Invention перевод на турецкий
1,469 параллельный перевод
If the consequences of several genetic mistakes and science gone haywire can be called an invention, then I invented Precrime.
Eğer birkaç genetik hata ve sapıtmış bir bilime icat denilebilinirse o zaman Önsuç'u ben icat ettim.
It's Otis'invention
Dostum Tikis'in buluşu.
Every actor is an invention.
Her aktör bir yaratımdır.
Now, perhaps this man that you claim helped invent Simone, is an invention himself.
Şimdi, belki de Simone'u yaratmanıza yardımcı olan bu adamın kendisi de bir icattır.
Fake tits are the greatest invention of the 20th century.
Silikon 20. yüzyılın en iyi buluşu
This is your invention.
Bu senin icadın.
Sure. The Mothers of Invention.
Elbette. "The Mothers of lnvention".
Benoit claims to have developed an electrifying new invention that will completely change our lives.
Benoit hayatlarımızı değiştirecek bir icat ürettiğini iddia ediyor.
THE INVENTION OF THE MILLENIUM.
Yüzyılın icadı.
The problem started with the invention of the internal combustion engine.
Bu problem, iç yakımlı makine icadıyla başladı.
I installed a nonelectrical tracking device in their teeth my own invention.
Dişlerine elektronik olmayan, işaret veren bir cihaz yerleştirmiştim. Kendi buluşum.
My dad's invention, World Panorama, was nearing completion.
Babamın keşfi, Dünya Panoraması, tamamlanmak üzereydi.
Originally, he had planned to give his invention to the police but a group of ruthless businessmen murdered my parents for it first.
Aslında, keşfini polise vermeyi planlıyordu ama bir grup zalim iş adamı onun için ailemi öldürdü.
Pure invention, I did nothing of the sort.
Temiz bir davet, isimler konusunda hiçbir şey yapmadım.
Another invention of men.
Erkeklerin başka bir buluşu!
So that my invention will get ruined by irritation.
Böylece bulduğum ilham sinirlenince kaybolacak.
A process of self-invention through violence, through a gun.
Bu vurularak öldürülmeyeceğine dair bir garantiydi.
Invention is the product of imagination.
Wolfe vaktini orkideleriyle geçirdi.
Show me one thing in a book ask me if it's imagination or invention and i'll tell you every time, let's see you prove me wrong.
Fritz mutfakta en iyi yaptığı şeyi yaparak vakit geçirdi.
In a class last week, we had to say something about imagination and invention, and i said everything Nero said that day at lunch and it made their eyes pop!
Bunu bazen insanlara anlatıyorum. Geçen hafta bir derste hayal gücü ve buluşla ilgili bir şey söylemem gerekti. O gün yemekte Nero'nun söylediklerini söyledim.
So, you're the lady with the invention that's going to change the world.
Dünyayı değiştirecek icadın sahibi olan bayan, sizsiniz demek.
That's a hell of an invention.
Bu lanet olası bir buluş.
That's a hell of an invention!
Bu lanet olası bir buluş!
Oh, this is my latest invention.
Oh, bu benim son icadım.
Artie made mega bucks with a revolutionary invention, a converter that changes that horrible modem noise into easy listening music.
Artie devrimsel bir buluşla milyonlar kazandı, buluşu rahatsız edici çeviri sesini rahatlatıcı bir müziğe çeviriyor.
And our marriage. With his latest invention, the snore converter.
Ve son icadı horlama dönüştürücüsüyle evliliğimizi de kurtardı.
Behold my latest invention!
Karşınızda son icadım!
All family portraits and I'm thinkin since my parents are splitting up and I haven't been able to sit on a couch with my brothers since the invention of the noogie
Yazı mı tura mı? Görüşürüz! Biraz durgunsun.
But with my last scientific invention, you can cut through them like butter.
Ama en son buluşum sayesinde, onları çok kolay kesebilirsin.
Jellicoe was helped by an invention more important than Dreadnoughts or even submarines : wireless.
Jellicoe'nun yardımına zırhlı gemi ve denizaltılardan bile daha önemli bir icat yetişti : Telsiz.
Britain's invention of the tank cracked a key First World War problem :
İngilizlerin tankı icat etmesi 1 nci Dünya Savaşının önemli bir sorununa çare oldu.
Not since Johann Gutenberg's invention of the printing press which changed forever the landscape of man's destiny has one book reached so many and achieved so much.
Johann Gutenberg'in, insanoğlunun kader çizgisini sonsuza dek değiştiren, matbaa icadından bu yana bu kadar çok satılan ve başarılı olan bir kitap daha olmamıştır.
- Necessity is the mother of invention.
- Gereksinim buluşların anasıdır.
Use your invention, they're going to kill us!
İcadını kullan, bizi öldürecekler!
More than an invention, the DDT is a life-style.
Bu YMB icattan daha öte bir şey. Bu bir hayat tarzı.
What about...
"Mothers of Invention" hakkında ne diyeceksin Jack?
Of course, the real invention wasn't the car, it was the assembly line that built it.
Gerçek icat araba değil, arabanın yapıldığı montaj hattıydı.
- Conscience. A Jewish invention, sir.
Sen neden bahsediyorsun?
Roses aren't God's invention.
Güller Tanrı'nın icadı değil.
Because of her invention of this useful delivery box we've done more business in the last 2 years than I could have done on my own, in 7 years
İcat ettiği dağıtım çantası sayesinde son 2 yıl içinde kendi çalıştığım 7 yıla göre daha fazla para kazandık.
They said they had modified this microbe in the laboratory and therefore it was an invention.
Bu mikrobu laboratuvarda değiştirdiklerini söylediler ve bu yüzden o bir icat idi.
The patent office and the U. S. Government took a look at this quote invention ; they said no way.
Patent dairesi ve Amerikan Hükümeti bu tırnak içinde'icat'a baktılar ;
This is not an invention. Turned down.
Bu bir icat değil.
harper, we're going to need that invention of yours, the jaws of life.
Harper, icat ettiğin cihazlardan biri gerekiyor. Hayat pençesi.
Seriously, man, did you miss the invention of the bath?
Adamım cidden banyonun icat edildiğini bilmiyor muydun?
The strongest, the fastest, the most aflame with that most precious invention of all mankind - the notion of goodness.
En güçlüsü, en hızlısı, insanoğlunun en önemli icadıyla dolu olan, iyilik timsali.
And with the invention of Sephora, really expensive, too. - I'm very sorry.
Sephora kozmetik dükkânının icadıyla birlikte iyice de pahalı oldu.
Imagination and invention are not the same thing.
Önümüzdeki 8 saat içinde evdeki herkes saate bakmaktan kaçındı.
Maybe your next news flash will involve that newfangled invention called fire.
Mesela Ateş.
The "soul" is an invention of witch doctors.
Ruh, ilkel büyücü doktorların icadıdır.
Mothers of invention, Jack, hmm?
Zappa!