Ingredients перевод на турецкий
1,113 параллельный перевод
I did, but I went to Young Lee Market after my interview to get the ingredients for my audition recipe tomorrow.
Vardı. Lee'nin marketine sonra gittim yarın ki ses sınavı için bir şeyler almam gerekiyordu.
I can't believe I don't remember all the ingredients.
Büyünün içindeki her şeyi hatırlayamadığıma inanmıyorum.
The curse is really simple, as long as you have the ingredients I need.
lanet gayet basit, tabiî ki ihtiyacım olan malzemeleri bulursanız.
But me I'm from where fights is born I'm from where nights is dawned I'm from the ingredients Spit from the sun I formed an allegiance With the number one
Ama ben, kavganın doğduğu yerdenim Ben şafağın söktüğü yerdenim Ben güneşin özündenim
- Packed full of ingredients, Cheesy Poofs can really give you that quick pick me up.
Besinlerle dopdoludur ; Peynirli Puflar ayaküstü atıştırmak için harikadır.
Well, I'm not at liberty to reveal the ingredients.
İçindekileri açıklayamam.
Well madam, it's not a gamble if you have the right ingredients.
Bayan, eğer doğru malzemeniz varsa bu bir kumar değil.
Make sure all the ingredients are cooked thoroughly.
Tüm malzemelerin iyi pişmesini sağlayın.
To add the right ingredients, you can fold... This fresh rosemary will be the perfect garnish for our lamb.
Bu taze biberiyeyi de katarak, külbastıya harika bir garnitür yapabiliriz.
The difference is in the ingredients!
Bunun tek nedeni malzemeden!
I mean, it does depend on the quality of the ingredients.
Benim demek istediğim yalnızca malzemenin kaliteli olmasıydı.
The ingredients for ghosts.
Ve orada ölen. Hayaletlerin içeriği bu, değil mi?
And the ingredients.
Malzemeler.
I thought you were bringing the ingredients for that spell?
Büyü için malzeme getireceğini sanıyordum.
But we have none of those ingredients, John.
Ama bizde bu malzemeler yok John.
They take 900 of the finest ingredients add some child-like delight and mix it with glacial spring water from our spring water generator.
En güzel 900 çeşit içeriği büyük bir zevkle kaynak suyu jeneratörümüzden gelen buz gibi kaynak suyuna katıyorlar.
All morning, he's been creating new recipes, using combinations of ingredients that I, I never would have imagined.
Bütün bir sabah, yeni tarifler yarattı, asla hayal bile edemeyeceğim kombinasyonlar denedi.
This is the place to get exotic, gourmet ingredients.
Burası egzotik yiyecekler ve abur cubur malzemeler bulunan yer.
It's very cold, but it has all the ingredients.
Şu anda çok soğuk ama hayat için gereken tüm malzemelere sahip ve ileride yaşam için çok müsait bir yer olacak.
No, I'll tell you its'ingredients.
Hayır nasıl olduğunu göstereceğim.
All the ingredients are under water.
İhtiyacımız olan her şey suyun altında.
first, we need to find all the ingredients, then backtrack about 50 miles ;
İlk önce bütün malzemeleri bulmak daha sonra da 50 kilometrelik yolu geri dönmek zorundayız.
I got papers, blunts, bongs, all the ingredients to make a high nigga pie.
Belgelerim var, kafa yapıcılar, ani vuruslar.. Ucmak icin her turlu malzeme mevcut.
In this show, you will learn to transform simple ingredients... into sensual, delicious dishes that fire the blood and satisfy the heart.
Bu şovda, basit malzemeleri nasıl insanın kanını tutuşturan... ve kalbini memnun eden latif, lezzetli yemeklere dönüştüreceğinizi öğreneceksiniz.
Well, anyway, I ran out of ingredients.
Düşünecek başka kek malzemesi kalmadı..
We've got student cakes with the same ingredients.
