Insecure перевод на турецкий
1,104 параллельный перевод
I feel like my old self again : totally inadequate, completely insecure paranoid, neurotic.
Kendimi eskisi gibi hissediyorum : Tamamen yetersiz, güvensiz paranoyak, nevrotik.
- Don't be so insecure.
Endiselenme.
I'm this short... fat, insecure, middle-aged thing!
Boyum kısa... şişko, hayatta güvencesi olmayan orta yaşlı bir yaratık!
Well your constant references to your sexual prowess are nothing if not overcompensatory and lead me to think that you're a misogynist who is very insecure.
Şey cinsel yeteneğine yaptığın sonsuz referanslar aşırıya kaçmaktan başka bir şey değil ve kadınlardan nefret eden, kendine güvensiz birinin lafları.
Well, "Randall Royal, if you don't mind" just because I like pussy, I like the way it feels I like the way it smells and, on occasion, like the way it tastes don't make me insecure.
Bak "Randall Royal mümkünse" amı sevişim, ona dokunmayı onu koklamayı ve bazen de onu tatmayı sevişim kendime güvensiz olduğumu göstermez.
We talk like 2 writers. One blocked and insecure, One stifled and angry.
Biri tıkanmış ve güvensiz, diğeri bastırılmış ve öfkeli.
The Sunshine 60 Building serves as a foundation... to support Tokyo's insecure ground.
Günışığı 60 Binası, Tokyo'nun tehlikeli zeminini destekleyen bir dayanak görevi görüyor.
And he is monumentally insecure, particularly about his Catholic heritage.
Ayrıca özellikle Katolik geçmişinden dolayı büyük bir güvensizlik duyuyor.
- Well, we're all insecure.
- Hepimiz güvensiz değil miyiz?
We are insecure.
Güvende değiliz.
Fucked up, insecure, neurotic and emotional.
Mahvolmuş durumda, güvensiz hisseden, nevrotik ve duygusalsın.
My sister is insecure. Is that a crime?
Kız kardeşimin kendine güveni yok.
I get insecure. I don't know.
- Ben sadece, kendimi güvende hissetmiyorum.
She's feeling insecure.
Kendini sadece güvensiz hissediyor.
When I feel insecure or unsteady I grab ahold of things that steady me.
Yani, kendimi ne zaman güvensiz ya da kararsız hissetsem yere sağlam basacak bir şeylere tutunuyorum.
Part of me would like to keep you insecure forever.
Bir parçam senin sonsuza dek kendini güvensiz hissetmeni istiyor.
- I'm sorry? - She's an insecure woman.
Anlamadım.
I'm sorry, okay? I was just being stupid and insecure because...
Ben... sadece özgüvenim olmadığı için aptalca davrandım.
... I got insecure, and I thought maybe you didn't want to see me anymore.
Ben de kendime olan güvenimi kaybettim. Beni artık görmek istemeyeceğini düşündüm.
Nothing like the head of Security to make you feel insecure.
Güvenlik başkanı özgüvenini mahvetmeyi iyi bilir.
Yes, well, at the root of this, you're both just feeling insecure.
Bunun özünde, ikinizin de kendini güvende hissetmemesi var.
I would've told you months ago how I felt, but I was too insecure.
Sana aylar önce hislerimi söyleyebilirdim ama kendime güvenmiyordum.
The reason I sent you to a health club is that I thought you were feeling insecure about yourself.
Seni spor salonuna yazdırmamın sebebi kendin için.. ... kaygılanmaya başlamandı.
I'm an insecure man sexually.
Diğeri de, bu adam ön yargılı olduğu için para almak istiyor.
He just feels insecure because you're getting through life so easily and it's been so difficult for him.
Sadece biraz güvensiz hissediyor çünkü sen hayatı çok kolay yaşıyorsun. - ve bu onun için çok zor.
You made me feel insecure.
Beni güvensiz hissettirdin.
I made you feel insecure?
Ben mi hissettirdim?
- That`s why you`re insecure?
- Bu yüzden mi güvensiz hissettin?
Essentially, he used Derek to recruit... a slew of insecure, frustrated, and impressionable kids.
Aslinda Derek'i bir avuc... ozguvensiz ve kizgin saf cocugu toplamasi icin kullandi.
- Well, Rodney is a decent and intelligent man who is very hurt and insecure.
- Rodney kendine güveni olmayan incinmiş, dürüst ve zeki bir adam.
We're insecure at first, so we need safety and comfort.
Başlangıçta kendimizi pek güvende hissetmeyiz. ve güvenli ve rahatlatıcı bir yer ararız.
Alan, I'm feeling very insecure.
Alan, kendimi hiç güvende hissetmiyorum.
At home the nation was angry and insecure.
Yurtta ulus, kızgın ve dengesiz haldeydi.
♪ I was low and insecure ♪
# Kederli ve güvensizdim #
This is really insecure, isn't it?
Hiç güvenli değil, öyle değil mi?
Of all the things to be insecure about, that is the least.
Hayır! Kendini güvensiz hissettiğin şeyler arasında en küçüğü bu.
The idea of you being insecure with me instead of me being insecure with you feels good.
Benimle birlikteyken güvensiz olman... ben güvensiz olacağıma senin güvensiz olman... iyi bir his. Gördün mü?
I know I'm being stupid, but I would probably feel a little less insecure if you I don't know, snuck into my room and tickled my toes once.
Aptallık ettiğimi biliyorum. Ama sanırım kendime güvenim pek yok. Bilmiyorum, belki de odama gelip ayaklarımı gıdıklarsın.
It makes me insecure.
Güvenilmez yapıyor.
- Yes, and I'm not totally insecure.
Evet. Kendimi tamamen güvensiz hissetmiyorum.
Now, the thing you must remember about the Drazi is that they are very insecure people but they have so much to be insecure about.
Draziler hakkında bilmen gereken ilk şey güvenilmez oldukları ve güvenmedikleri çok şey olduğudur.
The truth is, you're a well-put-together knockout of a woman who's feeling a little insecure about hitting 40.
Gerçek şu : Siz 40'ına yaklaşmasından dolayı kendini biraz güvensiz hisseden bir kadınsınız.
I'm insecure.
Tehlikeli bir tipim ben.
- Well, unlike certain sewer rats, she made the effort to welcome the new, and slightly insecure, to Capeside.
- Pekala, bazı lağım farelerinden farklı, benim için bir hoşgeldin dedi, bu biraz güven olmaz Capeside kasabasına.
I was too shallow and insecure to let this guy be a part of our lives... and then when he had something I wanted, I snuck around behind your back... and when you caught me, I lied like a little weasel.
Eleman hayatımızın bir parçası olduğunda çok sığ ve endişeliydim. Ardından onda benim istediğim bir şey olunca, arkandan dolap çevirdim ve beni yakaladığında küçük bir çakal gibi yalan söyledim.
It's just in my condition I'm a little insecure.
Durumumdan ötürü kendime güvenim biraz sarsıldı da.
You know, the insecure part of me has trouble figuring out why she's going out with me.
Ama neden benimle çıktığını hâlâ anlamış değilim.
Men are insecure too.
Çünkü erkekler de en azından kadınlar kadar güvensiz.
We're all very hurt and insecure.
Hepimiz bir şekilde inciniyoruz.
It means she's insecure.
- Ne demek bu?
If you had an indiscretion he'd be insecure and he'd want you.
Yani, ona sahipken kesinlikle istememişti, aksi takdirde terk etmezdi.