Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / It's so cold

It's so cold перевод на турецкий

674 параллельный перевод
Why, you keep your kitchen so far back of the lines, we never get anything to eat until it's cold and we're asleep!
Neden mutfağını hatların o kadar gerisinde tuttun, üşüyüp, her yerimiz uyuşana dek yiyecek bir şey bulamazdık.
It's so cold, it'll freeze your hooves off.
Çok soğuk, kıçın donacak.
It's so cold. Colder here than the woods.
Burası çok soğuk, ormandakinden daha soğuk.
It's so cold outside and so cosy in here.
Dışarısı çok soğuk ve burası çok rahat.
It's cold in the otherworld, so cold!
Öbür dünya soğuk, çok soğuk!
It is not correct to be so cold in the month of May.
Normalde Mayıs bu kadar soğuk olmaz.
It's funny it should strike so cold in here after such a warm day. - Oh, law.
Böyle sıcak bir günden sonra soğuk gelmesi garip.
If it ain't too much trouble, you could dust it off once in a while, and keep the kitchen door open a little so it won't get cold or damp.
Çok zahmet olmazsa, arada tozunu alıp rutubetten etkilenmemesi için mutfak kapısını açık tutabilir misiniz?
It's so cold out, it's no surprise.
Acayip soğuk, sürpriz değil.
It's not so cold.
O kadar da soğuk değil.
They tell me it's gonna be cold... so wear your long johns and two pairs of pants. Three, if you can get them on.
Hava çok soğuk olacak dediler... o yüzden uzun don ve üst üste iki, hatta giyebilirseniz üç pantolon giyin.
It's so cold and calculating of her.
Bu çok soğuk ve hesaplı bir davranış.
Oh, it's so cold
Çok soğuk.
Anything, just so it's cold.
Ne olursa. Soğuk olsun da.
- It's so cold.
- Ne kadar da soğuk!
Well, you don't think about it after a while. I mean, you're usually so cold or hungry or sleepy.
Yani genelde, çok üşümüş, acıkmış ya da uykusu gelmiş hissediyorsun.
It's still so cold
# Yine de çok soğuk oluyor
It's still so cold
# Yine de çok soğuk oluyor # #
It's so cold in here.
Burası çok soğuk.
It's so cold today, granddad.
Bugün çok soğuk dede.
It's so cold.
Öyle soğuk ki.
- Oh, Mama, it's so cold!
- Anneciğim, soğukmuş.
- It's so cold and dusty.
- Çok soğuk ve tozlu.
- It's so cold!
- Çok soğuk!
It's so cold tonight.
Bu gece çok soğuk.
So it's cold-shoulder time, is it, Gundayu?
Demek omuz çevirme zamanı ha, Gundayu?
I'm afraid the... err... the liquid is not too warm, but the cold here is so intense, it even robs a flame of its heat.
Korkarım ateş yeterince sıcak değil, ancak buraların soğuğu çok fazla, Alevler bile soğuk.
It's getting so cold here.
Burası gittikçe soğuyor.
It's been so cold.
Çok soğuk oldu.
It's been so cold lately, they turned blue.
Bu ara hava çok soğuktu, morarmışlar.
- It's so cold!
- Hava çok soğuk!
You're there now and it's mighty cold, so let me see those goosebumps.
Şimdi oradasın, orası çok soğuk, tüylerinin diken diken olduğunu göreyim.
And up there it's so cold it's 100,000 degrees below zero.
Yukarısı ise çok soğuk, sıfırın altında 50.000 derece.
It was so cold, his blood wouldn't run.
O soğukta kanı akmamış.
- It's so cold outside.
- Dışarısı çok soğuk.
It's been so cold that a bath hardly warms me up.
Çok soğuk olmuş ki bu hamam beni iyice ısıtıyor. İnsanlar, sineklerden bile değersizdirler, çok daha değersiz.
Oh, it's so cold!
Hava çok soğuk!
No big deal. He fell in a river. Oh no, it's so cold out.
Oh, hayır dışarısı çok soğuk.
Oh no, it's so cold out. Um... Oh no, it's so cold out.
Um...
It's so cold and dirty out there.
Orası çok soğuk ve pistir.
It's so cold! The paper said it was gonna be warm.
Gazetede havanın sıcak olacağı yazıyordu.
It's so cold in here and the waiters won't come.
Burası çok soğuk oldu. Garson da yok. Garson!
It's so cold.
Bu çok soğuk.
So it was That on a cold november morning R.s.m. urdoch and sapper macdonald- -
Böylece soğuk bir kasım sabahı başçavuş Urdoch'la İskoç dağlarının gördüğü en iyi eğitilmiş kamikaze uzmanlarından istihkam eri MacDonald yola çıktılar.
It's so crikey cold and dark up there and there's only fish to eat.
Bizim oralar soğuk ve karanlıktır sadece balık var.
And it's so cold.
ve çok soğuk.
It's so cold. It's too early to get up.
Hava çok soğuk ve kalkmak için çok erken.
It's so cold.
Hava soğuk.
OH, IT'S SO COLD.
Kimse göremesin diye gölgelikleri indirir.
It's so cold, you'll freeze.
Çok soğuk, donacaksın.
It's cold tonight, there are so many stars out!
Bu gece soğuk, gökte çok yıldız var!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]