Bizde aynı malzemeye sahip öğrenci pastaları da var.
Because Claw Boy is not getting all of his ingredients.
Çünkü pençeli çocuk, malzemeleri toplayamayacak.
Yeah, but we only tried it once and I think I got some ingredients wrong.
Evet. Ama bir kez denedik. Galiba malzemelerden bazıları yanlıştı.
Don't let the healthy scare ya. Check out the ingredients.
SağIıklı olması seni korkutmasın İçindekilere bak.
Now... we have managed to procure all 11 secret ingredients....
Şimdi... 11 gizli malzemenin tamamını bir araya getirmeyi başardık...
What I need is a list of ingredients that are available to me to use, okay?
Evdeki kullanabileceğim bütün malzemenin bir listesini istiyorum.
Now, the first rule of haute cuisine is to be sure you have all your ingredients at hand, you see.
İlk kural tüm malzemelerin önceden hazırlanmış olmasıdır.
We're gonna pull together the ingredients for another bath.
Bütün o birleşimleri başka bir banyoda hazırlıyacağız.
You see, it's not the ingredients themselves which determine the effect but the manner in which they're combined.
Gördüğünüz gibi bu malzemelerin hiçbiri o etkiyi vermez, önemli olan karıştırılma şekilleri.
You can run all the tests you want, and it'll look like the best shit in the universe, but the ingredients... they cancel each other out.
Hangi testi istersen yapabilirsin, ve dünyadaki en iyi bok gibi gözükecektir. Ama malzemeler... Onlar herbirini iptal eder.
If you want, I will buy the ingredients and I will make you the best moussaka you have ever tasted.
Eğer istersen malzemeleri ben alırım... ve sana hayatın boyunca yediğin en iyi musakkayı yaparım.
And so we're getting ingredients to make the brownies.
Ben de kabul ettim. Yani şimdi, birlikte kek yapmak için malzeme alıyoruz.
That factory, Jackman's economy... ... was built on hope and optimism... ... and it needs to be rebuilt with those same ingredients.
Söz konusu fabrika, Jackman şehri ekonomisi umut ve iyimserlik üzerine inşa edilmişti ve şimdi aynı malzemelerle yeniden kurulmalı.
I've gathered some ingredients.
Malzemelerin bir kısmını topladım.
Once you get all the ingredients together, put them in the centre of a sacred circle with the photo of your mother.
Malzemeleri topladığında hepsini kutsal dairenin içine koyacaksın. Annenin resmiyle birlikte.
Willow stole ingredients and released him from a purple crystal.
Willow malzemeleri dükkandan çaldı ve onu mor bir kristalin içinden çıkardı.
Now we ask the software to break it into ingredients
Şimdi yazılıma bunun içeriğini soracağız.
Some of these perfumes have, like, T50 ingredients.
Bazı parfümlerin içinde 750 madde vardır.
- What ingredients did you use?
- Hangi bileşenleri kullandın?
I think we both know what those ingredients would do to us.
Sanırım bu malzemelerin hepsinin bizim için olduğu hepimiz biliyoruz.
But it does have the two most important ingredients : you and I.
Ama en önemli iki şey mevcut. Sen ve ben.
Believe it or not, Marie, we have the ingredients for that right here.
İster inan ister inanma, bunun için gereken malzemelerimiz var.
Those are southwestern ingredients!
Bunlar Güneybatı kesimi malzemeleri!
Do you wanna know all the ingredients?
Tüm malzemeleri bilmek ister misin?
I saw her stealing the ingredients.
Ben o malzemeleri çalarken gördüm.
In his book, State and Revolution, Lenin purged from the genuine teaching of Karl Marx all the spurious ingredients introduced by the social democracy.
"Devlet ve Devrim" adlı kitabında Lenin, Karl Marx'ın öğretilerinde yer alan ve sosyal demokrasi tarafından ortaya koyulanlara benzeyen fikirleri çürütmüştür.