It got out of hand перевод на турецкий
183 параллельный перевод
But it got out of hand.
Kontrolden çïktï.
He was just gonna frighten her and it got out of hand?
Sadece karımı korkutacaktı, ama her şey kontrolden çıktı, öyle mi?
This whole thing was a business tactic but it got out of hand.
Tüm bunlar bir iş taktiğiydi ama kontrolden çıktı.
-'Cause that's gotta be it. - It got out of hand. Listen to me.
- Olay çığırından çıktı.
It got out of hand.
Elinden kaydı.
- It got out of hand.
Kontrolden çıkmış
They decided to stop the whole thing before it got out of hand.
- Ve ikisi, her şey kontrolden çıkmadan durdurma kararı aldılar.
Yeah, it got out of hand with him.
Evet, onun yüzünden işin tadı kaçtı
At first they did it on purpose but then it got out of hand.
Önceleri kasten yaptılar ama sonra işler kontrolden çıkıt.
That's what we all wanted, but it kind of got out of hand.
Hepimizin istediği bu ancak bir şekilde kontrolden çıktı artık.
- It got a little out of hand.
- Biraz kontrolü kaybettim.
It all got out of hand.
Her şey kontrolden çıktı.
- It looks like the machine's got out of hand.
- Görünüşe göre makineler el değmiyor.
You remember, it got rather out of hand.
Hatırlarsanız, olaylar kontrolden çıkmıştı.
We got to stop this before it gets out of hand.
Fazla ileri gitmeden buna dur demeliyiz.
It got a little out of hand.
Biraz kontrolümü kaybettim.
I got brochures, pamphlets, soap, and before you shot it out of my hand, a yummy basket of fruit!
Broşürlerim, kitapçıklarım, sabunum var. Ve siz vurup elimden düşürmeden önce nefis bir sepet meyvem vardı!
Every year you say you got me a present I get all excited and it turns out to be something stupid like Clearasil in a drum the book, If You're Lonely And You Know It, Let's Make Hand Shadows and my favorite, the poster of the Village People with my picture over the face of the cowboy.
Her yıl bana özel bir hediyen olduğunu söylüyorsun. Ben heyecanlanıyorum. Ve saçma sapan bir hediye çıkıyor.
It just got out of hand.
İşleri kontrolümde tutamadım.
It wasn't my fault that things got out of hand.
Olayların kontrolden çıkması benim hatam değildi.
He got out of this shit. I rather be home with a fucked-up hand up in some pussy than to be out here... healthier than a motherfucker without it.
Burada sağlıklı olmaktansa, bir kukuya girmiş berbat bir elle evde olmayı tercih ederim.
It all got out of hand, and I am sorry.
İpin ucunu kaçırdım, üzgünüm.
But what I'm concerned with is keeping a lid on things... and what we got here in Jericho is just way out of hand... and Sheriff Galt here can't do much about it, right?
Ama her şeyin bir sınırı var... oysa bu Jericho'da her şey kontrolden çıkmış. Ve Şerif Galt da pek bir şey yapamıyor değil mi?
It was just that things got a little out of hand.
Sadece bazı şeyler biraz elimizden kaçmıştır.
eventually things just got out of hand, and now it's anarchy.
sonunda işler kontrol edilemez bir hale geldi... ve şu an anarşi var.
I can see how it all got out of hand.
Bütün bu şeylerin nasıI kontrolden çıktığını anlayabiliyorum.
Look, you have got to stop with this before it gets out of hand.
Bak, bu iş çığırından çıkmadan önce durdurmalısın.
I broke it up when things got out of hand. You continued to party.
Her şey çığırından çıkınca partiyi bitirdim.
I came to realize it was a quick out for Michael if things got out of hand.
Sonra olaylar kontrolden çıkarsa, Michael'ın kaçacağı yerin burası olduğunu anladım.
We were at the shooting gallery, and it kind of got out of hand.
Atış salonundaydık ve kontrolü kaybettik.
It's got out of hand!
Kontrolden çıktı bu!
It was something that got a little out of hand.
Sadece biraz kontrolden çıkmış biri durumdu.
It got "so" out of hand.
- BiIiyorum, işIer çığırından çıktı.
It was a fight that got a little out of hand.
Kontrolden çıkan bir kavgaydı.
Look, all I'm saying is if it was a fight... that got a little out of hand... then it's not murder.
Bak, eğer bunu... kontrolden çıkmış gibi kavga gibi gösterirsek... o zaman, cinayet olmaz.
I tried to tell him not to go... but I guess it kind of got out of hand or something.
Ona gitmemesini söylemeye çalıştım ama bir şekilde kontrolden çıkmış falan gibiydi.
Just got out of hand, didn't it? You went and kissed each other... like you weren't meant to kiss each other.
Ama bitti... siz birbirinizi öptünüz, birbirinizi öpmeliydiniz de.
Yeah, it was the night before graduation... and partying got a little... out of hand and the police hauled me in.
Evet, mezuniyetten önceki gün... ve parti biraz kontrolden... çıkmıştı ve polis beni göz altına aldı.
Look it, this whole thing was a joke that, admittedly, got a little out of hand.
Bak, bu olanların hepsi sadece bir şakaydı ama her şey kontrolden çıktı.
When I was a kid on South Side Chicago, we used to play baseball when we got out of school till it got dark, when you couldn't see your hand in front of your face.
Ben Chicago'nun güney yakasında çocukken her gün okuldan çıkar, hava karatıncaya kadar beyzbol oynardık.
And I guess it wasn't long before things got out of hand. I'm calling the police.
Olayların kontrolden çıkması fazla zaman almamıştır herhâlde.
I tried to give her some sooner, but it just got out of hand.
Ona biraz daha erken vermeyi denedim ama işler kontrolden çıktı.
Lois wanted to throw a party for Chloe in the barn, the party kind of got out of hand, then the guy from Princeton showed up, and I think I blew it.
Parti çığırından çıktı ve bu arada adam geldi ve galiba her şey berbat oldu.
Maybe I might have kind of told them. But it's only because things got out of hand.
Belki de onlara biraz söylemiş olabilirim.
No, really, I appreciate you being cool about the phone thing... because I once went on a date with this guy who got so angry I was on the phone... that he grabbed it out of my hand, and he threw it in the fish tank.
Hayır, ben telefonla konuşurken mülayim davrandığın için teşekkür ederim çünkü bir keresinde, telefonda konuşurken çok sinirlenen bir adamla çıkmıştım ve o da telefonu elimden aldı ve balık tankına attı.
It's a hobby that got out of hand.
Bana kazanç sağlayan bir hobi işte.
Look, I got into this thing with Reese and it's way out of hand.
Bak, Reese ile bu şeye giriştik ve bu kontrolden çıktı.
So, you think he pressed it with her in the car, when she didn't go along, things got out of hand.
Yani arabada kızı zorladı, kız kabul etmeyince de işler kontrolden çıktı diyorsunuz.
Apparently, the kids threw a party for Trey, and it got a little out of hand. Some girl took drugs. She passed out in the pool.
Görünen o ki, çocuklar Trey için bir parti düzenlemiş, ve biraz kontrolden çıkmış.Bir kız uyuşturucu almış.Havuzda kendinden geçmiş.
I was hanging out with some of the guys from Felix's party, and... it just kinda got out of hand.
Felix'in partisindeki elemanlarla takılıyordum, ve... olaylar biraz çığrından çıktı.
It just got a little out of hand.
O sadece... Sadece biraz kontrolden çıktı.