Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / In italy

In italy перевод на турецкий

1,820 параллельный перевод
I am full of spirit when I'm in Italy.
İtalya'ya gittiğimde sonunda konuşabileceğim.
- That guy I met in Italy last summer? - Yeah?
- Geçen yıl İtalya'da tanıştığım şu adam vardı ya?
They fought against the Germans in Italy, and as they did they learnt more and more about the nature of the crimes the Nazis had committed.
İtalya'da Almanlara karşı savaşmışlar, bu sayede Nazilerin işlediği suçlar hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olmuşlardı.
I think they got it in Italy on their honeymoon.
Sanırım İtalya'da balayındayken aldılar.
Not in Italy.
İtalya'da değil sanırım.
You cannot enter. His Excellency is in Italy.
İçeri giremezsiniz, Ekselansları şu an İtalya'da.
I thought it was the day where we have landed in Italy and began to roll battle for battle.
Ya da İtalya'ya geçip bir cepheden diğerine savaşıp durduğumuzda.
In Italy, I could not do this anymore.
Ama İtalya'da bunu daha fazla yapamayacağımı anladım.
I 100 Battalion suffered heavy losses in Italy. Some 900th
100. tabur Midway'de oldukça zayiat verdi.
My grandmother, she lives on the beach in Italy.
Büyükannem, İtalya'da bir sahilde yaşıyor.
Bonomo, the man who revived genre cinema in Italy long before Quentin Tarantino with his first movie : Killer Moccasins
Bonomo, ilk filmi olan "Katil Mokasenler" ile, Quentin Tarantino'dan çok daha önce, İtalya'da sinema türünü yeniden diriltti.
It's absurd that no one in Italy has made a movie about Berlusconi.
İtalya'da hiç kimsenin Berlusconi hakkında film yapmaması saçma.
In Italy, there's a producer who's preparing a film on the Nazi concentration camps.
İtalya'da, Nazi toplama kampları hakkında bir film yapan bir yapımcı var.
In Italy, newspapers, but especially TV channels belonging to my corporation and to my family, are among our harshest critics.
İtalya'da, şirketlerime ve aileme ait gazeteler, ama özellikle de TV kanalları, en ağır eleştirilere konu oluyor.
That was in Italy.
Bu İtalya tatilimizden.
We're in Italy, bella.
İtalya'dayız.
It reminds me of Steven's place in Italy.
Bana Steven'ın İtalya'daki yerini hatırlatıyor.
That there's wild dogs in Italy, right?
İtalya'da vahşi köpekler varmış.
I adore Italy, but I don " t want to live in Italy.
italyaya bayılıyorum, ama italyada yaşamak istemiyorum.
In 1984, he met Claudio in Italy, and the same year, he met Gallego in Spain.
1984 yılında Claudio ile İtalya'da, aynı yılın kasım ayında Gallego ile Barcelona'da buluştu.
But when in Italy, I don't like to eat in the local restaurants.
Ama İtalya'dayken yerel restoranlarda yemekten hoşlanmıyorum.
No one will prevent me from ruling in Italy!
Hiç kimse, İtalya'yı yönetmeme mani olamayacak!
Tell them I'm in Italy, that I'm a conman, that all I do is trick people.
Onlara İtalya'da olduğumu ve insanları kandıran bir sahtekar olduğumu söyle. Bildiğimiz tek şey, Arizaga'nın haklı olabileceği.
Arizaga was recruiting young priests in Italy to bring to Buenos Aires.
Uzun hikaye, Giacomo. Arizaga Buenos Aires'e getirmek için İtalya'da genç rahipleri işe alıyordu.
- I'll see you in Italy.
- Seninle İtalya'da görüşürüz.
I bought him in Italy.
İtalya'da almıştım.
In Italy, they give long receipts to pretty woman as a come-on.
İtalya'da senin gibi güzel kızları tavlamak için böyle uzun fişler verirler.
- Training exercise in Italy.
- İtalya'da bir talimde.
Your dad didn't die in Italy.
