If that's alright перевод на турецкий
74 параллельный перевод
well, if you ask me, that Judge StiIIman's alright.
Bana sorarsaniz : Yargiç helal süt emmis biri.
Alright, if that's what you want!
Tamam, istediğiniz bu ise öyle olsun!
Alright, maybe. If he promises it's just lunch and that's absolutely all.
Peki, salt yemeğe gideceğiz diye söz vermiş olsun.
If it's your shot that gets him, it's alright with me.
Kararı, sizin kurşununuz verecekse, kabul edebilirim.
Well, if you're here that's alright then... of course
Madem ki yanımdasın, ne diye korkayım yani? Gözlüğü şimdi takarım hemen.
Thursday, if that's alright?
Eğer uygunsa Perşembe. Sizin için uygun mu?
But I think that if more attention had been paid to what you might call the enemy's dispositions, then I think the plan would have been alright.
Fakat bana göre eğer, daha fazla ihtimam gösterilseydi ki bundan kastım düşmanın karakteridir o takdirde plân başarılı olabilirdi.
If I buy it, I'd like you to see that my son's alright.
Bana bir şey olursa, oğluma göz kulak ol.
If that's alright.
Mahsuru yoksa.
That is, if it's alright with you, Jean-Luc.
Senin için de uygunsa Jean-Luc.
I'm not your mother, but I am a mother and you could talk to me, if that's alright.
Ben sizin anneniz değilim, ama siz yine de isterseniz benimle konuşabilirsiniz. - Polis bey, bu ciddi bir olay!
That's alright. I still have faith in you even if you don't believe in me, yet.
Benim hala sana inancım var senin bana olmasa bile, henüz.
Alright, if you do this, Alright, if you do this, if you decide to do this and make this... colossal mistake and stay, if you decide to do this and make this... colossal mistake and stay, that's it. that's it.
Eğer böyle yaparsan eğer bunu yapmaya karar verirsen, bu devasa hatayı yapar ve kalırsan her şey biter.
Alright, if that's what you want.
Öyle istiyorsan öyle olsun.
That's quite alright madam, but I would appreciate if you could move your suitcase.
Yerinize sözüm yok, bayan. Ama bavulunuzu indirseydiniz. - Hayır, indirmeyeceğim işte!
We'd like to get your fingerprints and a sample of your DNA if that's alright with you Wait a minute
İzin verirseniz, parmak izinizi, ve DNA örneğinizi almak istiyoruz. Durun bakalım.
I'll take a little bit of that, if that's alright.
- Sorun olmazsa biraz alacağım. - Etli sandviç yapabilir misin?
One on one, if that's alright.
Mümkünse bire bir.
Alright, well, if that's what you want.
Pekâla. İstediğin buysa tamam.
Alright Fulvia, if that's what you want.
Pekala Fulvia, eğer istediğin buysa.
If there's one thing I've learned, it's that you're not destined to follow in your parent's footsteps, alright?
Hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da, anne babanın yolundan gitmek alın yazın değil, tamam mı?
Alright. Well, if it's really that easy, why don't you try painting it?
Pekala, madem bu kadar kolay, sen neden resim çizmiyorsun?
Alright, if that's the case...
Pekala, eğer durum buysa...
That's why I ask you if she's alright
Eşinizin durumunu sormamın nedeni de bu.
Well, if that's alright.
Eğer sorun olmazsa.
See if she's alright. Alright, first I want to find that handsome devil
Pekala, ilk önce yakışıklı şeytanı bulup eşek sudan gelene kadar döveceğim.
Alright, if that's how you want it, sweet cheeks.
Tamam, istediğin sahiden buysa, tatlı yanak.
Alright fine, if that's what you want.
İstediğin buysa, tamam.
Alright then, well, even if that were all absolutely true, then one day, I should like to show by my work what such a nonentity, such a nobody
Hakkımda düşündükleri yanlış değil gerçi ama belki bir gün onlara çalışmalarımı göstermek isterim.
Alright, Greg, if that's your attitude, I can't do any more, but if you want to change your mind, you know where I am.
Peki, bu çok ilginç. Ama gerçekleşmeyecek.
Senior girls are a little bit smarter so if you wanna tap that older ass tonight you gotta listen to my rules, alright?
Üst sınıflardakiler... benim kurallarımı bilmek zorundasın tamam mı
- Alright if that's what
- Tamam, bunun yol açacağı...
It would be alright, if he fought, but I suspect that somebody just wrote the commentary on his chest.
Eğer kavga ettiyse sorun yok ama korkarım ki birisi öylece göğsüne eleştiri yazısı döşemiş.
Alright, if that's the way you want it...
Pekala, eğer böyle olmasını istiyorsan...
Alright, what if that person likes you, will you still take revenge?
Tamam, ya o seni seven biriyse yine de intikam alacak mısın?
Alright, well look, if Alice has a baby, that's a real baby, like you have to take care of it.
Peki, bak, eğer Alice'in bebeği olursa gerçek bir bebek olur, bakmak zorunda olduğun bir bebek.
I just want to say I'd like to stay, if that's alright.
Eğer içinde bulunduğumuz durum düzelirse kalmak istediğimi söylemek istedim.
If he hunts within a comfort zone, then whichever of these camera shops he visits the most, that's the one he'll live closest to. Alright.
Eğer rahatlık bölgesinde avlanıyorsa en çok ziyaret ettiği dükkan yaşadığı yere en yakın olandır.
If that's alright?
Eğer anladıysan?
I rather just wait in the car, if that's alright with you.
Yani, doktorlar falan... Senin için sorun değilse arabada beklemeyi tercih ederim.
Alright, have been told in advance... that if daddy has an emergency, their going to sit and wait, there's no danger in that.
Önceden çocuklara, acil bir durum çıkarsa babalarını beklemeleri söylendi. Bunun tehlikeli bir yanı yok.
If you don't have a partner, that's alright.
Eğer bir partnerin yoksa, sorun değil!
It'll be weird if I told you right away that it's alright.
Şimdi iyi olduğunu söylersem bu tuhaf olacak.
So if I said I wasn't sleeping, I was dozing, that's alright?
Ben sana "Uyumadım, içim geçti" desem, kabul eder misin?
I'd like to ask you a few questions, if that's alright with you.
Senin için sorun olmazsa, sormak istediğim birkaç soru var.
If you're alone, that's alright.
Yalnızsan, sorun değil.
If that's alright.
- Sorun değil.
She believes that she has to dump a guy before he actually becomes hers, so even if she dumps you, it's alright.
Bir erkeği terk edince, geri dönüp onun olacağına inanır. Seni terk ederse, üzülme.
Alright, I just want to tell you that if you want me to help you with your mid-terms - You come by my lab.
Şunu söylemek istemiştim, sınavların için yardım etmemi istersen laboratuvarıma gel.
He'll be attending as well, if that's alright?
Eğer sizin için uygunsa o da burada bulunacak.
Alright, then, if my husband's going to be like that. I'll leave it to the German dancer.
Peki, öyleyse, madem kocam böyle davranıyor mirasımı Alman dansçıya bırakıyorum.
if that's the case 340
if that's okay with you 90
if that's true 357
if that's okay 223
if that's what you want 359
if that's what you're asking 120
if that's ok with you 18
if that's so 32
if that's how you feel 38
if that's what you mean 217
if that's okay with you 90
if that's true 357
if that's okay 223
if that's what you want 359
if that's what you're asking 120
if that's ok with you 18
if that's so 32
if that's how you feel 38
if that's what you mean 217