Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / Imagine that

Imagine that перевод на турецкий

6,171 параллельный перевод
But six billion people... just try to imagine that.
Fakat altı milyar insan hayal etmeye çalışsana.
"What?" Imagine that!
"Ne?" Düşünsene!
Imagine that, Ramsey. Even with your stinky face.
Düşünsene Ramsey kokuşmuş yüzüne rağmen sevdi.
Imagine that.
Hayal edin.
Imagine that.
Hayal et.
Imagine that.
Bir hayal etsene.
I like to imagine that is Kevin Costner and Whitney Houston.
Kendini Kevin Costner zanediyor arkadaşım bende Whitney Houston
Imagine that.
Düşünsene bir.
Imagine that if you can.
- Hayal edebilirsen et.
Yes, I imagine that violence reminds you of India.
Evet, bu şiddetin sana Hindistan'ı hatırlattığını hayal edebiliyorum.
You can get across the whole kitchen with one wring. Just imagine that.
Bir kere bile sıkmadan bütün mutfağı paspaslayabildiğinizi düşünsenize.
You are supposed to be cooking for us as well, but before people get too excited, I imagine that those tables
Böyle bir beklentimiz vardı, evet. Fakat... İnsanlar fazla heyecanlanmadan önce, sanırım masalarınızın çoğu...
Imagine that I am a monster... was not a coward!
Benim bir canavar var olduğumu varsay. Korkaklık etme.
I would imagine that Vaxxilon have sent the pipeline coordinates.
Sanırım Vaxxilon şirketi size boru hattının koordinatlarını göndermiştir.
I mean, can you imagine doing anything more evil than that?
Bundan daha kötü bir şey düşünebiliyor musunuz?
I'm a little embarrassed to say it in front of him, but just last week he said that I was the best father he could ever possibly imagine.
Onun önünde söylemekten utansam da geçen hafta hayal edebileceği en iyi baba olduğumu söyledi.
That's probably not like we see in leg at all. I don't imagine, most people's first impression of leg-losses, weightlessness..
Muhtemelen tüm gün bacağımızı düşünmüyoruzdur ama bacağını kaybeden, ağırlığı azalan insanların yerine kendimi koyamıyorum.
And I can only imagine whose face she sees on that target.
ve hedefte kimin yüzünü gördüğünü tahmin edebiliyorum.
Because it meant that something was happening between the two coins that was almost too crazy to imagine.
Çünkü bu iki madeni para arasında hayal etmenin bile çılgınlık olduğu bir şeyler olduğunun işaretiydi.
Can you imagine still having that kind of belief in magic?
Hala böyle sihirli bir inancın var olduğuna inanabiliyor musun?
So about now, I imagine you've decided that your horse can't win.
Herhalde artık adayının kazanamayacağına karar verdin.
I can't imagine her not telling her father and mother something like that.
Böyle bir şeyi bana ve babasına.. söylemediğini hayal edemezdim.
Can you imagine the turmoil that would ensue?
Ardından çıkacak kargaşayı hayal edebiliyor musunuz?
I'm here just to say I'm sorry... and that my life has been unbelievable... since longer than he can imagine.
Sadece üzgün olduğumu söylemek için geldim. Ve tahmin edebileceğinden de uzun zamandır inanılmaz bir hayat sürdürdüğümü.
- I imagine you woulda liked that.
- Seni sevdim woulda düşünün.
Can you imagine living next to that? Oh, my God.
Bu kadına komşu olduğunu düşünebiliyor musun ya?
I'm sorry. That this is not working out the way you always imagine.
Senin hayal ettiğin gibi olmadığı için üzgünüm.
Imagine a land so vast, and beautiful, and silent, that if you take a harpoon and scrape the ice with it, you can hear the sound for miles and miles.
Çok geniş bir yer hayal edin, güzel ve de sessiz eğer elinize bir zıpkın alıp buzu kazmaya kalksanız çıkan sesi kilometrelerce uzaklıktan duyabilirsiniz.
I can imagine nothing that will break my sacred trust.
Kutsal güvenimi sarsabilecek hiçbir şey gelmiyor aklıma.
"I grew up in a Britain where racism was woven into the fabric of society " in a way that would be difficult to imagine today.
"Irkçılığın topluma işlendiği İngiltere'de yetişip bugünü hayal edebilmek oldukça güç olmalı."
