Ieft перевод на турецкий
153 параллельный перевод
Remember what I said when I Ieft? "We'II make up for it when I'm back."
Hatirla, vedalasirken ne demistim "Herseyi telafi edecegiz."
Yes, that's why I Ieft right after the trial :
Evet, bu yüzden duruşmadan hemen sonra oradan ayrıldım :
When I Ieft the bank a man was following me.
Bankadan çıktığımda birisi beni izliyordu.
I Ieft it as soon as I returned.
Döner dönmez ayrıldım.
I Ieft the bank and I went to the countryside.
Bankadaki işimden ayrıldım ve taşraya yerleştim.
I Ieft him.
Ondan ayrıldım.
I Ieft him because I cannot live without you.
Onu terk ettim. Çünkü sensiz yaşayamıyorum.
I Ieft him with a medic.
Sıhhiyeciyle bıraktım.
Suppose, when we get to bologna, we could pass it and go to the Ieft into milano.
Bir düşün, Bolonya'ya vardığımızda, orayı geçip, sola dönüp, Milano'ya gidebiliriz.
But the Ieft fork, the old MaIoja Pass route, goes to switzerland.
Ama sol çatal, eski Maloja Geçidi yolu, İsviçre'ye gidiyor.
I Ieft it to them.
Üzerime geldiler.
I'm not Ieft-handed, doc.
Ben solak değilim.
A bit to the Ieft, there was a burned-down house.
Biraz solda, yanıp kül olmuş bir ev vardı.
5 : 00 this evening, before I Ieft the Artina.
Bu akşam saat 5 : 00'te. Ben Artina'dan ayrılmadan önce.
First door on the Ieft
Soldan ilk kapı.
"You push too much to the Ieft," my mom says.
Çok fazla mal çalınıyor sizin orada diyor annem.
I Ieft the light on in the other room.
Öteki odanın ışığını açık bıraktım.
Once, he gave his pupils an iron ball to hold with the Ieft hand.
İlk olarak, öğrencilerine sol elleri ile tutmaları için demir bir top verdi.
I Ieft the movie before the Copacabana scenes.
Filmi Copacabana sahnesinden önce terk ettim. Genelde o zaman yerim.
I Ieft another message five minutes ago.
Beş dakika önce bir mesaj daha bıraktım.
It's in there on the Ieft.
İçeride, solda.
I rent it from my mother when I Ieft.
Giderken annemden ödünç almıştım.
Did I ever tell you about the first time I Ieft Georgia?
Georgia'dan ilk ayrılışımı anlatmış mıydım?
- Inside there on the Ieft.
- İçeride solda.
I Ieft the number of a good therapist.
İyi bir terapistin numarasını bıraktım.
I Ieft him.
Onu terkettim.
- I Ieft him, too.
- Onu da terkettim.
When I Ieft Rosa she cried. She was expecting a baby.
Ben giderken Rosa ağlamıştı.
- little to the Ieft.
- Biraz daha sola.
I Ieft my wallet somewhere.
Cüzdanımı unutmuşum.
I'II pick up where I Ieft off.
Kaldığım yerden devam ederim.
Weight shifts to the Ieft pulled by the powers in the earth it's alive, this swing, and a sculpture and down through contact striking the ball crisply with character.
Sola kaydırılan ağırlık yerdeki güçler tarafından çekilir... ve vuruş canlı bir heykele benzer. Temas anına gelince de... topa tereddütsüz vurulur... ve bir karakteri olur vuruşun.
You got a tight par 5 here with out of bounds on the Ieft.
Çok sıkışık bir vuruş 5 var burada. Solda saha çizgileri.
Just turn it over and start it off low and go it right to Ieft- -
Şöyle bir döndürüp sağdan sola doğru vurabilirsin...
This putt he's studied from every angle and I'm sure he knows it's got to be firm on the Ieft-hand edge with this putt.
Bu vuruşu bütün açılardan çalışmıştır, eminim... deliğin sol tarafına çok dikkat etmesi gerektiğini biliyordur.
I shut down your program when I Ieft.
Giderken programını kapatmıştım.
I Ieft my stuff in the van.
Eşyalarım kamyonette kaldı.
I feel like I've finally come home again, but it's hardly as I Ieft it.
Kendimi, evime dönmüş gibi hissediyorum, ama buradan ayrılışım kadar, dönüşümde zor oldu.
- You left the embassy out on a limb.
- You Ieft the embassy out on a Iimb.
I Ieft town for a couple of weeks... and came back to find that the gardener had let him out.
Onu birkaç haftalığına kasabada bıraktım... Ve almak için geldiğimde baktımki bahçivan onu bırakmış.
But I Ieft it in my wallet in the glove compartment.
Ama kartım torpido gözünde... ... cüzdanımda kaldı.
I wanted to check on her before I Ieft.
- Gitmeden ona bakmak istedim.
I always sleep on the Ieft.
Ben her zaman sol tarafta uyurum.
Robert, I Ieft my vest in the car.
Robert, yeleğimi arabada bıraktım.
I Ieft a note on my pillow saying I was sleeping over here tonight.
Yastığımın üzerine, bu gece burada kalacağımı belirten, bir not bırakmıştım.
Just as I Ieft it.
Tıpkı bıraktığım gibi.
Gus, did you get those story ideas that I Ieft on your desk?
Gus, masana bıraktığım haber fikirlerini aldın mı?
- Yeah, I Ieft it out for you.
- Senin için yakında bıraktım.
I Ieft home.
Evi terk ettim.
To the Ieft, the one you touched.
Sol tarafta. Dokunduğun... Dikkat et, kırma!
I Ieft this morning.
Çok şey olur...