I wouldn't worry about it перевод на турецкий
295 параллельный перевод
I wouldn't worry about it too much.
Bunun için o kadar endişelenmezdim.
I wouldn't worry about it, Mr. Carpenter.
Yerinizde olsam bu konuda fazla endişelenmezdim Bay Carpenter.
I wouldn't worry about it, Stevenson.
Bunu dert etme, Stevenson.
I wouldn't worry about it if I were you.
Yerinizde olsam bunun için endişelenmezdim.
- I wouldn't worry about it, Mr Carey.
- Ben olsam endişe etmezdim, Bay Carey.
I wouldn't worry about it.
Hiç endişelenmeyin.
But I wouldn't worry about it too much.
Ama yerinde olsam, fazla endişe etmezdim.
Well, I wouldn't worry about it.
Bu konuda endişelenmezdim.
I wouldn't worry about it if I were you, Mr. Collins.
Yerinizde olsam kaygılanmazdım, Bay Collins.
Then I wouldn't worry about it.
O zaman dert etmeyin.
I wouldn't worry about it,'cause I can always get you out.
Dert etmezdim ; çünkü seni istediğim zaman çıkartabilirim.
I wouldn't worry about it.
Bunun için endişelenmezdim.
- I wouldn't worry about it. - What did you say?
- Bence artık bir sorun kalmadı.
I wouldn't worry about it.
Yerinde olsam bunun için endişelenmezdim.
But I wouldn't worry about it.
Ben olsam endişe etmezdim.
I felt all alone. Oh, honey, I wouldn't worry about it.
Ah, şekerim, ben hiç takmazdım.
- I wouldn't worry about it.
- Ben olsam bunu pek düşünmezdim.
I wouldn't worry about it.
Bu pek önemli değil.
It's nothing to worry about but I wouldn't want you to touch it.
Endişelenecek bir şey değil, - ama dokunmanı da istemiyorum.
I really wouldn't worry about it.
Bir sorun da olmaz zaten.
Yeah, I got it from the guy whose underpants they were wedged in, but I wouldn't worry about it, Steve.
İç çamaşırına sıkışmış olan adam bana geri verdi. Ama ben bunu pek umursamazdım, Steve.
I wouldn't worry about it considering they're all about to get expelled for stealing my car.
Endişelenme Skolnick. Hepsi de benim arabamı çaldıkları için konferanstan atılacak.
I wouldn't worry about it, Bill.
Ben bunu dert etmezdim Bill.
I wouldn't worry about it, Jack. I'm not gonna be with you that much longer.
Merak etme, uzun süre birlikte olmayacağız.
I wouldn't worry about it.
Ben olsam endişelenmezdim.
- It's nothing to worry about. But if I were you, I wouldn't leave until they shampoo the carpets.
Halıyı şampuanlamadan çıkmasan iyi olur.
Listen... If Junior seems a little troublesome lately, I wouldn't worry about it.
Dinle... şayet Ufaklık son zamanlarda bazı zorluklar yaşıyorsa, endişelenme.
I wouldn't worry about it, dear.
Bunu der etmiyorum hayatım.
I wouldn't worry about it, hon.
Merak etme tatlım. Derin uyuyor.
I wouldn't worry about it, Mrs. Finnigan.
Ben olsam endişelenmezdim, Bayan Finnigan.
- But really, I wouldn't worry about it.
- Fakat gerçekten, ben olsam endişelenmezdim.
And once you leave town, I wouldn't even worry about it.
Eğer bir an önce şehirden ayrılırsan, endişe edecek bir şey kalmaz ortada.
Oh, I wouldn't worry about it, Joel.
Hadi!
Yeah, seeing as you burnt down the only tree in your forest, I wouldn't worry about it.
Evet, ormanındaki tek ağacı da yaktıktan sonra bende uğraşmazdım.
I wouldn't worry about it, though.
Ama bunu dert etme.
Generally speaking, you don't need any extra incentive to murder a dry cleaner. I wouldn't worry about it.
Açıkçası, bir kurutemizleyiciyi öldürmek için herhangi bir teşviğe ihtiyacın yoktur.
I wouldn't worry about it.
Ben bu konuda endişe etmezdim.
Well, by the looks of it, I wouldn't worry about recertification.
Görünüşe bakılırsa yeniden onaylanma konusunda endişelenmeye gerek yok.
So I wouldn't worry about it.
O yüzden endişe etmiyorum.
Long story, I wouldn't worry about it.
Uzun hikaye, ben olsam buna kafamı yormam.
I wouldn't worry about it.
Yerinizde olsam bu konuda endişelenmezdim.
I figured as an adult, I wouldn't have to worry about it.
Bir yetişkin olarak, bunun için üzülmemem gerekir.
Oh, pumpkin, I wouldn't worry about it.
Balkabağım, bunu dert etmiyorum.
Oh, I wouldn't worry about it.
Ben olsam kafama takmazdım.
Oh, I wouldn't worry about it.
Oh, Bu konuda endişelenmek yersiz.
I wouldn't worry about it.
Bunu endişe etmiyorum.
Since you won't be getting in the bed, I wouldn't worry about it.
Yatağıma yatmayacağına göre, endişe etmeme gerek yok.
I wouldn't worry about it.
Ben bunun için endişelenmezdim.
I wouldn't worry about it.
Ben olsam üzülmezdim.
Ben, do you think people will see this video in Utah? I wouldn't worry about it, dude.
Ben, sence Utahtakiler bu videoyu seyretmiycekmi?
Oh, I wouldn't worry about it.
Merak etme.