Influx перевод на турецкий
137 параллельный перевод
They make a ditch they put oil in the ditch and they make a flame. Now I'm not saying they should put up flames to stop the people but there has to be some way of stopping the influx of humanity.
Şimdi bu insanların üstüne benzin döküp yakalım demiyorum, ama bu insanların buraya akınlar halinde gelmelerini durdurmanın bir yolu olmalı.
It's forstoring information so as to speed up government business so thatwe need not take on an enormous influx of clerical staff.
Amaç bilgi depolamak. Böylelikle hükümet işleri hızlanacak ve yoğun büro işleriyle uğraşmak zorunda kalmayacağız.
You're in the influx.
Şu an girişindesiniz.
Beginning muon influx.
Müon akışına başlanıyor.
To do so, we need a constant influx of new data.
Bunu yapmak için yeni bilgi akışı gerekiyor
He has had a great influx of funds to his house, Refa.
Ailesine büyük paralar akıtıyor, Refa.
We've got a big influx of immigrants from Hong Kong, trying to get out before 1997, and more gang activity in Chinatown.
1997'den başlayarak Hong Kong'tan buraya büyük bir göç akımı var. Çin mahallelerinde mafya olaylarında artış gözlemledik.
A huge influx of these could easily cause it to change.
Aşırı miktarı, vücut yapısını kolayca değiştirebilir.
The influx of the undead.
Ölümsüzlerin istilası.
" The Jewish Agency will continue influx of new immigrants to Israel at all costs.
" Yahudi Ajansı tüm maliyetlerine rağmen göçmenlerin İsrail'e akışını devam ettirecek.
Of course, by that time, they hastily established hostels to take a big influx of the children who weren't chosen quickly, because we had to be chosen fast.
Tabii o vakte kadar alelacele yurtlar kurup kısa sürede seçilmeyen çok sayıda çocuğu yerleştiriyorlardı, çünkü çabuk seçilmemiz gerekiyordu.
However, one day, Carl, an influx of hormones we can't control will overpower our better judgment and drive us to pursue the female species against our will.
Hayır. Ama bir gün, Carl, denetleyemediğimiz bir hormon akını sağlam mantığımızı yenecek Ve istemeden bizi kadın cinsi peşinde koşturacak.
Natural resources are the main interest of foreign investors, although there is an influx toward industry and service.
Sanayi ve hizmet sektörlerinde bir artış gözlense de doğal kaynaklar, yabancı yatırımcıların en çok ilgilendiği konu.
All the man-hours scraping around for minimum wage, they can't compete with the huge influx of money that you are capable of generating.
Bu insanlar senin kazanca çevireceğin muazzam para miktarının yanından bile geçemez.
What is manufactured in Dessau that requires... such an enormous influx of workers?
Daasau'daki imalthanelere bu denli... bir işçi akını olmasının nedeni neydi?
I would say the biggest challenge we face now is the increasing influx of Minstrels.
Bence en önemli sorunumuz sürekli artarak gelen halk ozanları.
How do you plan to keep the place running without an influx of cash?
Nakit akışı olmadan, burayı nasıl çalıştırmayı planlıyorsun?
All the good people, right, all the good people... are being forced into the suburbs, due to the influx of illegal immigrants forcing their way into this country.
Tüm iyi insanlar... banliyöye yerleşmek zorunda kalıyor. Rotalarını bu ülkeye doğrultmuş, göçmenlerin akınları yüzünden.
Twice. I learned quickly that without an immediate influx of cash... I could no longer afford to be a jealous man.
Ani bir nakit akışım olmazsa kıskançlığa yeter paramın olmadığını öğrendim.
They only became prudish in the Meiji Era after the influx of Western culture.
Meiji dönemine kadar çok savurgan oldular. Bunlar, Avrupa kültürü girdikten sonra başlamıştı.
It's like a big influx of cash, to really help us grow our business.
İşimizi büyütmekte yardımcı olacak oluk gibi akan nakit para.
Opens the door, influx of oxygen- - creates a back draft.
kapıyı açmış, içeriye giren oksijen- - bir geri çekim yaratmış.
Hospitals are struggling to cope with an influx of people who suspect...
Hastaneler baş edebilmek için...
Our only choice now is... To check out the influx of spiritual waves into the world of the living.
Elimizde kalan tek seçenek gerçek dünyaya giriş yapan sprektral girişleri araştırmak.
I took him to one of their queer functions and when he saw the influx of freshmeat he was hooked.
