Jano перевод на турецкий
98 параллельный перевод
Jano's in high spirits, isn't he? He's always singing.
Lano hep şarkı söylüyor!
I'm coming, Jano.
Eve gitme vakti!
Good day, Jano!
İyi günler, Yano!
That's guarded by Jano, but he only cares about the timber.
# Yano koruyor, ama onun tek derdi keresteler.
But Jano just can't fly!
Yano'nun kanadı yok ya!
Be serious, Jano! I don't give orders, at most I might ask you something.
Emir ne demek Yano, olsa olsa ricam olur!
You like good cigar, don't you, Jano?
Kaliteli purodan hoşlanırsın, değil mi Yano?
Last time Jano smoking whole cigar was at army exercises.
Yano bütün bir puroyu en son, askeri tatbikatta içmişti.
Boys must be driven away from here, Jano!
Çocuklar buradan kovulmalı, Yano!
You'll have as many cigars as many you want, Jano!
İstediğin kadar puron olacak, Yano!
It will be built of paraffin barrels so that it can hide Jano's hut.
Parafin varillerinden oluşacak, böylece Yano'nun kulübesini gizleyecek.
Thank you, Jano!
Teşekkürler, Yano!
Do you know what happened, Jano?
Ne oldu biliyor musun, Yano?
What's this stuff, Jano?
Bu zımbırtılar nedir, Yano?
What does he want here, Jano?
Ne işi var burayla, Yano?
Hello, Jano.
Merhaba, Jano.
All right, Jano.
Pekala, Jano.
- Good night, Jano.
- İyi geceler, Jano.
Why, I came to see you, Lord Jano.
Seni görmeye geldim, Lord Jano.
You do understand, Jano that if it were my decision I would never let anyone harm you.
Şunu iyi bil, Jano kararları ben veriyor olsaydım kimsenin sana zarar vermesine izin vermezdim.
And where is Lord Jano?
Lord Jano nerede?
I'm sorry, prime minister it is all I can do to keep my own itinerary straight let alone that of Lord Jano's.
Üzgünüm, başbakanım ben bile bazen nerede olduğumu şaşırıyorum Lord Jano nasıl şaşırmasın?
I just came in to look for him and I found Lord Jano like that.
Lord Jano'yu arıyordum ve bu şekilde buldum.
Jano would never kill himself.
Jano canına kıyacak biri değildi.
Alejandro Montes de Oca, "Jano", was Tenoch's cousin.
Alejandro Montes de Oca, yani "Jano", Tenoch'un annesinin kuzeniydi.
At 20 she married Jano.
Yirmisinde Jano ile evlendi.
- Jano, don't do this to me.
- Jano, bunu bana yapma.
Jano will keep lessons at the university.
Jano üniversitede ders veriyor.
- Jano talked to me a lot about it.
- Jano bana çok bahsetti. - Puerto mu?
Jano will like it.
Jano bundan hoşlanacak.
The days passed by, and while Jano was away because of his meeting Luisa got some test results from her doctor.
Günler geçti, Jano toplantı için ayrılmışken Luisa doktordan bazı test sonuçları aldı.
- Jano.
- Jano.
- Me too, Jano.
- Ben de Jano.
- Of course, you're Jano's wife.
- Elbette, sen Jano'nun eşisin.
Luisa often attended to intellectuals dinners with Jano.
Luisa sık sık Jano ile birlikte entellektüellerin yemeğine giderdi.
Have you ever betrayed Jano?
Sen hiç Jano'ya ihanet ettin mi?
Betraying Jano?
Jano'ya ihanet etmek mi?
Jano always needed confirmations.
Jano daima kanıt ister.
Jano and me share a lot of things.
Jano ve benim çok ortak noktamız var.
Jano was the only one to be on my side.
Jano yanımda olan tek kişiydi.
- Looks like Jano cheats on her.
- Anlaşılan Jano onu aldatmış.
Did you fuck many guys before Jano?
Jano'dan önce çok erkekle yattın mı?
I started late and met Jano soon.
Geç başladım o işe, ve hemen Jano ile tanıştım.
- Then Jano came, right?
- Sonra Jano'ya mı rastladın?
Hi, Jano.
Selam, Jano.
I would have left anyway, Jano your call makes everything easier.
Yine de ayrılacaktım Jano itirafın her şeyi kolaylaştırdı. Buna müteşekkirim.
Listen, Jano, listen.
Dinle Jano, dinle.
Take care, Jano.
Kendine dikkat et Jano.
I'm grateful to all the women Jano has betrayed me with.
Jano'nun beni aldattığı kadınlara minnettarım.
Jano was a master of finesse.
Jano nezaket ustasıydı.
Jano!
Yano!