It's too late for that перевод на турецкий
661 параллельный перевод
It's too late for that kind of talk.
Bu sözler için artık çok geç.
It's too late for that.
Artık çok geç.
Oh, it's too late for that now.
Artık bunlar için çok geç.
Now that it's too late for you to do anything about it I might as well tell you, this is one case I've enjoyed losing.
Artık bir şey yapman için geç olduğuna göre sana söylesem de olur, kaybetmekten zevk aldığım tek dava bu.
It's too late for this year, but we believe that next year will be different.
Bu yıl için artık çok geç ama sanıyoruz ki gelecek yıl değişik olacak.
It's too late for that now.
Artık bunun için çok geç.
It's too late for that.
Bunun için çok geç. Çok geç değil.
And it's too late for that!
- Artık bunun için çok geç.
- It's too late for that.
- Bunun için çok geç.
It would be better if we were brothers, of course... but I daresay it's too late even for that.
Kardeş olsak daha iyi olurdu tabii... ama bunun için bile geç olduğunu kabul ediyorum.
Isn't it too late for the church to save that master of yours?
Efendinizin kiliseye sığınması için çok geç değil mi?
No, I'm afraid it's too late for that.
Hayır, maalesef bunun için çok geç.
It's too late for that, unless you want to take Mathews.
Geç kaldın, ancak Mathews üzerine girebilirsin.
It's too late for all of that.
Bunun için artık çok geç.
- It's too late for that!
- Çok geç artık!
I'm afraid it's too late for that.
Üzgünüm ki bunun için çok geç.
- well, yeah, we'II leave here together. - It's too late for that.
Kaldığınız oda, TV mitingine ayrılmış.
It's a little too late for that, buddy.
Bunun için biraz geç kaldın dostum.
Or, uh, maybe it's too late for that.
Yoksa iş işten geçti mi?
But it's too late for that.
Artık çok geç.
You know it's too late for that.
Bunun için çok geç, biliyorsun.
Do you think it's too late for that?
- Bunun için çok mu geç kaldım sence?
It's too late for that.
Bunun için artık çok geç.
It's too late for that.
Bunun için çok geç.
But it's too late for that.
Ama bunun için çok geç..
- Make him change his plea. - It's too late for that, Jame. But I'm glad you don't blame me anymore for what happened.
Bunun için çok geç, ama artık beni suçlamadığına sevindim.
- It's too late for that!
- Bunun için çok geç. - Hayır!
- No, it's too late for all that.
- Hayır, tüm bunlar için artık çok geç.
It's too late for that.
Çok geç.
It's too late for that.
Artık bunun için çok geç.
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Şimdi koşup, rejisöre yakın çekimim için denemenin geç kaldığını söyler misin?
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Yakın çekimlere için geç olduğunu yönetmene söyler misin?
Oh well, it's too late for that.
Neyse, çok geç kalmış sayılmayız.
It's too late for that.
Hadi gel, gidiyoruz.
It's too late for all that.
Bütün bunlar için çok geç.
It's too late for that, mother.
Bunun için çok geç Anne.
Come on, Aldo, it's too late for that!
- Yapma, Aldo. Artık çok geç.
It's too late for that!
Bunun için çok geç!
It's too late for that, Solo.
Artık çok geç Solo.
It's too late for that, Victor.
- Bunun için artık geç kaldık.
I'm afraid it's far too late for that.
Korkarım bunun için çok geç.
No, it's too late for that now.
Hayır.
It's too late for that.
- Artık bunun için çok geç.
It's too late for that.
Saat bunun için çok geç.
- It's a little too late for that.
- Bunun için biraz geç oldu.
It's too late for that now.
Bunun için çok geç.
I wanted to tell you that it's not too late for you.
Senin için çok geç olmadığını söylemek istedim.
It's too late for that, Mae.
Artık çok geç, Mae.
It's too late for that, isn't it?
Bunun için çok geç, değil mi?
I think it's too late for that.
Bence bunun için çok geç.
- It's too late for that now.
- Artık bunun için çok geç.