Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / Intendant

Intendant перевод на турецкий

66 параллельный перевод
We can't let that blind bastard get through the intendant's gate alive.
Lanet olası körün, Valinin yanına sağ gitmesini engellemeliyiz.
Miss Yone... sorry to trouble you... but I need you to make sure this gets to the intendant.
Bayan Yone... Başınızı belaya sokuyorum, üzgünüm..... ama bu mektubun Valinin eline geçmesi gerekiyor.
Take it to the intendant, and save Shimazo's life.
Bunu Valiye götürün ve Shimazo'nun hayatını kurtarın.
In 3 days, 30000 ryos to be delivered to the Treasury Intendant will pass through here.
3 gün içinde, 30000 ryo hazineye teslim edilmek üzere buradan geçecek.
Whetheryou agree to it or not, I've spoken to the intendant.
Kabul et ya da etme, müfettişe söyledim.
At least you've got to be a super intendant
En azından muhteşem bir şey tasarlayabilirdin.
Intendant!
- Yönetici!
The Intendant informed me you'd be inspecting the facilities.
Yönetici senin tesisi inceleyebileceğini söylemişti.
The Intendant likes jumja tea.
Yönetici günün bu saatinde jumja çayı içmeyi sever.
The Intendant honours me with a ship and a crew.
Yönetici bana bir gemi ve mürettebat vererek onurlandırdı.
Intendant, Garak is here with the prisoner.
Yönetici, Garak tutukluyla birlikte burada.
You will assume her place as intendant and announce that your counterpart from the other side has returned to wherever she came from.
Yöneticiymiş gibi onun yerine geçecek ve öte taraftan gelen benzerinin geldiği yer her nereyse oraya döndüğünü duyuracaksın.
And I will take your place as intendant.
Sonra da senin yerine ben Yönetici olacağım.
Intendant, what is your pleasure?
Arzunuz nedir, yönetici?
Intendant.
Yönetici.
Intendant, let me teach him some manners.
Yönetici, izin verin de onu biraz terbiye edeyim.
Intendant, I demand that this man be...
Yönetici, bu adamla ilgili bir talebim var...
The Intendant's orders.
Yöneticinin emri.
Well, if you're gonna cover this up.... - I'll just have to go over your head to Super - - [Loud Buzzer ] - intendant - - [ Loud Buzzer]
Madem bu olayı örtbas edeceksin ben de senin üstün olan Müfettiş Chalmers'a -... giderim!
First, my Regent, I must talk to you about the Intendant.
Elbette. Ama önce, Hükümdarım, sizinle İdareci hakkında konuşmam gerek.
I will deal with the Intendant in my own way and in my own time.
İdarecinin işini kendi yöntemlerimle, istediğim zaman bitireceğim.
And then we can kill the Intendant.
Sonra İdareci'yi öldürebiliriz.
Rom, you won't tell your mother about the Intendant and me, will you? - It would break her heart.
Rom, annene ben ve İdareci'den bahsetmeyeceksin, değil mi?
Talk to the Intendant.
İdareci ile konuş.
I was hoping to use it on the Intendant, but I suppose I'll have to settle for the four of you. Now.
Bunu İdareci'nin üzerinde kullanmayı umuyordum, ama dördünüzle yetinmek zorunda kalacağım.
Palace Intendant!
Saray mübaşiri!
Take the Intendant to the Treasury.
Mübaşiri, hazine odasına gönderin.
Intendant, what is the meaning of this?
Mübaşir! Bunun anlamı nedir?
The Palace Intendant!
Saray mübaşiri!
So, that loathsome Palace Intendant deceived us both and was fairly punished.
Demek, iğrenç saray mübaşiri ikimizi de kandırmış ve adil bir şekilde cezalandırıImış.
But I have no Intendant now.
Ama artık saray mübaşirim yok.
My boy, I appoint you Palace Intendant.
Çocuğum, seni yeni saray mübaşiri olarak atıyorum.
Palace Intendant, will you now keep your figs to yourself?
Saray mübaşiri, incirlerini artık kendine tutacaksın?
Mylord Laffond, our intendant..
lord Laffond, bizim memur..
As you can see, Sir Intendant, Mani is no animal.
Gördüğün gibi, Bay Intendant, Mani bir hayvan değil.
And you, mylord Intendant?
Ve sen lordum Intendant?
He sleeps with the intendant.
O memurla yatıyor.
On the ground of the power of the intendant I ask you to accompany us without resisting.
Kralın gücü adına Israr etmeden bize eşlik edip etmeyeceğini soruyorum.
Mr. Laffond, our Intendant and The Priest of Saint-Alban, Henri Sardis.
Bu bay Laffont ; savcımız. Peder Henri Sardis, Saint Alban papazı.
As you can see, Mr. Intendant, Mani is no animal.
Siz istediğiniz gibi görebilirsiniz, bay Laffont. Mani, bir hayvan değil.
And you, Mr. Intendant?
- Ya siz, bay Laffont?
On the grounds of conspiring against the Intendant I order you to accompany us, do not resist.
Savcımızın bana verdiği yetkiye dayanarak sizi tutukluyorum. - Bu çok komik bir...
My Lord de Intendant, you had Knight de Fronsac arrested.
Bay Laffont, Şövalye Fronsac'ı tutuklattınız mı?
Intendant Bigot wants to meet you.
İdari müdür Bigot seninle tanışmak istiyor.
All those farms my father took the families he turned out of their homes and the wheelings and dealings with Intendant Bigot didn't that keep him awake at night?
Babamın aldığı bütün bu çiftlikler evlerinden kovduğu bunca aile İdari müdür Bigot ile çevirdiği işler ve anlaşmalar onu geceleri uykusuz bırakmadı mı?
And also because I want you to come to the intendant's ball.
Ayrıca senin de idari müdürün verdiği baloya gelmeni istiyorum.
Bigot's asked me to give her to him for the intendant's ball.
Bigot onu baloya davet etmemi söyledi.
You're very friendly with Intendant Bigot, apparently.
İdari Müdür Bigot ile çok iyi anlaşmışa benziyorsunuz.
Tell the Intendant Bigot for me that the local people have barely enough food to feed their own families.
İdari Müdür Bigot'a söyle yerli halk ailelerini doyuracak yemeği bile zor buluyor.
- Intendant Bigot?
- İdari müdür Bigot?
Intendant Bigot honored you with his trust and you're plotting against him.
İdari Müdür Bigot seni güveniyle onurlandırdı ama sen ona komplo kurdun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]