Is that her name перевод на турецкий
384 параллельный перевод
Is that her name?
Demek ismi bu.
Ilsa, is that her name?
Ilsa! Adı bu mu?
Is that her name?
O onun ismi midir?
That's Funny,'Cse, Uh, The Girl Who Normally Sits Here, Her Name Is A-Manda.
Çünkü normalde burada oturan kızın adı A-manda.
Now, Mr. Whatever-your-name-is, I want that pearl necklace.
İsminiz bay her neyse, o inci kolyeyi istiyorum.
All, please take notice his name is Norval, not Ignatz... and that is not his regular outfit.
Lütfen adının Ignatz değil Norval olduğunu not alın ve bu da her zamanki kıyafetleri değil.
And it says that her name is Bierce.
Adının da Bierce olduğu.
That Congress dame, whatever her name is.
Şu milletvekili kadın, adı her neyse işte.
It... is... the ballet... that made her name... whose name... she made.
Bu onu, onun ismini yaratan bale gösterisi.
Now listen here, Miss Holt or Mrs. Holt or whatever your name is... those killers are after gold — gold that's coming through tomorrow on the stage from California.
Şimdi beni dinle Bayan Holt ya da adın her neyse. Bu katiller altının peşinde. California'dan gelen altın yarın buradan geçecek.
Vicki? Oh, is that her name?
Adı o mu?
You mentioned her name Alicia Is that right?
Alicia diye bir isim söylediniz, doğru mu?
Is that her real name?
Gerçek ismi mi?
Is that her real name?
Onun gerçek ismi mi?
"SHOU LD HAVE A LIFESPAN " S IMI LAR TO THAT OF A NORMAL HUMAN BEING. HER NAME IS ALICIA. "
"Hastalanmaz ve normal şartlarda normal insan ömrüne eş bir ömre sahiptir."
Your name is nicole, always remember that.
Senin adın Nicole. Bunu her zaman aklında tut.
Her real name is Bucephalus, but that's too hard to say.
Gerçek adı Bucephalus, ama söylemesi çok zor.
You reckon you'll ever find that Baby Jane, or whatever her name is?
Şu bebek Jane'i, yada adı her neyse bulacağına inanıyor musun?
That aunt, could it be she has a beard and an eye patch and her name is Lord X?
Teyzen sakallı ve göz bandı takan biri mi? Adı da Lord X mi?
You see, because of some misguided loyalty, Maria Gambrelli will not divulge the name of her former love and that man is so jealous he will kill rather than lose her.
Yani, yanlış bir bağlılık sebebiyle, Maria Gambrelli eski sevgilisinin adını ifşa etmez.
Put that thing away, Nebraska, or whatever your name is.
O şeyi yerine koy, Nebraska, ya da adın her neyse.
Sonntag is the cover name for the man that Elsa said was operating her husband.
Sonntag, Elsa'nın dediğine göre... kocasının faaliyetlerini yöneten adamın kod adı.
When I saw her with the sword, I knew that she's from the Gan Family, but her name is Miss Sun.
Onu kılıçla görünce Gan ailesinden olduğunu anladım ama adı bayan Sun.
Ruth is going away for a few days with the baby to see her mother... and I can take Jocelyn, that's her name, Jocelyn, to the house instead of to a motel.
Ruth birkaç günlüğüne bebekle annesine gidecek Jocelyn'le işi pişirebilirim. Evet adı bu, Jocelyn. - Otel yerine eve atabilirim.
I must tell you, sir, that that ronin Ohara Shusui, or whatever the bastard's name is...
Ohara Şusui denen... ronin veya her ne boksa adı...
We are a tolerant state, but our affections can change, Herr Dancer, if that is your name.
Biz hoşgörülü bir devletiz fakat her zaman şefkatli olmayabiliriz Herr Dancer, tabii adınız buysa.
That is her real name
Onun gerçek adı...
And you can go back to that baby-sitter, whatever her name is!
O bebek bakıcısına dön, adı her neyse!
Now that the whole ugly story is out, we'll never mention her name again.
Bu çirkin hikayeyi öğrendiğine göre artık ondan bahsetmeyelim.
I guess the only thing I can do is... just check out every name on that list.