Onların eşcinsel toplantılarından birine götürdüm Yeni akımnları gördü ve ilişkisi oldu.
The while, Mr. Hearst, allowing influx of my motion's heat.
İşte o süre, Bay Hearst, hareketlerimin, ısı yaymasına elveriyor.
We give them a huge influx of capital, which they need.
Biz de yüklü miktarda sermaye vereceğiz.
This neighborhood was predominantly white... but has had a heavy Persian influx since the'80s.
Bu semt eskiden ağırlıklı olarak beyazdı ama 80'lerden beri büyük ölçüde İranlı göçü alıyor.
Honestly, we were underprepared for the influx.
Dürüst olmak gerekirse biz cehenneme bu derece bir talebe hazır değildik.
Congressman, I appreciate your generosity, but a sudden influx of money and modern weaponry would draw attention.
Sayın vekilim, cömertliğiniz için teşekkürler fakat hızlı para akışı ve modern silâhlar dikkat çekebilir.
- A sudden influx of money and modern...
- Hızlı para girişi ve modern silâhlar...
- Yeah, an influx of money and new weaponry would draw attention.
Hızlı para akışı ve modern silâhlar dikkat çekebilir.
The man stood in my office in Islamabad, and I told him, " A sudden influx of money
İslamabad ofisinde bana vekalet eden adama söyledim... "Hızlı para akışı..."
Meantime, officials here in New York, say they are prepared to handle the influx of protesters coming to attend next weekend's anti-war march.
Bu arada, burda New York'taki yetkililer... önümüzdeki haftasonu gerçekleşecek savaş karşıtı yürüyüşe katılmaya gelecek... protestocu akınıyla başetmeye hazır olduklarını söylediler.
There's an influx already.
Zaten buna akın var.
Based on gang affiliations, you can expect a large influx to cross the border and end up in Farmington.
Çete üyeliklerine bakıldığında çok sayıda suçlu Farmington'a gelecek.
We also know that passengers are still being evacuated... all right, you're gonna needthese to handle the influx.
Ayrıca, hala yolcuların feribottan boşaltıldığını biliyoruz... Bu genişlikte bir feribot, bin kişiyi taşıyabilir ayrıca... Pekala, bu akınla ilgilenmen gerek.
It could be the murders are the response to the influx from the prison closures in Mexico.
Cinayetlerin Meksika'da kapatılan hapishanelerden gelenlere bir tepki olması mümkün.
Without a cash influx, you're gonna be out of business in two months.
Nakit girişi olmadan iki aya kalmaz batarsın.
Local dealers have been buzzing lately about an influx of high-grade weed from the Channel Islands.
Yerel satıcılar iyi kalitede otun Channel Adaları'ndan geldiğinden bahsediyor.
Cash influx.
Para kazanmaya başlıyoruz.
That number almost doubles in the summer with the influx of holidaymakers.
Bu sayı, yazın tatilcilerin de akın etmesiyle beraber neredeyse ikiye katlanıyor.
Now almost all Israelis believe a mass influx of Palestinian refugees would destroy their state.
Simdi hemen hemen tüm Israilliler kitlesel bir Filistin göçünün ülkelerini yok edecegine inaniyor.
We can hardly handle the influx.
Bu insan seliye başa çıkmakta büyük zorluklar yaşıyoruz.
But you said there was going to be an influx of capital.
Ama bir para akışı olacağını söylemiştin.
We're going to have a significant influx of capital very soon, and we'll make up the merger deficit.
Yakın zamanda belirgin bir mali kaynak akışına sahip olacağız ve birleşmeden doğan kayıpları kapatacağız.
Apparently, they're expecting an influx of capital, and the word is it's gonna turn the stock around.
Öyle görünüyor ki, bir para akışı bekliyorlar ve söylentiye göre bu hisselerini yükseltecekmiş.
Why? Well, because whoever is behind these robberies seems to have advance knowledge of when each individual agency will be receiving a large influx of cash.
Şey, çünkü bu soygunların ardında kim varsa her bir ajansa hangi zamanlarda büyük miktarda nakit akışı olacağından haberi varmış.
There's been an influx of Trayden activity.
Trayden faaliyetleri arttı.
The only thing he's gonna need support for Is the massive influx into his bank account.
Yardıma ihtiyaç duyacağı tek şey banka hesabına olacak olan para akışıdır.
- He said, "A sudden influx of money..."
Bana dedi ki...