Javi перевод на турецкий
548 параллельный перевод
Jozan Chequered Blue
Javi Damalı Jozan Kelebeği.
In Javi, near the town of Cat, 5 PKK guerillas disguised as soldiers stormed into the bar and opened fire.
Bingöl'ün Genç ilçesinde asker elbisesi giymiş beş PKK üyesi lokantaya saldırdı ve müşterilerin üstüne ateş açtı.
Javi! Come on, don't be a coward!
Gelsene Javi, korkma!
Javi!
Javi!
- Javi! Juan!
- Javi, Juan!
That looks great, Javi.
Harika olmuş, Javi.
Javi, go get another one.
Javi, başka bir tane daha getir.
Don't start again.
Yine başlama, Javi...
Javi! Are we going?
Gidiyor muyuz?
Javi, we'll get the candle.
Javi, mumu alacağız.
Javi, what's wrong?
Javi, sorun ne?
Javi, come on.
Javi, gel.
What's wrong, Javi?
- Ne var, Javi?
This is my nephew. His name's Javi.
Bu benim yeğenim, Javi.
Now, Javi, go home.
Javi, artık eve git.
What will we do with Javi?
Javi'yi ne yapacağız?
Javi.
Javi.
Forgive me, Javi.
Beni affet, Javi.
Listen, Jaime or Javi.
Dinle, Jaime ya da Javi.
Jaime or Javi.
Jaime ya da Javi.
- Javi, you look hot.
- Javi, harika görünüyorsun.
You're going out with Javi!
Javi ile çıkıyorsun.
- It's Javi.
- Javi arıyor.
You get to make out with Javi!
Javi ile öpüşmelisin!
Hey, Javi, come spit that verse!
Javi, gel şunu söyle.
Javi spilled Coke on his pants and couldn't perform...
Javi pantolonuna kola döktü, sahneye çıkamadı...
What happened in the dressing room with you and Javi?
Javi ile soyunma odasında ne oldu?
Isn't that right, Javi?
Öyle değil mi Javi?
Looking good, Pollyanna. - Hey, Javi. You stop that.
bu benim arkadaşım Reuben.
- Hey. - This is Javi.
- bu Javi.
Hey, Javi.
- Selam, Javi.
Hey! Javi!
Selam Javi!
What about that girl you mentioned to Javi?
Şu Javi'ye bahsettiğin kızdan ne haber?
Did I say that already? Or Javi?
Söylemiş miydim, yoksa Javi mi dedim?
Javi and his wife.
Javi ve karısından bahsediyorum.
I mean, I had to know, like, what color his toothbrush is... or what side of the bed he slept on for the interview, but... other than that, Javi's a real mystery.
Tabii görüşme için, diş fırçasının ne renk olduğunu... veya yatakta hangi tarafta yattığını filan öğrenmem gerekiyordu. Ama bunun dışında Javi tam bir muamma. Ben de öyleyim.
Javi, that's too much. It's OK.
Javi, bu kadarı da fazla, sorun yok, biz...
Javi, OK. It's OK.
- Javi, sorun yok.
- Javi!
- Javi!
You went with Javi the other day.
Geçen gün Javi'yle gitmişsiniz.
Javi, did your mother tell you to come play here to make me company?
Javi, gelip, burada oynamanı ve bana arkadaşlık etmeni annen mi söyledi?
What are you talking about, Javi?
Neden bahsediyorsun, Javi?
Javi can't deliver them big numbers like I can.
Javi, benim gibi iyi iş ayarlayamaz sana.
- 1 : 00 a.m. And just so you know, I can't pay you the kind of money that Javi be throwing around.
01 : 00'de ama bilgin olsun, Javi'nın verdiği parayı veremem sana.
You have to talk to Javi Fernandez. He's a promoter.
Organizatörü Javi Fernandez'le konuşun.
No, Javi, but, uh, I bet you're about to tell us.
Hayır, Javi, ama, ah, Eminim sen söylemek üzeresin.
Come on, Javi.
Hadi kalk, Javi.
Javi...
Javi...
Javi!
Javi! Juan!
Oh, no. Yeah. Hi.
Selam Javi, bu Lisa,
Hey, Javi, this is Lisa, my... wife. Hey. Oh.
Benim eşim.