If you want my advice перевод на турецкий
85 параллельный перевод
If you want my advice - which you don't - you'll give up this whole idiotic business and go back to your studies.
Bana sorarsanız, ki soracağınızı pek sanmıyorum tüm bu ahmakca işleri bırakıp, derslerinize geri dönün derim.
- If you want my advice, you'll call the rozzers.
- Bence aynasızları çağır.
But if you want my advice... you just tell him you've been a bad boy, you ran away from home and you're sorry.
Ama tavsiyemi istersen, ona sadece biraz yaramazlık yaptığını, evden kaçtığını ve üzgün olduğunu söyle.
And if you want my advice, you'll go to church on Sunday... and say you haven't been to Mass in 10 years and that you're sorry.
Sen de benim tavsiyemi istersen pazar günü kiliseye git ve... 10 yıldır ayinlere gelmediğini, üzgün olduğunu söyle.
If you want my advice Mr. President, call a meeting of the cabinet.
Sayın Başkan, bence kabine toplantısı yapın.
If you want my advice, you'll run.
Benim tavsiyeme uyun ve kaçın.
If you want my advice you'll destroy that animal at once.
Eğer önerimi dinleyecek olursanız, o hayvanı derhal yok edersiniz.
If you want my advice, drain the water out of the canals and pave them over, or those plumbing bills will kill you.
Benim önerim, kanalları boşaltın..... ve kaldırım döşeyin. Tesisat masrafı sizi çökertir.
Look, if you want my advice...
Benden bir tavsiye istersen...
If you want my advice, don't go.
Eğer tavsiyemi istiyorsanız, gitmeyin.
If you want my advice, the sooner you forget the whole thing, the better.
Eğer tavsiyemi istersen olanları en kısa zamanda unutsan iyi olur.
- But if you want my advice...
- Tavsiyemi istersen...
Carmen, if you want my advice don't stay here.
Carmen, tavsiyemi dinlersen burada kalma.
If you want my advice... you should just take a good rest.
Benim tavsiyemi istersen... Sadece iyi bir istirahata ihtiyacın var.
Now, if you want my advice, call this whole thing off while there's still time.
Tavsiyem, hâlâ vakit varken operasyondan vazgeçilmesi yönündedir.
If you want my advice, just put it behind you, concentrate on Dawson, pretend it didn't happen.
Benim tavsiyemi soruyorsan, olanları arkanda bırak, Dawson'a konsantre ol. Hiçbir şey olmamış gibi farz et.
So if you want my advice, and you're gonna get it, you do your time.
İstesen de istemesen de tavsiyem şu : Verilen ceza süresini tamamla.
But if you want my advice, no genius is worth too much heartache.
Ama tavsiye istiyorsan, hiçbir dahi bu kadar baş ağrısına değmez derim.
And if you want my advice, Anthony, don't expect happiness.
Bana kulak ver Anthony ve asla mutlu olmayı bekleme.
If you want my advice, beautify your hole, and you'll beautify your soul.
Tavsiyem, deliğini güzelleştirirsen ruhunu güzelleştirirsin.
If you want my advice, you should get you a new one as soon as you can.
Bence kendinize yenisini alın. - Siz uzmansınız.
If you want my advice, you'll listen to our man Skip here.
Tavsiyemi istersen, adamımız Skip'i dinle.
If you want my advice, you better stick them all, because I probably did.
Eğer tavsiyemi isterseniz, siz iyisi mi hepsini iğneleyin, çünkü ben muhtemelen öyle yaptım.
If you want my advice, I'd leave it as it is.
Fikrimi söylememi isterseniz, öyle bırakmanızı tavsiye ederim.
I had a father in my life but if you want my advice ; just stay away, okay?
Ama benim fikrimi sorarsan, uzak dur dostum. Tamam mı?
But if you want my advice, confront Joey, or your anger's gonna keep coming out in inappropriate ways.
Fakat tavsiyemi istersen, Joey ile yüzleş, yoksa sinirin uygunsuz yollardan dışa vurulacak.
If you want my advice, I mean, I-I-I...
