Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / Illiterate

Illiterate перевод на турецкий

409 параллельный перевод
At my age, corrected by an illiterate.
Bu yaşımda, okuma yazma bilmeyen biri hatamı düzeltiyor.
I was ordered to abolish our language and to teach in German... by an illiterate Nazi group leader.
Cahil bir Nazi komutanı ana dilimizi terk edip Almanca öğretmemi istedi.
Women should be kept illiterate and clean, like canaries.
Kadınlar cahil ve temiz tutulmalı, kanaryalar gibi.
- From some illiterate half-wit. - Beneath contempt, of course.
- Cahil bir yarım akıllıdan.
How does an illiterate like you become a reporter?
Senin gibi kara cahil biri nasıl muhabir olur?
An illiterate, uncivilized murderer and treaty-breaker?
Barbar bir katil ve anlaşma bozan birine karşı mı?
But you're an illiterate girl and need council.
Ama senin okuma yazman yok, üstelik akıl almaya ihtiyacın var.
- They're illiterate.
- Okuma yazmaları yok.
Sorry, I'm illiterate.
Üzgünüm, ben cahilim.
The gentleman was quite illiterate, sir, and moreover, he was pressed for time.
Okuma yazma bilmiyordu efendim ayrıca zamanı çok kısıtlıydı.
I fear the day of the illiterate swordsman has passed.
Okuma-yazması olmayan silahşörler günü, maalesef, geçti.
You're not the illiterate country bumpkin you would have people believe.
Sen dışarıdan göründüğün gibi umursamaz biri değilsin.
You know what I thought of him and I know what you thought, so let's leave the lamentations to the illiterate.
Hayır, onun hakkındaki düşüncemi biliyorsun ben de seninkini biliyorum çünkü. Bu yüzden Ağıtlar'ı karacahile bırakalım. Nedir bu?
In that same century... in the conquered Greek province of Thrace... an illiterate slave woman added to her master's wealth... by giving birth to a son whom she named Spartacus.
İşte o yüzyılda... Fethedilmiş Yunan eyaleti Trakya'da... cahil bir köle kadın Spartacus adını verdiği... bir oğlan doğurarak sahibinin servetini biraz daha artırdı.
Illiterate!
Onları durduralım.
They're brave, but illiterate.
Cesurlar, ama okuma yazma bilmiyorlar.
Agramonte : 18,000 souls, 4,300 of them illiterate.
Agramonte : Nüfus : 18.000 4.300 kişi okuma yazma bilmiyor.
That's an illegal liquor drunk by illiterate, irresponsible alcoholics.
Suç. İşte cani bir yapının inceliksiz yanıtı.
I'm Verace, a lawyer, and you're illiterate clowns!
Ben avukat Verace. Siz 4 cahil okuyup yazamazsınız, adam işletirsiniz!
Even The Divine Comedy in the hands ofan illiterate person — - Get it?
İlahi Komedya'yı okuma yazma bilmeyen birinin eline vermek gibi.
This year, 1931, half the population, 12 million, is illiterate.
1931'de, halkın yarısı, 12 milyon kişi okuma yazma bilmiyordu.
Illiterate.
Okuma yazması yok.
Well, we went because this illiterate Austrian had never read the book.
Çünkü bu cahil Avusturyalı kitabı hiç okumamıştı.
An illiterate!
Bir cahil!
Those still illiterate wrote alone, through action, the National Liberation.
Okur-yazar olmayanlar ise eylemle, Ulusal Özgürleşme'yi savundular.
The truth, it is that the majority of us are illiterate.
Gerçek olan, çoğumuzun okuma yazma bilmemesi.
You may be assured, I do not intend now to be schooled in my high office by illiterate farm hands, cobblers and basket weavers.
Emin olun, cahil çiftçilerin, ayakkabı tamircilerinin ve sepetçilerin bana görevimi öğretmesine izin vermeye niyetim yok.
She's illiterate, like me.
Benim gibi cahildir.
I'd like to tell you but I have no words, I'm mentally illiterate...
Sana söylemek istiyorum cahil değilim, fakat kelimelerle ifade edemiyorum...
Ungrammatical, of course, she was illiterate.
Okuryazar olmadığı için, dilbilgisi kurallarına aykırıydı elbette.
I want to make love to an illiterate, a savage a mute, a Martian a man.
Bir cahili, bir barbarı bir sağır-dilsizi, bir Marslı'yı arzu ediyorum. Bir adamla sevişmek istiyorum.
Writer of correspondence for the illiterate general public.
Okuryazar olmayanların mektuplarını yazıyorum.
- I'm practically illiterate.
- Neredeyse kara cahil biriyim.
How can an illiterate man go up on a mountain and come back 3 days later blazing with poetry?
Okuma yazma bilmeyen bir adam dağa çıkıyor üç gün sonra dünyanın en güzel şiirleri ile dönüyor.
Written by an illiterate attributed to God
Okuma yazması olmayan birinin yazdığı, Allah'a atfettiği bir kitap!
It appear that this illiterate bed that the slave is the equal one of his Master.
Bu okuma yazması olmayan adam, efendiyle kölesinin eşit olduğunu söylüyor.
How an illiterate man, exceeding forty, can go down again of a mountain more eloquent than a poet?
Nasıl olur da okuma yazma bilmeyen,... kırkını geçmiş bir adam dağa çıkar ve bir şairden daha dokunaklı sözlerle geri gelir?
Of the words written by illiterate, and allotted to Allah.
Okuma yazma bilmeyen birinin,... Allah'a atfettiği sözleri!
The word is "illiterate," not "unliterate".
"Yazma okuma" değil, "okuma yazma" denir!
Up to 18, an illiterate shepherd.
18'ine kadar çobanlık yaptı.
The illiterate overcomes his shame when facing his country's banner.
Kara cahiller bile ülkelerinin bayrağını gördüklerinde utançlarından arınırlar.
You are nothing but an illiterate cowboy.
Sen alt tarafı cahil kovboyun tekisin.
A country where two-thirds of the population is illiterate.
Nüfusunun üçte ikisinin okuma yazma bilmediği bir ülke.
You like sounding illiterate.
Cahil biri gibi konuşuyorsun.
They died because of a French, British and American blockade that cut off all food and medical supplies and because counter-revolutionaries have sabotaged the factories and the railroads and the telephones, and because the people, the poor, ignorant, superstitious, illiterate people,
Fransızlar, İngilizler ve Amerikalılar abluka kurup gıdaları ve tıbbi malzemeleri geçirmediği için öldüler. Çünkü karşı devrimciler fabrikaları, tren yollarını ve telefonları sabote etti.
That illiterate asshole thinks if Sally Miles does a nude scene Night Wind could be a hit.
Cahil hödük, sanıyor ki Sally Miles filmde soyunursa Gece Rüzgarı hit olacak!
Hey, Charlie, how you spell illiterate?
Hey, Charlie, "kara cahil" nasıl yazılıyor?
Illiterate they may be, but they're not blind.
Belki cahiller, ama kör değiller.
They say that television makes her people illiterate ; as for me, I've never seen so many people reading in the streets.
Televizyon yüzünden insanlari cahillesiyor diyorlar ; bense, sokaklarda kitap okuyan bu kadar çok insani hiç görmemistim.
Not ten, not twenty, not really one hundred, one hundred MILLIONS of illiterate people, of retarded people, of peasants,
On değil, yirmi değil, Hatta Yüz değil,
Come on, you are illiterate.
Yazabilmen için büyük bir alan gerek!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]