Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / It's very nice

It's very nice перевод на турецкий

1,446 параллельный перевод
So, you did what you did, and it wasn't very nice... but I try to be a nice human being. Forget about it.
Yani, ne olduysa oldu ve hiç hoş değildi... ama iyi bir insan olmaya çalışıyorum.
It's your own fault. I'm new here, and you're not being very nice to me.
Senin hatan. Buralarda yeniyim ve sen bana hiç nazik davranmıyorsun.
It's just that, um... you and Joanne- - I mean, we think Joanne is great, but just sometimes, uh, you know, with you, she can be not very nice, and we were just thinking
Robert, konu sen ve Joanne'le ilgili. Biz onu harika buluyoruz. Ama bazen sana karşı pek hoş olmayabiliyor.
You know, it's really not very nice to whisper.
Biliyor musun, fısıldamak gerçekten de pek kibar bir davranış değil.
Oh, it's very nice, son.
Çok güzel, oğlum.
It's a very nice spin on my initial insight of the party.
Evet. Benim adıma düşünceli bir davranış olur.
That's very, very nice, Dad. It's just that, well, you know, I did promise my listeners that I'd compose this myself.
Çok hoş baba ama dinleyicilerime kendim besteleyeceğim dedim.
It's very nice here, but we should go.
Burası çok hoş, ama gitmemiz gerekiyor.
Jacob, it's been very nice to meet you.
Seninle tanışmak çok güeldi.
It's very nice.
Çok hoş.
Where is it? That's very nice, Doug.
Yeri neredeydi?
Thank you... it's very nice.
Teşekkürler... Bu çok güzel.
It's very nice that you're spending time with your mother.
Annenle zaman geçirmen çok hoş bana göre.
It's very nice.
Cok hos.
Really, it's very nice.
Gerçekten, çok güzel olmuş.
Oh, yes, it's very nice.
Evet, çok güzel.
- Well, it's very nice.
O antika. Çok naziksiniz.
It's very nice, but keep it covered!
Çok güzel, ama kapalı tut!
- Ah, it's very nice.
çok güzel.
- It's very nice.
- Çok hoş.
It's very nice to see you so enthusiastic.
Seni böyle hevesli görmek ne güzel.
Yes, it's very nice.
Evet, bayağı güzel bir yer.
But it's not very nice.
- Ama iyi de değil.
That one's pretty, it looks very nice.
Bu güzel, sana yakıştı.
- Yeah, it's very nice.
- Evet, çok güzel.
Very nice, it's not crowded.
Çok hoştu, kalabalık ta değildi.
- Well, it's never very nice.
- Hiçbir zaman çok güzel olmuyor işte.
- Oh, it's very nice meeting you.
- Ben de çok memnun oldum.
It's a very nice vintage.
Çok iyi bir yıl.
- It's very nice.
- Çok güzel.
And I think that it's very nice that you want to make a life for yourself here in this country.
Bu ülkede yaşam kurmaya karar vermen çok hoş.
I think it's very, very nice that our children had this wonderful kiss.
Bence çocuklarımızın bu harika öpüşmeyi yaşaması çok çok güzel.
Actually, he's being very nice about it.
Aslında hu konuda çok kibar davrandı.
Yes, it's very nice, but this happens to be a Barbaresco Gaja, the greatest Italian red since Roberto Rossellini.
Çok güzel. Ama bu Barbaresco Gaja.
It's very nice to meet you.
Sizinle tanışmak gerçekten çok güzel.
It's very nice to meet you. I can't believe you set me up with that.
Bana bunu ayarladığına inanamıyorum!
I think it's very nice.
- Bence çok güzel.
It's very nice, Doug.
Çok hoş, Doug.
- It's just not a very nice thing to do.
- Sadece çok hoş birşey değil.
But seriously, it's very nice to see a young man take his father out for a night of hypnotism before he dies.
Bir adamın babasını hipnotize gösterisine getirmesi ne kadar güzel bir şey, babası ölmeden önce tabi.
- It's very nice, actually.
Aslında çok hoş.
Oh, it's very nice.
Oh, çok güzel.
Yes, and it's very nice.
Evet, ve çok güzeldi.
It's not what I planned, but, um, it's very nice.
Aklımdaki gibi olmadı ama yine de güzel.
It's very, very nice.
Çok, çok hoş.
It's really very, very, very, very nice.
Gerçekten çok, çok, çok, çok güzel.
Yes, it's very nice there.
Evet, orası çok güzel.
It's a very nice place.
Çok güzel bir yer.
It's stuffed vine leaves, they're very nice.
İşlenmiş şarap yaprakları. Denemelisiniz.
It's very nice.
Çok hoş. Tamam.
It's nice when she gets up in the morning... like she comes and wakes you up, and you look at her... and she has this very special smile on her face... and she leans to me like this... looks at you, and as soon as you open your eyes... one day she says to me, "I love you to the moon."
Sabah uyurken beni uyandırmak için yanıma gelir. - Ona bakarım ve çok özel bir gülüşünü görürüm. - üzünü bna doğru bu şekilde yatırır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]