Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / It will be too late

It will be too late перевод на турецкий

193 параллельный перевод
Some people will know for what, and then it will be too late.
Bazıları ne için olduğunu bilecek ama çok geç kalmış olacak.
- I told you, it will be too late.
- Söylemiştim, geç kalma ihtimalim var.
After tonight, Leo, it will be too late. Too late, I tell you.
Bu geceden sonrası çok geç olur, Leo.
But if I wait to find out, it will be too late.
Eğer bulmak için beklersem çok geç olacak.
If you wait until the danger is visible, it will be too late.
Tehlikenin çıplak gözle görülebileceği kadar beklersek çok geç olacaktır.
You'd better talk, me dear, for soon the tide will be in and then it will be too late.
Konuşsan iyi olur, tatlım, çünkü birazdan dalgalar gelecek ve sonra çok geç olacak.
Nathan, after 14 years it is already too late to be sooner. And if it gets much later, soon it will be too late even to be later.
Nathan, 14 yıldan sonra erken demek için geç oldu bile biraz daha zaman geçerse, geç demek için bile geç olacak.
When you are only dust returned to dust it will be too late.
Sen toza dönüştüğünde çok geç olacak.
- It will be too late. That's not your business.
Nerede kaldı senin işçi gururun?
Only eight more minutes, Admiral and it will be too late for you to do anything.
Yalnız sekiz dakika kaldı Amiral, sonra yapacak bir şey kalmayacak.
Soon it will be too late.
Yakında çok geç olacak.
If we can capture it and smash the signals, the main station, here, will not know where we are until they repair it, but by then it will be too late.
Onu ele geçirip sinyalleri bozarsak, kule tamir edilinceye kadar ana istasyon nerede olduğumuzu bilemez, ondan sonra da çok geç olur zaten.
For when the Carsinome encircles the planet, it will be too late.
Carsinome, gezegenin çevresini kuşattığı an, çok geç olacak.
Since afterwards it will be too late to change your mind.
Sonra pişmanlık fayda etmez.
But if Clifford and his men will shoot you in the back it will be too late to believe me!
Ama Clifford ve adamları seni arkandan vuracak olursa bana güvenmen için iş işten geçmiş olacak!
If we do not go now, it will be too late.
Eğer şimdi gitmezsek çok geç olacak.
The unit will be activated. By the time they hear this, it will be too late.
Bunu duyduklarında ünite faaliyete geçecektir, çok geç olacak.
By the time they hear this, it will be too late.
Bunu duyduklarında, çok geç olacak.
- No, It will be too late.
- Hayır, çok geç olur.
If they agree on someone, it will be too late for us.
Birine kara kılarlarsa, bizim için çok geç olacak.
Hurry, or it will be too late!
çabuk! yoksa çok geç olacak!
- By tomorrow, it will be too late.
- Yarın çok geç olacak!
Soon it will be too late!
Yakında çok geç olacak!
Our daughter's grown up, you can't beat her up lt's a father's fault not to teach properly lf l don't teach her a lesson now... it will be too late when she's pregnant
Kızımız büyüyor, onu dövemezsin! Kızını dövmeyen dizini döver! şimdiden ona ders vermezsem... bir de bakmışız hamile bile kalabilir!
It will be too late for him when he passes the bridge.
o köprüyü geçtiğinde onun için çok geç olacak.
It will be too late, Princess.
- Çok geç olacak, prenses
Then it will be too late.
Yoksa çok geç olacak.
You'll get that too but it will be too late.
Berivan benim karım, baba. Berivan senin korkaklığının, acizliğinin sebebi.
It's too late for annie now. And i fear it will be too late for mary kelly... If we don't find her this very night.
Artık Annie için çok geç ve onu bu gece bulamazsak korkarım Mary Kelly için de çok geç olacak.
But... it will be too late if we wait until we know he's serious.
Ama biz bunu kavrayıncaya değin iş işten geçmiş olacak!
Because by 1 1 : 00 this morning, it will be too late.
Çünkü sabah saat 11 : 00'de, artık çok geç olacak.
From this point on, it will be too late.
Bu andan sonra herşey için çok geç olacak.
If I fail to see him now, it will be too late.
Eğer kendisini göremezsem, çok geç olacak.
By the time he finds you, it will be too late.
Seni bulduğunda çok geç olacak.
Or it will be too late.
Yoksa çok geç olacak.
- Then it will be too late.
- O zaman çok geç olur.
Otherwise, very soon it will be too late.
Yok etmeliyiz onları! Aksi taktirde, çok yakında çok geç olacak.
When dawn breaks, we have to go to the Lam's. Make up her mind for her or it will be too late.
Geç olmadan, Lam'a gidip... onu ikna etmemiz gerekiyor!
It will be too late for the Prime-Minister to do a thing about it.
Ondan sonra Başbakan ne yaparsa yapsın çok geç olacak.
By the time we deploy, it will be too late.
Biz mevzilendiğimizde, çok geç olacak.
If you can make it your late father will be happy, too.
Sonuna kadar gidersen baban da çok sevinir.
But one day you will, but it'll be too late then.
Bir gün anlayacaksınız ama o zaman iş işten geçmiş olacak.
But if it's too late, the baby will be premature or stillborn.
Ama eğer geç kalınmışsa, bebek prematüre ya da ölü doğabilir.
It's too late for this year, but we believe that next year will be different.
Bu yıl için artık çok geç ama sanıyoruz ki gelecek yıl değişik olacak.
Because in a little while, when it's too late, you will be able to move.
Çünkü kısa bir süre içinde, çok geç olduğunda, hareket edebileceksin.
Taking you away will convince her, it'll be too late for her to object.
Bu işi sırf ananı razı etmek için yapıyorum. Oldu bitti yapacağız.
Why do you tell me now? Because it's on the cards, Colonel... that this expedition will be too late.
Çünkü kartlar bunu gerektiriyor, albay, bu sefer çok geç olacak.
When you notice it, it will always be too late.
Farkına vardığında hep çok geç olur.
A few hours from now it will be maybe too late, Mr. De Palma.
Birkaç saat sonra çok geç kalmış olabiliriz Bay De Palma.
And even if he does find out, it'll be too late. He will have gotten used to me, and he'll adore his kid.
Hem öğrense bile, çok geç olacak.
He's not making any sense. The end of the world is coming... and I will be the cause of it. It's too late.
Saçmalıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]