Information technology перевод на турецкий

I usually say I " m in information technology.

GeneIIikIe biIişim teknoIojisiyIe iIgiIendiğimi söyIerim.

We've had all advances in information technology.

Neden bu kadar gelişmiş teknolojimiz var sanıyorsun?

I'm an executive, doing Web pages on porn for information technology.

Bir yöneticiyim. Seks sayfaları hazırlayan bir şirkette.

The chairman of the world's largest Information Technology Company.. .. invited Rohit abroad.

Dünyanın en büyük teknoloji şirketinin sahibi Rohit'i yurt dışına davet etti.

Oh, I don't know maybe, information technology, perhaps from the department from which these documents originated.

Bilmiyorum. Belki teknoloji bilgisidir. Bu belgeleri yaratanların bölümünden olabilir mi?

Mr. Connover is the hotel's information technology consultant.

- Bay Connover, otelin bilişim teknolojisi danışmanıdır.

Mr. Connover is the hotel's information technology consultant.

Connover mı? Oteldeki adam.

- To the future Paris computer expert. -'Information Technology'.

Paris'e gidecek bilgisayar uzmanının şerefine.

Do you dream of a career in the exciting field of air conditioning repair or health information technology?

Klima tamiri ya da sağlık bilgi teknolojileri alanlarında kariyer yapmak ister misiniz?

In the last 23 years, have you not marveled as information technology has surged forward?

Son 23 yılda bilgi teknolojileri ilerledikçe harikalar yaratmadınız mı?

Information technology.

Bilişim teknolojisi.

There is limited information on the Pakled culture, but their eclectic equipment suggests their technology comes from others.

Pakled kültürü hakkında çok sınırlı bilgi var, ama ellerindeki çok çeşitli cihazlar, teknolojinin başkalarından geldiğini gösteriyor.

Dr. Vatm found out about the Etanian Order and was secretly collecting information about their starship technology.

Doktor Vatm Etanian Düzenini bulmuştu ve yıldız gemisi teknolojileri hakkında gizlice bilgi toplamaktaydı.

If the technology behind that thing... can be used by Earth against the other races... that information never leaves here.

Teknolojisi Dünya tarafından diğer gezegenlere karşı kullanılabilecek bir şeyse, bulgularınız buradan dışarı çıkmayacak.

I have information for Apophis. Technology he will want to know about.

Apophis'a öğrenmek isteyeceği bir teknoloji hakkında bilgi verebilirim.

It is requesting information about integrating organic components into its technology.

Organik bileşenleri bütünleştiren teknoloji hakkında bilgi rica ediyor.

Day and night, a loose confederation of hackers and programmers zaps bits pieces of computer code around the world as it builds the tools to set computer users free using open information and the free exchange of technology to achieve its goals.

Gece ve gündüz, Bir Serbest Birlik Hackerler ve programcılar dünya üzerinde en ufak kodu bile aradılar, bunlar yardımcıdır. bilgisayar kullanıcıları özgür olsun diye açık bilgiler kullanıyorlar ve teknolojiyi özgürce değiş tokuş ediyorlar.

Their parliament considers the secret development of this alien technology..... to be a direct violation of agreements..... to share all information garnered through the Stargate programme.

Parlamento, bu uzaylı teknoojisinin gizli olarak geliştirilmesini geçit programı ile elde edilen bilgilerin paylaşılmasını öngören...... anlaşmaların çiğnenmesi anlamına geldiğini düşünüyor.

The Pentagon made the Russians deep-six their gate in exchange for continued sharing of information and technology.

Pentagon Ruslar'la onların geçidi üzerinden bilgi ve teknolojiyi paylaşmak üzere anlaştı.

All information about Zatarc technology...

Zatarc teknolojisiyle alakalı her bilgi...

Information. Technology. Classified data.

Bilgi, teknoloji, gizli veriler.

In all probability, Thor is being tortured for information about Asgard technology.

Her olasılıkta, Thor Asgard teknolojisi ile ilgili bilgi için işkence görüyor.

If you're asking for information on Earth technology, that's not gonna happen.

Eğer Dünya'ya ait teknolojileri kastediyorsanız, bu mümkün değil.

He's collected information on how Anubis is getting his new technology.

Anubis'in yeni teknolojisini nasıl elde ettiği konusunda bilgi edinmiş.

I've left you... technology and navigation information... here at your flagpole.

Gereken... teknoloji ve seyrüsefer bilgilerini bıraktım size. Bayrak direğinin dibine koydum.

The British traded the technology with the US for information on the H-bomb.

Hidrojen bombası bilgileri karşılığında Amerika'yla bu teknolojiyi takas ettik.

About the technology to restore Bioroid procreative ability, I heard that Dr. Gilliam who developed the technology erased all information.

Bioroidlerin üreme yetilerinin kazandırılması teknolojisi hakkında tüm bilgilerin Dr.Katherine tarafından silindiğini duydum.

If that technology information was indeed erased, it's impossible to develop it again.

Bilimsel verilerin silinmesiyle, tekrardan teknoloji geliştirmek imkansız.

As you attempt to repair the ship's engines, you may inadvertently be divulging vital information on Prometheus technology.

Geminin motorlarını onarmaya kalkışsan bile istemeyerek de olsa Prometheus teknolojisi ile ilgili hayati bilgileri ele veriyor olabilirsin.

Now, the Valta represents cutting-edge technology. It will revolutionize information gathering from satellite networks.