You can't imagine her embarrassment when she discovered that she lived.
Başaramadığını fark ettiğinde yaşadığı utancı tahmin edemezsin.
Imagine an underprivileged kid that has their favorite teacher with them 24 hours.
Hayal et, yoksul çocuklar en sevdikleri öğretmenleriyle 24 saat birlikteler.
♫ If we can imagine ♫ ♫ our own deaths ♫ ♫ but still manage ♫ ♫ to come back to life, ♫ ♫ then it proves that we can ♫ ♫ survive anything. ♫
Öldüğümüzü hayal edebiliyor sonra tekrar hayata devam edebiliyorsak bu, tüm zorlukların üstesinden gelebileceğimizin kanıtıdır.
♫ If we can imagine ♫ ♫ our own deaths ♫ ♫ but still manage ♫ ♫ to come back to life, ♫ ♫ then it proves that we can ♫ ♫ survive anything. ♫
Öldüğümüzü hayal edebiliyorsak ve tekrar hayata dönebiliyorsak bu, her zorluğun üstesinden gelebileceğimizin ispatıdır.
Now, I imagine one could fight a case for that also being a negative, now I come to think on it.
Şimdi, düşündüm de olumsuz olarak bununla da insanın mücadele etmesi gerekebilir.
I'd imagine... we just never came down that day.
O gün... hiç aşağı inmeyiz diye umuyordum.
So that song came on, and all I did was imagine what I would do to her.
Şarkı başladı ve onu becerdiğimi hayal ettim.
You can imagine how difficult that would be for us.
Bu olayın bizim için ne kadar ağır bir şey olduğunu anlayabilirsin.
I mean, I don't think you could admit to the ones you do have, but I really try to imagine you going anywhere and saying that you're a normal human being that makes a normal human fucking being mistake,
Yani, onları bile kabul edebileceğini sanmıyorum ama yine de bir yere gidip normal bir insan olduğunu ve normal bir insan hatası yaptığını söyleyişini hayal edemiyorum.
I mean, can you even begin to imagine what that feels like?
Nasıl bir his olduğunu düşünebiliyor musun?
Well, I'm retired, and my wife is dead. As you can imagine, that's given me some time on my hands. My wife's been gone for three and a half years.
yani emekli oldum ve eşimi kaybettim düşündüğün gibi, bu ellerime bir miktar boş zaman verdi eşimi üç buçuk yıl önce kaybettim onu hergün özlüyorum.
You can't imagine what that did to me.
Bunun bana neye mâl olduğunu hayal bile edemezsiniz.
Yeah, I mean, I've seen it on the telly and that, but... I imagine it's different when you're, you know, actually there.
Öyledir, ben televizyondan izledim de bizzat orada olunca farklı oluyordur herhalde.
Sir Thomas, the first time we met I imagine it was hard for you to realize that I didn't like you.
Sizinle ilk tanıştığımızda, Sör Thomas sizden pek de hoşlanmadığımı fark etmişsinizdir.
- I like to imagine the story that goes along with each one of them.
Her birinin hikayesini hayal etmeyi seviyorum.
If it wasn't for this doll, you'd have a pretty hard time convincing me that you didn't just... imagine all of this.
Bu oyuncak bebek için değilse, bunların hayal ürünü olmadığına beni ikna etmen için zor bir dönem geçiriyorsun demektir.
All right, but... imagine being fucked by someone that intense.
Öyle ama... O kadar gergin biriyle seviştiğinizi bir düşünsenize.
I mean, let's imagine for a second that you're Crylonis, OK?
Bir saniyeliğine senin Crylonis olduğunuzu düşünelim, tamam mı?
I'm not such a fool as to imagine I might stand a chance now that you are so above me. But don't suppose I'm content to stay a nobody all my life.
Benden üstünsünüz ve şansım olabileceğini hayal edecek kadar aptal değilim ama hayatım boyunca önemsiz biri olarak kalmaktan memnun olacağımı sanmayın.
Imagine how horrible your life has to be to try something like that.
Hayatının bunu deneyecek kadar korkunç olduğunu bir düşünsene.
Can you imagine the two of us in that frigid city, only our passions keeping us...
O duygusuz şehirde, bizi ayakta tutan tek şeyin tutkumuz olduğunu hayal edebiliyor musun... Vay!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]