It was stupid перевод на турецкий

It was stupid.

Aptal bir kural.

And it was stupid

Çok aptalcaydı..

It was stupid, wasn't it?

Aptalcaydi, degil mi?

But I know it was stupid.

Ama biliyorum ki aptalcaydı.

It was stupid and I'm sorry.

Aptallıktı, özür dilerim.

It was stupid.

Çok aptalcaydı.

It was stupid. Hey, following your dreams is never stupid, unless you dream about water and then you pee the bed last Thursday.

Rüyalarının peşinden gitmek asla aptalca değildir, tabii eğer sulu bir rüya değilse ve geçen Perşembe yatağını ıslatmana neden olmadıysa.

It was stupid.

Aptalcaydı.

It was stupid.

Salakçaydı.

It was stupid that I got to be this old and still didn't know who he was.

Asıl aptallık bu yaşa gelip de hâlâ onu tanımamamdı.

I know. It was stupid.

- Biliyorum aptalcaydı.

- No no it was stupid on my part.

Hayır, hayır, bu benim salaklığımdı.

I told you it was stupid.

Aptalca olduğunu söylemiştim.

- Excuse me? Trees may not be my thing, but even if it was stupid, it was brave.

Ağaçlarla işim olmaz, ama aptalca olduğunu düşünsem de yine de cesurca.

It was so stupid.

Aptal bir partiydi.

But I was young, stupid, and I messed it up.

Ama genç ve aptaldım. Her şeyi berbat ettim.

And when I finally realized how stupid I was, I decided to fight for it but I was too late.

Ne kadar aptal olduğumu anlayınca mücadele etmeye karar verdim. Ama çok geçti.

It was a stupid plan.

Bu aptalca bir plandı.

No, it was stupid.

Aptal arkadaşlarımın hepsi çete de...

Come on, it was a pretty stupid idea.

Hadi ama, gerçekten aptalca bir fikirdi.

I know it sounds stupid, but that's why I was following you.

Belki saçma gelecek ama bu yüzden hâlâ peşinizdeyim.

In a weird way, I had to sort of just free myself up to believe that it was okay to be stupid or dumb.

Tuhaf bir şekilde kendimi, aptal veya budala olmanın kötü bir şey olmadığına inandırdım.

How stupid, it was almost finished.

Çok aptalca. Neredeyse bitmişti.

It was so... stupid!

Ama bu o kadar aptalcaydı ki...

It's obvious how stupid I was.

Ne kadar da aptal olduğum ortada.

It was a stupid idea, I guess.

Sanırım bu aptalca bir fikirdi.

It was a stupid idea.

Aptalca bir fikirdi.

It was just so stupid the way I handled it.

Yürüttüğüm yol çok aptalcaydı.

It was stupid.

Aptallıktı yaptığım.

It was a stupid question.

Saçma bir soruydu.

- IF HE WAS STUPID ENOUGH TO DO IT IN AN EMAIL,

Bunu e-posta ile yapacak kadar aptalsa eğer...

Now, what you did tonight, Tommy, wasn't just stupid, it was dangerous.

Tommy, bu gece yaptığın şey sadece aptalca değil, tehlikeliydi.

It's the only thing that I love this damn world. And Gage was stupid enough to think that I would not mind.

Bu yeryüzünde sevdiğim tek birşey varsa umursamadıklarımın aptallıkla son bulmasıdır.

It was that stupid pole there.. And that's the problem with poles..

Bu o aptalın hatasıydı ve onun gibileri hep hata yaparlar.

It was never about that stupid school contest.

O aptal okul yarışmasıyla hiçbir ilgisi yoktu.

-'Cause it was a stupid idea.

- Aptalca bir fikir de ondan.

- so- - wait, not that i approve of any of it, but- - i was stupid.i told him.

Dur, onayladığımdan değil ama- - Aptaldım ve söyledim.

But it was stupid.

Ama saçmalıktı.

Maybe they won't be as stupid as I was about it all.

Belki onlar benim yaptığım tüm bu aptallıkları yapmazlar.

So it wasn't stupid of me to not know who my father was when I was a boy.

Yani çocukken babamı tanımamam aptallık değildi.

It was a stupid idea.

Salakça bir fikirdi.

Now, that was a stupid thing to do, now, wasn't it?

Bu... bu yaptığın çok aptalca bir şeydi? Değil miydi, ha?

- It--it was me and these stupid dreams.

- Sorun ben ve şu aptal rüyalarım.

It was really stupid.

Çok aptalcaydı.

It was unbelievably stupid, naive, just unbelievably irresponsible.

İnanılmaz derecede aptalca, inanılmaz derecede saf ve sorumsuzcaydı.

Was it stupid of me to think blair changed?

Blair'in değiştiğini düşünmekle aptallık mı ettim?

Clearly, I was stupid enough to have completely bought into it.

Tongaya düşecek kadar salaktım çünkü.

I told him it was okay, but he just kept saying over and over that he was stupid.

Ona bunun sorun olmadığını anlattım, ama o aptal olduğunu söyleyip durdu.

I was stupid to think it would be different.

Bunun farklı olacağını düşünerek aptallık yaptım.

It was just a stupid coincidence.

Sadece saçma bir tesadüftü.

Not only was it a stupid move, but you did it behind my back.

Sadece saçma bir harekette bulunmadın, aynı zamanda arkamdan iş çevirdin.