Valta, uydu ağlarıyla bilgi toplamada devrim yaratacak yeni bir teknoloji.

I have vital information concerning a weakness in Wraith technology and when I deliver the communiqué in my possession,

Wraith teknolojisinde bulunan bir zayıflık hakkında çok önemli bir istihbaratım var. Bu bilgiyi ilettiğim zaman savaşın seyrini...

In it, is vital information about a weakness in Wraith technology.

İçinde Wraith teknolojisinin bir zayıflığı hakkında önemli bir bilgi var.

We managed to hold them off for now, but we could sure use that information about the weakness in their technology.

Onları püskürtmeyi başardık ama Teknolojilerindeki zayıflığı kesinlikle kullanabilirdik.

This man, whom we will call Fred because that is the code name under which he reports information he gathers once within the scramble suit, cannot be detected by even the latest in voice - and facial-recognition technology.

Kod ismi Fred olan bu adamın gerçek kimliği, karıştırıcı giysi içindeyken günümüz ses ve görüntü teknolojileriyle bile ortaya çıkarılamaz.

We can't be, not with all the technology, the chemicals, the information.

Bu teknolojiler ile, bu kimyasal maddelerle, bu haberlerle emniyette olamayız.

So, I figured my best bet was to root out any of Fannis's gang from the anti-Ori underground, see if they had any technology or any information about an Ori Stargate I might possibly gain access to, but I had to be very

Yapabileceğim en iyi şey, Fannis'in Ori karşıtı direniş örgütünden birini bulup teknolojileri ya da ulaşabileceğim bir Ori yıldız geçidi hakkında bilgi edinmekti.

Sending information on Wraith technology was a remarkable act of good faith on your part.

Wraith teknolojisi hakkındaki bilgileri göndermeniz sizin tarafınızdan gelen çok büyük iyi niyet göstergesiydi.

From information you gave us about high-temperature and energetic materials technology, I have constructed a tactical explosive device.

Bize verdiğin yüksek sııcaklık ve hareketli maddeler teknolojisiyle bir patlayıcı cihaz yaptım.

One of the main battlegrounds in law, in technology now is the extent to which it is possible to exclude people from information, knowledge and cultural goods the extent to which it's possible to enclose a bit - if you will

İnsanları bilgiden, enformasyondan ve kültürel ürünlerden dışlamanın hangi ölçüde mümkün olabileceği, teknoloji ve hukuk alanlarındaki temel savaşım konusu haline gelmiştir.

It has provided me with a wealth of information and technology... And the key to infiltrating this base.

Bana bilgi ve teknoloji zenginliği ve bu üsse giriş için bir anahtar sundu.

When you need to steal information in a hurry, just arrange the technology upgrade yourself.

Acele bilgi çalmanız gerekiyorsa, teknolojik ayarlamaları kendiniz yapmalısınız.

Said format remains of your choosing, though this does not constitute a request for information on, or transfer of, specific 456 technology.

Sizin istediğiniz formatta olabilir.

Dallas is an extortionist. Once he got these guys on the hook, there's no telling what information he got out of them... technology, money, secrets.

Dallas şantaj yapan birisi bu adamları bir kere oltaya aldı mı onlardan nasıl bilgiler aldığını asla bilemeyiz teknoloji, para, sırlar.

So if this came from the People's Republic and wound up on that sub... Every piece of classified information and new technology on that mission would be compromised. And available to our enemies.

Bu şey Çin Hakl Cumhuriyeti'nden gelip o denizaltıya girdiyse o görevdeki bütün gizli bilgi ve teknolojiler açığa çıkmış düşmanlarımızın eline geçmiş demektir.

If the GPS was installed at the factory, it should be considered part of the automobile regardless of whether or not the tracking information was pulled from satellite technology.

Eğer GPS fabrika takılmışsa, takip bilgileri uydu teknolojisi ile alınsın, alınmasın, aracın bir parçası olarak kabul edilmelidir.

The United States leads the world in information technology, where high-paying jobs are easy to find.

İmalat azalırken diğer sektörler yükselişe geçti.

Information, technology- -

Bilgi, teknoloji...

Labor automation through technology is at the bottom of every major social transformation in human history. From the agricultural revolution and the invention of the plow to the industrial revolution and the invention of the powered machine to the information age we live in now through essentially the invention of advanced electronics and computers.

Teknolojik işçilik otomasyonu, tarım devrimi ve sabanın bulunmasından ilk elektrikli makinenin icadına ve sanayi devriminden beri yaşamakta olduğumuz ileri elektronik ve bilgisayarın icadını da esas alan bilgi çağına kadar insanlık tarihinin en büyük sosyal değişimlerinin temelinde yer almaktadır.

Information Communication Technology.

Bilgi ve iletişim teknolojisi.

The official reason was to prevent the Soviets from stealing our technology, but some believe the real motive for this classification was not to hide information from the

Rusların teknoloji çalmasını engellemekti Ama bazıları asıl amacın bildiği dış güçlerden değil

But the new transparency of information brought about by technology, cell phones, the internet and all the rest is the first really drastic change in the epistemological environment that religions have had to face in several millennia.

Fakat teknoloji, cep telefonları, internet ve benzerleri tarafından sağlanan yeni bilgi şeffaflığı dinlerin binlerce yıldır yüzleşmek zorunda kaldığı bilgi felsefesi alanındaki ilk esaslı değişimdir.