Bana sorarsan, yani, ben ııı...
But, if you want my advice, write about it.
Ama, eğer benim tavsiyemi istersen, bu konu hakkında yazmalısın.
If you want my advice and - Lord knows I'm not one to give advice. But I think you should know exactly what you're getting into
Tavsiyemi istersen ki Tanrı biliyor ya, bu konuda tavsiye verecek kişi değilim öncelikle nasıl bir şeye girdiğini çok iyi bilmen gerekiyor.
You know, if you want my advice - and I don't suppose you do, but I'm going to give it to you anyway.
Bak, benim tavsiyemi istersen eğer... ihtiyacın olduğunu da sanmıyorum ama yine de söyleyeceğim.
But if you want my advice...
Ama tavsiyemi istersen...
If you want my advice, take Tokyo Rose in the third.
Tavsiyemi istersen Tokyo Gülü'nü üçüncüye oyna.
If you want my advice, don't take no for an answer.
Eğer tavsiyeme kulak verirsen, hayırı cevap olarak kabul etme.
If you want my advice, send him to special classes.
Bana kalırsa onu özel sınıfa göndermelisin.
If you want my advice, Lisa mustn't know a word of this,
Benim tavsiyemi istersen sen kararını verene kadar Lisa'nın bunlardan...
So, if you want my advice- - get off your butt and walk!
Tavsiyemi istersen... Poponu kaldır ve yürü!
- If you want my advice...
- Benim tavsiyemi istersen...
If you ever want to get into Russia, take my advice.
Eğer Rusya'ya gitmek istiyorsanız öğüdümü dinleyin.
Well, not for a day or so, if you want my professional advice.
Bence bir gün civarı daha kalmalıyız, eğer mesleki fikrimi sorarsanız.
I don't want to butt into your affairs, but if you take my advice, you'll grab Woody!
Aranızda olanlara girmek istemem ama bana sorarsan, sen Woody'i kapacaksın!
- Now, if you take my advice- - - l don't want your advice.
- Eğer, tavsiyemi dinlersen... - Tavsiyeni istemiyorum.
My friend, if you really want my advice you should spend a few pleasant days with us here in Istanbul, and then then go home.
Dostum, gerçekten tavsiyemi istersen, İstanbul'da bizimle birkaç güzel gün geçir ve sonra... sonra evine git.
Virgil, my advice after three beers, you'll see a lot, but none of that matters if you lose sight of what you want.
Virgil, şu üç biradan sonra benim tavsiyem, birçok şey göreceksin, ama istediğin şeylerin görüntüsünü kaybedersen onların bir önemi kalmaz.
Listen, my advice to you I know you think these guys are your friends if you want to be a true friend to them, be honest and unmerciful.
Sana tavsiyem şu : Dostun olduklarını sanıyorsun. Onlarla gerçekten dost olmak istiyorsan dürüst ve acımasız ol.
It's none of my business, but if you want some advice,
Beni ilgilendirmez, ama tavsiye istersen,
Look, if I ever want your advice on one of my patients, I'll ask, but do not hold your breath, unless, of course, you can hold it for a really long, long, long, long, long, long, long, long time.
Bak, eğer hastalarımdan birisiyle ilgili tavsiyene ihtiyacım olursa, senden rica ederim, ama nefesini tutma, eğer çok uzun, uzun, uzun, uzun, uzun, uzun zaman tutmayı beceremiyorsun.
Well, if you don't want my advice, why'd you call me?
Tavsiyemi istemiyordun da beni neden aradın?
Listen to the tape, that's my advice, if you want to know what she's really like.
Sana tavsiyem, otur kaydı bir dinle. Gerçekte nasıl biri olduğunu anlarsın.
Oh, you want my advice? Apologize even if it was her fault.
Onun hatası olsa bile özür dile.
But if you want to hear my advice... accept the offer.
Ama tavsiyemi duymak istersen bu teklifi kabul et.
My advice, go to the theatre, if you want catharsis, please.
Duygusal boşalma istiyorsanız, tavsiyem sinemaya gitmeniz.