Sanırım yapabileceğim tek şey... o listedeki her ismi gözden geçirmek.
Shiu Li said Hu Die is a good name that's why her name hasn't been changed
Shiu Li dediki Hu Die müşteriler için iyi bir isimmiş O nedenle onun ismini değiştirmedik
But, Dr Dixon, are we to infer that Zira is her name, or some phrase in her own language?
Fakat, Dr Dixon, bundan Zira'nın onun adı olduğunu mu yoksa kendi dilinde bir kelime olduğunu mu çıkarmalıyız?
His name is Freddie Wilson, and he happened to report... that Mrs. Goodland's car was gone from the house... about the same time that her husband was killed.
Adı Freddie Wilson, ve bize bildirdi ki... Bayan Goodland'in arabası evden ayrılmış... yaklaşık tam kocasının öldürüldüğü zaman.
Except that, hide didn't find out her name or who she is.
Bunun dışında, Hide onun ismini veya kim olduğunu bulamadı.
That is your name!
Her yerde seni arıyordum güzel kız. Evet adın bu.
Well, the only trouble with that, sir, is that her last name is King.
Şey, o konudaki tek sıkıntı, efendim, onun soyadının King olması.
Her name is Betsy, but I can tell you no more than that.
Adı Betsy, fakat şimdilik daha fazla bilgi veremem.
Mr.Wells, or whatever your real name is you know that novelty shops will run a phony newspaper edition.
Bay Wells yada gerçek adınız her neyse siz de bilirsiniz ki tuhafiye dükkanları gazete baskılarının sahtelerini basabilirler.
But I can't write a story that says someone claims Gallagher is innocent and won't say how or why or even give her name.
Ama bu söylediklerinizi yazamam. Gallagher masum diyorsunuz... ama ne isminizi veriyorsunuz, ne de nerede, ne yaptığınızı söylüyorsunuz.
Perhaps I ought to warn that nursemaid Maj, or whatever her name is.
Belki de şu dadı kızı uyarmalıyım. Adı Maj mıydı, neydi?
You know well that every member of the government Is expected to have a Hebrew name.
Hükümetteki her üyenin Yahudi isimli olmasını istediğimi biliyorsun.
That's Müslüm's daughter. Her name is Gülbahar.
Müslüm'ün kızını diyorsun.
I know that you live together with that little corpulent directing assistant, whatever his name is... Johan something!
Johan... soyadı her neyse, o şişko yönetmen asistanıyla birlikte yaşadığınızı biliyorum!
Tell that Eddie Ark, or whatever his name is, to forget it!
Eddie Ark'a de ki, ya da adı her neyse, unut gitsin!
Call me by that name you always called me to show your love is still strong.
Aşkının hala güçlü olduğunu göstermek için bana her zamanki gibi seslensene.
My name is Sherlock Holmes and I'd like you to tell me all that you know.
Benim adım Sherlock Holmes şimid, bildiğiniz her şeyi bana anlatmanızı istiyorum.
But Sarjenka, that is her name, has been quite specific, giving details of her family and friends.
Ama o, bu arada adı Sarjenka, ailesi ve arkadaşlarıyla ilgili... ayrıntıları verirken çok kesin konuştu.
Anyhow... written on every card is the name of a dish that you must prepare tonight and turn in for your final grade tomorrow.
Her kartta finaliniz için bu akşam hazırlamanız...... ve getirip göstermeniz gereken yemeğin..... adı yazılı.
You have told me this young lady's name and that there is a reason for her presence.
Bu genç bayanın ismini söylediniz ve burada olmasının bir sebebi olmalı
- One is that this is her name.
- İsmi oysa tabi.
That's not my name, but... she is me and I am her and we are all together!
Benim adım o değil,... ama o benim, ve ben de oyum. Hepimiz biriz!
is that you 2352
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that understood 245
is that your car 43
is that your daughter 28
is that all you care about 23
is that a threat 163
is that all you got 152
is that what you want 740
is that a 177
is that all 744
is that clear 774
is that your car 43
is that your daughter 28
is that all you care about 23
is that a threat 163
is that all you got 152
is that what you want 740
is that a 177
is that all 744
is that clear 774