Insulated перевод на турецкий
167 параллельный перевод
Have we any more insulated wire?
Başka yalıtımlı telimiz var mı?
You're not insulated yet, Phil.
Henüz izole edilmedin, Phil.
The cable is insulated... and I'm having to cut the insulation so that I can separate the four wires.
Kablo izole edilmiş... ve dört teli ayırabilmek için izolasyonu kesmek zorunda kalacağım.
Roller skates at the bottom of the stairs, poorly insulated wires near the bathtub, ground glass in the sugar bowl, arsenic in the coffee.
Merdivenlerin bitimindeki tekerlekli patenler, banyo küveti yakınlarındaki iyi yalıtılmamış kablolar, şeker çanağındaki öğütülmüş cam, kahvede bulunan arsenik.
It's insulated.
Yalıtılmış durumda.
Ah, that's quite safe, well insulated.
Ah, bu oldukça güvenli, iyice yalıtılmaış.
It's completely insulated from the outside world, but we send in agents carrier, if we need to retrieve or add a file.
Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir ama bir dosya almamız yada eklememiz gerekirse bir ajan kurye yollarız.
Get to the centre of the ship. Don't touch the plates. Be sure you're insulated.
Geminin ortasına geçin ve duvarlara dokunmayın.
Four-and-a-half-inch reel 16 millimeter in an insulated aluminum capsule.
11 cm'lik makara 16 milimetrelik izole bir alüminyum kapsülün içinde.
Good. Now you're safe... You're perfectly insulated.
İyi geceler, Giacobbe.
- No, we've had ours insulated.
- Yok, bizimki izolasyonlu.
He was insulated.
Çok iyi korunuyor.
These rooms are well-insulated.
Odalar ses geçirmezler.
It's insulated from here to here.
Buradan şuraya yalıtılmış.
In one wing, the roof is so badly insulated that snow seeps through it.
Bir kanatta, dam öyle kötü izole edilmiş ki... kar içine sızıyor,
High up in the mountains there was a structure with a dome insulated from the atmospheric influence.
Dağların tepesinde bir yapı vardı, atmosfer etkilerini izole eden kubbesi olan bir yapı.
A fridge is insulated to keep temperatures, you see?
Soğutucu, sıcaklığı koruyabilmek için izole edilmiş, anlıyor musun?
He is being insulated against it by those who love him most.
Ve bu gerçekten onu en çok sevenler tarafından tecrit edilmekte.
Impervious, untouchable insulated by wealth and power.
Dayanıklı, dokunulmaz... refahın ve iktidarın kanatları altında.
How can one little insulated wire bring so much happiness?
Böyle küçük bir tel insanı nasıl da mutlu edebiliyor?
Some are insulated.
Şu dişlerden birkaçı yalıtımlı.
It might seem that there could not be a more harsh existence than this, but the environment here is comparatively constant and these seals are adapted to it - protected by a coat of dense hair and insulated by blubber immediately beneath the skin.
Bundan daha zorlu bir yaşam mücadelesinin olamayacağı düşünülebilir fakat buradaki ortam çok değişkenlik göstermez ve sık tüylere sahip kürkleri ile korunan, derilerinin hemen altındaki yağ tabakası ile izole olan bu foklar ortama uyum sağlamışlardır.
The coil can be insulated with silk.
Bobini ipek kullanarak izole edebiliriz.
These walls aren't that well insulated.
Duvarlar o kadar da iyi yalıtılmamış.
Here is the projector in a sound - insulated chamber. There, the screen where the picture is outlined.
Ses yalıtım çemberli bir projektör Filmin özetlendiği bir ekran.
I'm insulated, baby!
İzoleyim bebeğim.
In the Soviet Union itself, culture and science were kept insulated from the infection of all Western influence.
Sovyetler Birliği bünyesinde bilim ve kültür Batı'nın tüm etkilerinden izole biçimde tutuldu.
Now, I'll ask you which of these houses is insulated with Rockwool?
Şimdi size soruyorum. Bu evlerden hangisi Rockwool ile izole edilmiştir.
Those who think this one is insulated with Rockwool put your hands up.
Şimdi bunun Rockwool ile izole edildiğini düşünenler lütfen ellerini kaldırsın.
Ah, yes. The warm, insulated room upstairs.
Evet, üst kattaki sıcak, yalıtılmış oda.
Every cell has to be insulated from the cell above and below.
Bütün hücreler alt ve üst hücrelerden izole edilmeli.
That's why you're safe in a car during a lightning storm - you're insulated by the rubber tyres.
Yıldırım düşerken arabada neden güvende olursun - tekerlekler tarafından izole edilmiş olursun.
He's an upper-level demon who's well insulated.
O iyi korunan üst seviye bir iblis.
You hear that hum? That's a fully-insulated, four horsepower motor.
Dört beygir gücünde tam izole motoru var.
The people we're supposed to protect and serve, they think we're brutal, indifferent, insulated and corrupt.
Hizmet edip korumamız gereken insanlar, bizim zalim, ilgisiz, umursamaz ve ahlaksız olduğumuzu düşünüyorlar.
It's completely insulated from the outside world, but we send in agent couriers if we need to retrieve or add a file.
Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir ama bir dosya almamız yada eklememiz gerekirse bir ajan kurye yollarız.
Its body is insulated with fur.
Onun vücudu, kürkü sayesinde yoğun ısı kaybetmiyor.
It's a very insulated community.
Oldukça içe dönük bir topluluktur.
These wires are all insulated. No burn marks.
Bu kabloların hepsi izole edilmiş.
you've always been insulated.
- Yani siz hiç bulaşmadınız. - Dava açılması ihtimâline karşı.
If you weren't, your ship's hull would be insulated with trellium-D.
Yeni olmasaydınız geminizin gövdesi trellium-D ile yalıtılmış olurdu.
Do you have any idea what a spatial distortion can do to a ship... that is not insulated with trellium-D?
Trellium-D ile izole edilmemiş bir gemiye uzaysal bozukların ne yapacağı... konusunda hiçbir fikrin var mı?
The sooner the ship is insulated against these phenomena... the happier I will be.
Gemi yakında bu olaylara karşı yalıtılırsa... mutlu olacağım.
I've insulated the outer container.
Dış koruyucuyu izole ettim.
I can solve them by putting flippers on my feet, by wearing an insulated suit to keep me warm and putting a snorkel in my mouth so that I can breathe underwater.
Ben bu sorunları çözmek için palet takarım, üşümemek için su geçirmez kıyafet giyerim ve su altında nefes almak için şnorkel takarım.
It must be well insulated, is not it?
Sessiz sakin.
It's insulated?
İzole edilmiş mi?
... see and hear underwater and they're well insulated.
... onları sualtında izleyin ve dinleyin.
Lieutenant, two weeks, Bell looked insulated... like he had enough legitimate front to be able to be just the bank.
Teğmen, iki hafta Bell izole edilmiş durumda sanki banka olmak için paravan kişi gibi.
He's insulated from the everyday operations of the corner.
Köşelerde yapılan operasyonlarda hakarete uğramış.
But you are insulated.
Ama kendini yalıtmışsın.