Baban İtalya'da ölmedi.
That's why we had to say Gary died in Italy.
Bu yüzden Gary'nin İtalya'da öldüğünü söylemek zorundaydık.
It reminds me of the Palladian villas I saw in Italy.
İtalya'da gördüğüm, Palladian Villalarını hatırlatıyor.
She said it reminded her of a "villa in Italy."
İtalya'daki bir villayı hatırlattığını söyledi.
It's beautiful, is it made in Italy? Is it for Misaki-san?
Mümkünse bizimle istediğiniz zaman röportaj yapabilirsiniz.
Sagunto is a town in Spain, NOT in Italy.
Saguntum, İspanya'da bir şehirdir. İtalya'da değil!
I knew that only the fittest useful would be in Italy.
Ve İtalya'da işime yarayacak olanlar, sadece güçlülerdi.
Hannibal's army in Italy receives no further support of these Senate.
Hannibal'in İtalya'daki ordusu, bu senatodan daha fazla destek almayacaktır.
Now displayed in Reggio on the southernmost tip of Italy, they're relatively unknown to the world at large,
İtalya'nın güney ucundaki Reggio'da sergileniyorlar, dünyada pek tanınmıyorlar sayılır,
Here on the coastline of Sperlonga in southern Italy,
Burası güney İtalya'daki Sperlonga sahili,
- I mean it's about survival in postwar Italy. - I was looking at it in context.
Yanı film, savaş sonrası İtalya'sında hayatta kalmakla ilgili.
So you love Capra... you run in the park, you tango... you live for Italy, and you hate asparagus.
Yönetmen Capra'yı beğeniyorsun... parkta koşuyorsun, tango yapıyorsun... İtalya için yaşıyorsun ve kuşkonmazdan nefret ediyorsun.
And I am moving back to Italy in a month because I hate American men.
Ve bir ay içerisinde İtalya'ya geri dönüyorum çünkü Amerikalı erkeklerden nefret ettim.
That's why I'm moving back to Italy in a month.
İşte bu yüzden bir ay içerisinde İtalya'ya geri dönüyorum.
So make sure that you understand, when you're chopping things up in the way that those people to the north of Italy that they don't mind chopping...
Kuzey İtalya'daki adamlar gibi bir şeyler doğradığınızda, şunu unutmayın : Onlar doğradıkları şeyi umursamazlar.
She wants to go to Italy. But I want her in France with me.
Hayır ama önce İtalya'ya dönmek istiyoruz, sonra Fransa'ya geçeceğiz.
Sick of it, Italy, alley cat, cat and dog dog leg, leg of lamb, lamb of God, God in heaven, heaven sent, sent packing...
Selülit, İtalya, yapışık kedi, kedi ve köpek, Köpekteki bacak, bacak var kuzuda, kuzu da Tanrı'nın, Tanrı'nın cenneti, cennetine gönderildi, gönderildi paket...
I'm going to marry a beautiful Swiss girl, I'm going to go to Italy on vacation, but I'll put the car in the garage!
güzel bi isviçreli kızla evleneceğim, italyaya tatile gideceğim, ama arabamı garajda bırakacağım!
In the Pope's name, you will crush the lords of the center of Italy, one by one.
Papa nâmına, İtalya'nın merkezindeki lordları birer birer ezeceksin!
If I was in Italy I might get lucky.
Sanırım İtalya'da olsaydım daha şanslı olabilirdim.
It was in Naples, Italy.
Naples, Italya'da oldu.
i brought those arugula seeds all the way back from italy in my shaving kit.
Bu roka tohumlarını İtalya'dan buraya traş takımlarımın arasında saklayarak getirdim.
I want to live in France and Spain and Italy and just soak up life and put it on a canvas, even if it means being a waitress in crappy cafés for five years, I don't care.
Fransa'da, İtalya'da, İspanya'da yaşamak hayatı dondurup bir tuvale çizmek istiyorum, hatta bu benim için boktan kafelerde 5 yıl boyunca garsonluk yapmak bile olsa, umurumda değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]