Irrigation перевод на турецкий
275 параллельный перевод
Irrigation canals are being built... via waterless steps
Sulama kanalları inşa ediliyor... susuz bozkırlara
I used to get an irrigation ditch so full of repented sinners I'd pretty near drown half of them.
Su kanalında o kadar çok tövbekar vardı ki, yarısı neredeyse boğulacaktı.
Some of them plough ditches, take out irrigation water.
Bazıları kuyular kazıp yer altından su çıkarıyor.
Looks like an irrigation ditch alongside.
- Görüyorum. Bir sulama kanalına benziyor.
Irrigation tanks are down to dried mud in all sections.
Bütün bölümlerdeki sulama tankları kuru balçık olmuş.
My irrigation moat. Built by men who had never seen one in their lives.
Sulama hendekleri, hayatlarında hendek görmemiş adamlarca yapıldı.
They settled south of the creek because the irrigation was good.
Nehirin güney yakasına yerleştiler çünkü o yaka daha sulaktı.
I can not even pay The water for irrigation.
Çiçeklere verecek suyun parasını bile bulamıyorum. Kimse benden indirim beklemesin.
Hallie, would you be too sorry if once I get the new irrigation bill through, would you be too sorry if we just up and left Washington?
Hallie, sulama tasarısını meclisten geçirdikten sonra Washington'dan ayrılsak çok üzülür müsün acaba?
Water conservation and a fabulous plan for irrigation.
İçme suyunun korunması ve toprağın sulanması hakkında planlardan söz ediyorlar
Into an irrigation ditch.
Bir sulama kanalına.
Pickups and irrigation, please.
Forseps ve dren, lütfen.
He says there's irrigation in the Valley, and there's always a little run-off.
Vadide sulama yapldgn ve bu arada biraz su kaybedildigini söyledi.
- We're gonna need some irrigation.
Biraz sulama yapmamız gerek.
Can we have irrigation now, please?
Lüfen biraz su alabilir miyiz? - Tamam.
If it got into the watering ponds or into the irrigation ditches.
Su birikintilerinin içinde kalmışsa... ya da sulama kanallarında.
- Irrigation.
- Sulama.
All right, but apart from sanitation, medicine, education, wine, public order irrigation, roads, the fresh-water system and public health what have the Romans ever done for us?
Pekala, sıhhi tesisat, tıp, eğitim, şarap, düzen koruma sulama, yollar, içme su sistemi, ve halk sağlığı dışında, Romalılar bizim için ne yaptı?
Irrigation, please.
Sulandırma uygulansın lütfen.
Go past the irrigation pump.
Sulama pompasının yanından geç.
It's notjust irrigation for myself.
Mesele sadece kendim için sulama değil.
And I'll just bet that pump is the key to your whole irrigation system.
Ve bahse varım ki bu pompa tüm sulama sisteminizin anahtarı.
We taught you agriculture. We gave you oranges, grapes, your irrigation system.
Size tarımı öğrettik, portakal verdik, üzüm verdik, size bir kültür verdik.
Irrigation.
Lavaj.
So, as a result of the Interstate Water Compact of'73, these people lost their irrigation rights.
1973 Eyaletlerarası Su Anlaşması sonucunda... bu insanlar topraklarını sulama haklarını kaybettiler.
It's called leaky pipe irrigation.
Adı Sızıntılı Boruyla Sulama.
President Dakra is making his first visit here to thank the U.S. for developing a major irrigation project to combat the crippling drought that struck Kimbala last year.
Başkan Dakra bu ilk ziyaretini geçen yıI Kimbala'yı vuran kuraklıkla mücadele edilmek için geliştirilen sulama projesinden dolayı
My people owe much to your organization for the development of the irrigation project.
Halkım sulama projesinin geliştirilmesinden dolayı size çok şey borçlu. Teşekkür ederiz.
- Yeah. Verbal abuse, colonic irrigation.
Sözlü istismar, bağırsak sulama.
But Irrigation can save your people, Chief Smiling Bear.
Sulama Sistemi halkınızın iyiliği için, Şef Gülen Ayı.
Had to hide in the irrigation ditch until it was safe to get away.
Adamlar gidene dek su kanalında saklandık.
That's from central-pivot irrigation.
- Merkezi sulama sistemi o.
Irrigation please.
Yıkama lütfen.
I heard their new irrigation system is something to see.
Ben onların yeni sulama sistemi duydum ; görmeye gideceğim.
You best treat that with irrigation and débridement.
Bunu en iyi irigasyon ve doku temizliği ile tedavi edersin.
Fertilizers, pesticides, herbicides, drainage, irrigation, the weather?
- Hayır, yok. Peki ya gübreler, böcek ilaçları, yabani ot ilaçları, kanallar, sulama, hava şartları?
- He's ripping out irrigation pipes.
- Sulama borularını mahvediyor. - Ciddi mi?
No irrigation system.
Sulama sistemi yok.
You could tell her about the irrigation ditches you dug in Sudan.
Ona Sudan'da yaptığın sulama kanallarından,
No irrigation system.
Birileri izlerini gizliyor.
Come the spring, they open up their dams, let the meltwater run... and you've got an irrigation system a thousand miles wide.
Bahar gelince, barajlarını açar, eriyen suyu akıtırlar... ve işte size binlerce mil genişlikte bir sulama sistemi.
- Irrigation system.
- Sulama sistemi.
IKeep the irrigation coming.
Yıkamaya devam et.
I used the pipes from our irrigation system.
Sulama sistemindeki boruları kullandım.
And our irrigation program is already showing promise.
Ve sulama projemiz umut vermeye başladı
They resurrected elaborate irrigation systems, filling the old stone aqueducts with precious water.
İlk çağdan kalma su kanallarını kıymetli suyla doldurup özenle hazırlanmış sulama sistemleri ortaya çıkardılar.
- More irrigation, Carter. 11 blade.
Daha çok sıvı, Carter. 11 nolu bıçak.
- We got some leaking fluid. - It's just irrigation solution.
Sıvı akıyor.
I suctioned the irrigation saline and did not see any persistent CSF.
Sıvıyı temizledim ve omirilik sıvısına rastlamadım.
And you got all these irrigation ditches, too.
Tüm bu sulama kanallarınız da var.
- Irrigation.
- Yıkama.