Iain перевод на турецкий
86 параллельный перевод
" She'd Iain on straw strewn on the floor
Sadece bir tane mi? Kadın gitmiş.
Iain't taking nobody to the emergency room tonight!
Bu akşam kimseyi acil servise taşımayacağım.
Iain't got no shoes either.
Ayakkabı da almadım.
Her face is discolored from being Iain on.
Üstüne düşüp kaldığı için yüzü morarmış.
- lain, can I have a word?
- Iain, konuşabilir miyiz?
My name's Iain Stewart and I want to show you how our planet works.
Ben Iain Stewart sizlere gezegenimizin nasıl işlediğini göstermek istiyorum.
My name's Iain Stewart and I want to show you how our remarkable planet works.
Benim adım lain Stewart. Ve size olağanüstü gezegenimizin nasıl işlediğini göstermek istiyorum.
I'm Iain Stewart and I want to show you how our planet works.
Benim adım lain Stewart. Ve size, gezegenimizin nasıl işlediğini göstermek istiyorum.
Don't worry, Iain, don't worry.
Endişelenme, Iain. Endişelenme.
My name is Iain Stewart and in this series I'm exploring how our planet works.
Benim adım Iain Stewart, ve bu seride gezegenimizin nasıl işlediğini keşfe çıktım.
Ordinarily I wouldn't even disagree with you about that, but, lain, you've got no witnesses.
Normalde bu konuda seninle tartışmazdım ama Iain, elinde hiç tanık yok.
- Grow up, lain.
- Olgunlaş artık Iain.
- You love it, lain.
- Buna bayılacaksın Iain.
I'd think better of you, lain, if you'd just admit you'd do anything to avoid the cameras.
Yerinde olsam Iain, yine de kameralardan uzak kalmaya çalışırdım.
Oh, lain, be sure to put it in writing how you're intending to handle the race angle.
Iain, ırk olayına nasıl yaklaşacağını bir yerlere not etmeyi de unutma.
- Come on, lain.
- Hadi ama Iain. Bir aydır bu anı bekliyorsun.
Bit of gaming with Benny. Iain's got this really kind of cool setup at work.
Lain'in makinesi gerçekten iyi bir kuruluma sahip.
Iain, you know what to do, mate.
Lain, sen de ne yapman gerektiğini biliyorsun dostum.
What kind of fucked up prison is this, Iain?
Ne biçim bir hapishane bu Lain?
Come on, Iain. I'll look after you, mate.
Hadi ama, ben seni kollarım dostum.
Do you have a Mr. Iain Sullivan working for you?
Bay Lain Sullivan sizin için mi çalışıyor?
- Iain!
- Lain!
Iain, you all right?
Lain, iyi misin?
Iain's in trouble.
Lain'in başı dertte.
Iain?
Lain?
For fuck's sake, Iain, get up.
Tanrı aşkına Lain, kalk.
Iain, mate, you fried your brains.
Lain dostum... Beyinlerinizi mahvetmişiz.
You gotta relax, Iain.
Rahatla biraz Lain.
Iain, what's the matter?
Lain sorun ne?
Iain, what stairs? This is no time to piss about.
Boşa harcayacak vaktimiz yok.
Iain, just'cause you don't want to go down there, mate- come on, hurry up.
Lain, pek aşağı inmek istemiyor gibisin dostum. - Hadi ama, acele et.
There's nothing there, okay, Iain?
Orada bir şey yok, tamam mı Lain?
What's that, Iain?
Ne oluyor Lain?
Iain!
Lain!
Are you saying that Iain was right?
Lain'in söylediklerinde haklı olduğunu mu söylüyorsun?
Iain's dead.
Lain öldü.
I think Iain was right.
Sanırım Lain haklıydı.
Most piquerists are impotent- - men like Albert Fish, Iain Scoular,
Bu tarz katiller genelde iktidarsızdır- - Albert Fish, Iain Scoular, Andrei Chikatilo gibi.
Iain Douglas-Hamilton searches for a herd, scanning the landscape by air while researcher David Daballen's team is on the ground.
lain Douglas Hamilton araziyi havadan tarayarak bir sürüyü ararken, araştırmacı David Daballen'ın ekibi de yerde.
Hi, Iain.
Selam, Iain.
Right. You mean Executive Director Iain Conn, then?
Yani İdari Yönetmen Iain Conn gibi?
In the midst of this spy story was thrust Iain's young colleague, a computer whiz named James Ball.
Iain'in genç bir meslektaşı, James Ball adlı bir bilgisayar uzmanı kendisini bu casusluk öyküsünün ortasında bulmuştu.
IAIN'S VOICE ECHOES :
Anal yüzgeç.
And I am warning you now, do not sleep with Iain.
Benden söylemesi, Ian'la yatayım deme. - Ian kim?
- Who is Iain? - He's a proper asshole.
- İtin teki.
So... This is Iain. Iain, Kim.
Bu Ian, Ian, bu da Kim.
Nic here does security for Kim, Iain.
Nic, Kim'in koruma ekibinden Ian.
- Come on, Iain, it's not his fault.
- Hadi ama Ian, onun kabahati yok. - Bu kadını sen korumuyor musun?
Come on, Iain.
Hadi ama Lain.
Iain.
Lain.
IAIN'S VOICE ECHOES :
Akışmaz ve yapışkan.