Jargon перевод на турецкий
175 параллельный перевод
I could start talking psychiatrical jargon... but it's out of my line and in Dan Kauffman's.
Psikiyatrist diliyle konuşmaya başlardım ama o dili, ben de, Dan Kauffman da pek kullanmayız.
Oh, he just used a lot of medical jargon.
Oh, sadece bir sürü tıp terimi kullandı.
Your jargon is quaint, Miss Kitka.
Sözleriniz çok ilginç Bayan Kitka.
What you're telling me behind your jargon is that this machine is unstable.
Bu teknik konuşmaların arkasında bana bu uçağın dengesiz olduğunu mu söylüyorsun?
It's a form of words. Legal jargon.
Yasal terimler işte.
An eye witness, as they say in jurist jargon.
Bir görgü tanığı jüri önünde ifade verdi.
You're not there to pick up whatever it is you're picking up.
Her neyse, oraya jargon öğrenmek için gitmedin.
Excuse our jargon.
Mesleki dilimizi bağışla.
No jargon and no nicknames!
Argo laflar, takma adlar yok!
Underground jargon?
Ana payandayı suga et Silahtar Trelawney.
No slang, none of the verbal shorthand of weekly news magazines.
Ne jargon vardır ne de haftalık dergilerdeki gibi kısaltmalar.
Every period has its own jargon.
Her dönemin kendi jargonu vardır.
You want technical jargon?
Teknik dil mi istiyorsun?
- I can't stand that jargon.
- Bu jargona katlanamıyorum.
I can't explain what they did to me, not in official police jargon, that is.
Bana yaptıklarını açıklayamam, en azından resmi polis diliyle.
Do you know the jargon old boy?
Siyasi jargona hakim misin arkadaşım?
I don't know the legal jargon for it, but I think it's "desertion."
Hukuki terimini bilmiyorum, ama bence bu "yüzüstü bırakmak."
- Don't you know any of the jargon?
- Hiç jargon bilmiyor musun?
I want you to know that I'm fiercely independent and... I don't foresee any tie... which might alienate my freedom, if I may use legal jargon.
Şunu bilmeni isterim ki bağımsızlığıma aşırı düşkünüm ve hukuk diliyle söyleyecek olursam özgürlüğümü devredebileceğim hiç bir ilişki öngörmüyorum.
I'm trying to play the game. I'm trying your lingo. I'm trying your jargon.
Oyunu oynamaya, lehçene ayak uydurmaya jargonuna uymaya çalışıyorum.
They make telephone calls, write memos... use jargon words like "terminate" and "eliminate".
- Onlar telefon açar, not yazarlar. Onlar "ortadan kaldırmak", "elemek" gibi kelimeler kullanırlar.
If people were too weak to stand on it, they'd have to sit on it, and then, as the saying went in Treblinka jargon, SS man Miete would
Eğer insanlar üzerinde dikilemeyecek kadar güçsüzdülerse üzerinde oturmak zorundaydılar ve sonra Treblinka jargonuyla söylendiği gibi SS subayı Miete "her birini tek bir hapla tedavi edecekti."
None of that inside bullshit jargon nobody understands.
Kimsenin anlamayacağı salak meslek terimleriyle değil.
There will also be no new age lingo spoken here tonight, no support group jargon from the human potential movement.
Aynı zamanda Yeni Çağ dili de olamayacak bugün burada konuşulan. İnsan Potansiyeli Hareketi'nden destek grubu jargonu da olmayacak.
Still eight syllables, but we've added a hyphen, and the pain is completely buried under jargon,
10 hece. Ayrıca bir de tire ekledik. Ve hastalık büsbütün jargonun altına gömüldü.
Now, stripping away all the jargon and the platitudes, the real answer is... beats the hell outta me.
Teknik açıklamaları ve tıbbi jargonu bir kenara bırakırsak açıkçası... ben de bilmiyorum.
Excuse me for having used such jargon.
Mesleki terimler kullandığım için kusura bakmayın.
To be more precise, excuse the jargon it's a judgment in which the predicate isn't inherent in the subject.
Daha kesin bir ifadeyle yüklemi, özne tarafından kapsanmmamış olan yargılardır.
You know, it's jargon language Yiddish.
Bu, bir tür sokak dili.
The reality that we see, in other words, is constructed, in our skulls, as virtual reality, to use the computer jargon.
Diğer bir deyişle, gördüğümüz gerçeklik, bilgisayar diliyle sanal gerçeklik olarak kafatasının içinde oluşuyor.
- I can't read this catholic jargon.
- Katolik dilini okuyamam.
Discussion of this disorder is simply an attempt to dazzle a jury with pseudo-scientific jargon to convince them that alcohol exerts magic evil powers on the brains of a few people.
Bu hastalığı tartışmak, bilimselimsi bir tabirle jürinin gözünü boyayıp, jüri üyelerini, alkolün bazı insanların beyninde şeytani güçler yarattığına inandırmaktır.
You got all the jargon.
Her şeyi de öğrenmişsin.
Jargon, ideas about the ruin of the world.
Dünyanın sonunun geldiğine dair aptal fikirleri!
Most files are written in jargon, but there was an international conspiracy of silence dating back to the 1940s.
Bu dosyaların çoğu anlaşılmaz bir dilde yazılmış ama 1940'lardan öncesine dayanan uluslararası bir konuşmama komplosu olduğu anlaşılıyor.
- Easy to read, not a lot of jargon.
- Okuması kolay ve net.
I don't know this industry jargon. YP, MP. Whatever, okay?
Ben bu endüstrideki jargonu bilmiyorum.
Use book cites, not Lexis.
Özel jargon kullanma.
[Man ] Mr. President, your welfare proposal... is nothing but a lot of technical jargon and partisan rhetoric and [ Shrieking ] - [ Screaming]
Sayın Başkan, sosyal yardımlaşma öneriniz bir hiç ama bir sürü teknik terim ve hitabet sanatı - Defolun başımdan, Sayın Başkan!
Don't give me that medical jargon, just tell me straight!
Bu tıbbi lafları bırakın, benimle açık konuşun!
In musical jargon, everyone knows me as'Barbarito Torres
Müzik çevrelerinde "Barbarito" diye tanınırım.
That's just archaic ceremony jargon.
Yapmayın. Bu sadece modası geçmiş bir tören jargonu. "Aşk, onur, itaat".
Sir, as a collector of prewar cop jargon I find the old man refreshing.
Doktoru alıp para ile birlikte oraya gideceğiz. Yanımıza birkaç adam daha alacağız.
Their use of technical jargon suggests college education....
Kullandıkları teknik terimler üniversite eğitimi gerektirir.
I feel comfortable using legal jargon in everyday life.
Günlük hayatta hukuki terimlerle kendimi rahat hissederim.
Their power is in jargon, so you study up.
Güçleri kullandıkları dilden gelir ve çalışmanız gerekir.
You do realize your college kid jargon... comes from Happy Days and the Valley Girl song.
Senin üniversitede jargonun "Happy Days" ve "Valley Girl" ün şarkılarından geliyor.
We figure he's an Army buddy since they communicate using this military jargon.
Ordu terimleriyle haberleştiklerine göre asker arkadaşı.
I don't really know the technical jargon.
Bu kullandığınız teknik terimlerden pek anlamıyorum.
"Disengage" in military jargon, usually in a mad panic.
Buna askeriyede çözülme denir, mecburi durumlarda oluşur.
Medical jargon.
Anlaşılmaz tıp jargonu.