Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / If you want to leave

If you want to leave перевод на турецкий

720 параллельный перевод
Sorry to drag you here, but it's the only way if you want to leave tomorrow.
Seni buraya sürüklediğim için üzgünüm ama yarın gitmek istiyorsan tek yolu bu.
But if you want to leave me now, go ahead!
Ama şimdi beni bırakmak istiyorsan, buyur!
I couldn't stop you if you want to leave.
Gitmek istersen seni durduramam.
Mama, I've got a nickel if you want to leave it.
Anne, bahşiş vermek istersen 5 sentim var.
If you want to leave after I am through, I won't force you to stay.
Sözümü bitirdiğimde hala gitmek istersen, seni kalmaya zorlamayacağım.
If you want to leave, I am on my way.
Gelecekseniz gelin, gidiyorum.
If you want to leave - go.
Eğer gitmek istersen, sen bilirsin.
If you want to leave your name.
Adınızı bırakmak isterseniz.
If you want to leave, I don't mind.
Eğer ayrılmak istiyorsan, sen bilirsin.
If you want to leave, there are no chains on you, honey.
Ama sen gitmek istersen git. Bana bağlı değilsin.
But if you want to leave, go.
Ama gitmek istiyorsan, git.
If you really want to test the boundaries of love getting on the plane and pretending to leave is a pretty good tactic to use.
Aslında cidden aşkına son vermek isteseydin ne yapar eder tekrar uçağa binerdin.
"If You don't want to fall into the hands of guards You should leave quickly!"
"Eğer muhafızların eline düşmek istemiyorsan, hemen gitmelisin!"
If you don't want to drink, can leave!
İçmiyoruz dedik ya. Burada işiniz için para alıyorsunuz ; ayyaşlığınız için değil!
If that's the way you want it, I give you leave now - all of you - to talk it over again.
Siz böyle istiyorsanız, çıkın ve bir daha konuşun.
If I understand you correctly you want to leave me.
Eğer seni doğru anlamışsam, benden ayrılmak istiyorsun.
But, Harry, if you don't want me to leave I'll refuse.
Ama, Harry gitmemi istemezsen karşı koyacağım.
What is it to you if I leave? Isn't it plain why I want to go?
Benim gitmem kimin umurunda Gayet açik.
If you want me to leave the band, I will go.
Eğer çeteden ayrılmamı istersen...
I'm not one to moralize, but if you want to wake up alive, you'd best leave now.
Öğüt verecek biri değilim lakin uyandığında yaşıyor olmak istiyorsan hemen gitsen iyi olur.
the rest of you, If you don't want to cooperate, leave now.
Geri kalanlarınız işbirliği yapmayacaksınız şimdi ayrılın.
I mean, if you don't want to see us then what do you want to leave your card for?
Yani, bizi görmek istemediysen neden kartını bırakıyorsun?
The members of the hospital staff want to find out if you're well enough to leave.
Hastane kurul üyeleri sizin taburcu olacak kadar iyileşip iyileşmediğinizi görmek istiyor.
If you want to be left alone perhaps I can leave you alone.
Eğer yalnız kalmak istiyorsanız, belki de sizi yalnız bırakabilirim.
You'd better leave the little pixie to Phyllis if you want to say goodbye to our boyfriend.
Erkek arkadaşımıza hoşça kal demek istiyorsan. Küçük perileri Phyllis'e bıraksan iyi olacak
I want to be your wife but if I can't get you to leave with me, I won't stay here to become your widow.
Karın olmak istiyorum ama seni gitmeye razı edemezsem kalıp dul kalmayı bekleyecek değilim.
If you want to go on living in peace, I can leave.
Eğer huzurlu olacaksan, giderim.
You'd better leave town if you want to stay in one piece.
Eğer ölmek istemiyorsan hemen bu kasabayı terket.
- Leave it here, if you want to.
- İstiyorsan bırak.
Look, if you want me to leave- -
Bak, eğer gitmemi istersen...
Later on, you can leave if you want to, when you have something to leave for.
Daha sonra istersen gidersin, gitmeni gerektirecek bir şeyler olursa...
If you want to argue, we leave you behind.
Tartışacaksanız, sizi geride bırakırız.
And tell her when you get settled, to please come over. Though i expect she'll want to keep you to herself. I know if it were jud... if it were jud come home to me, i'd hold him close, so close, i'd not let him leave again.
Ama eğer bu mağara resimleri gerçekse belki 12 bin senelik olabilirler.
You may leave after classes if you want to, just so long as you let me know when you're going out.
İstersen derslerden sonra gidebilirsin. Uzun süreli yürüyüşlerini bana haber vermen koşuluyla.
If you want us to leave together, you must trust me.
Eğer birlikte gitmemizi istiyorsan, bana güvenmelisin.
I don't want to know who you are but if you leave you'll be arrested and so will I and my staff.
Kim olduğunuzu bilmek istemiyorum ama ama çıkarsanız tutuklanacaksınız. Ben ve benim ekibim de tabii..
Go on, leave if you want to.
- Durma, gitmek istiyorsan git.
You didn't ask me if you could leave and now you want to come back?
Giderken bana sormadın ve şimdi geri gelmek mi istiyorsun?
Obviously, if you leave me here, that means you want me to get harmed.
Aslında beni burada bırakırsanız, zarar görmemi istiyorsunuz demektir.
If you want my opinion, there is a good... Reason to leave up, what point is correct!
Bana sorarsan, burada kalman için iyi bir nedenin yok, doğru mu?
If you want to protect their lives... leave the Sword of Swords
Yaşamalarını istiyorsan Efsane kılıcı bize ver...
If you want to help me, leave me alone, John.
Bana yardım etmek istersen beni rahat bırak John.
If you don't want to continue, please leave.
Eğer devam etmek istemiyorsanız burayı terkedebilirsiniz.
She didn't want to leave you, but she acted as if she were fooling you.
Seni terk etmek istemiyordu. Ama seni kandırıyormuş numarası yaptı.
If you want a safe place to retreat to, leave Graf and 10 men.
Geri çekilmek için güvenli bir yer olmasını istiyorsan Grafla birlikte 10 adam bırak.
And if you now want me to leave, I'll go.
Bir erkeğin sahip olacağı en güzel kadınsınız.
I'll leave it here. It's up to you if you want it
Artık senin, ne istersen onu yap.
- I'll leave if you want me to.
Gitmek istiyorsan git o zaman!
You know, if you want us to leave, that's fine but you do know that at some point, this all has to stop.
Bak, gitmemizi istiyorsan, sorun değil ama biliyorsun ki, her şey bir yere kadar.
I want you to love me, John... but then if you leave me, you'll shame me... and I shall want to die.
Beni sevmeni istiyorum John. Ama sonra beni terk edip utandıracaksan... yaşamam için bir sebep kalmaz.
Now that's enough. If you want to pick a fight, I'll leave now.
Eğer kavga çıkarmak istiyorsan ben gidiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]