Jeffersonian перевод на турецкий
359 параллельный перевод
The Shop Around The Corner has a kind of Jeffersonian purity to it that the city needs in order to maintain historical integrity.
Köşedeki Dükkan'ın Jeffersonvari bir saflığı var tarihi bütünlüğü korumak için kentin buna ihtiyacı var.
Jeffersonian purity.
Jeffersonvari saflığı.
Despite this early disagreement, the FBI and the Jeffersonian have forged a mutually beneficial, if someone tense relationship, which survives to this day.
Bu ilk zamanlardaki anlaşmazlığa rağmen FBI ve Jeffersonian zorlu olsa da karşılıklı yarar sağlanan bir birlik kurmuş oldu ve bu, bugün de devam etmekte.
Are you thinking of leaving the Jeffersonian?
Jeffersonian'dan ayrılmayı mı düşünüyorsun?
They are the single biggest donors to the Jeffersonian Institution.
Onlar Jeffersonian Enstütüsüne en çok bağışı yapan grup.
Dr. Temperance Brennan from the Jeffersonian Institute.
Dr. Temperance Brennan, Jeffersonian Enstitüsü'nden.
Like all of us here in Jeffersonian, Dr. Brennan prefers science to the digestive tract.
Jeffersonian'da çalışan diğer bilim adamları gibi Dr. Brennan'da bilimi içgüdülerine tercih eder.
I'm an anthropologist at the Jeffersonian.
Ben Jeffersonian'da antropoloğum.
As a federally funded institution, the Jeffersonian must seize every opportunity to prove our worth to our friends in Congress, which means I loan you out as I see fit, especially to federal agencies.
Fonu Federal olan bir enstütü olarak, Jeffersonian Kongredeki arkadaşlarımıza değerini kanıtlamak için her fırsatı değerlendirmelidir, ki bu da, sizi uygun gördüğüm her yere kiralayabilirim anlamına geliyor, özellikle de federal kurumlara.
You are one of the Jeffersonian's most valuable assets.
Jeffersonian'in en değerli varlıklarından birisiniz.
In that case, the Jeffersonian will be issuing a press release identifying the girl in the pond.
Böyle olunca, Jeffersonian göletteki kızın teşhisine dair bir basın açıklaması yayımlayacak.
Maybe I could get you a position at the Jeffersonian.
Belki de Jeffersonian'da senin için bir yer ayarlayabilirim.
This is about the Jeffersonian's reputation as a source of expert witnesses.
Bunun Jeffersonian'ın uzman tanıklara sahip olması ile ilgili ünüyle alakası var.
I have to ship them to the Jeffersonian Institute in Washington, D.C.
Bunları Washington D.C.'deki Jeffersonian Enstütüsüne yollamam lazım.
Zack'll have the odontologist at the Jeffersonian take a look, but I'm right.
Zack bir göz atması için Jeffersonian'a bir diş hekimi getirtecek ancak ben haklıyım.
My people at the Jeffersonian tell me that the medicine wheel suggests a perversion of an old healing ritual.
Jeffersonian'daki arkadaşlarım büyü çemberinin eski bir iyileştirme ayininin saptırılmış bir hali olduğunu söylüyor.
Yes, hello, I'm Dr. Temperance Brennan from the Jeffersonian Institution in D.C.
Evet, alo, ben Dr. Temperance Brennan Washington Jeffersonian Enstütüsünde çalışıyorum.
I can be reached through the Medico Legal Lab here at the Jeffersonian.
Beni Jeffersonian Medico Legal Lab'ında bulabilirsiniz.
- Dr. Temperance Brennan, Angela Montenegro from the Jeffersonian.
- Dr. Temperance Brennan ve Angela Montenegro ikisi de Jeffersonian enstütüsünden.
I'm a forensic anthropologist at the Jeffersonian.
Ben Jeffersonian'da çalışan bir adlitıp antropoloğuyum.
How much more good press could the Jeffersonian get?
Jeffersonian bundan daha iyi reklamı nerde bulacak?
JEFFERSONIAN INSTITUTE MEDICO-LEGAL LAB
JEFFERSONIAN ENSTÜTÜSÜ TIBBİ - HUKUKİ LABI
As head of the Jeffersonian, Dr Goodman will place the reputation of the Institute above anything else.
Jeffersonian'ın başı olarak Dr. Goodman enstütünün ününü her şeyden önce tutacaktır.
COLD EXAMINATION ROOM, L.A. COUNTY MORGUE - I need all the dirt, silt, bits and pieces collected with the body parts sent back to the Jeffersonian immediately.
- Ceset parçaları, kil, silt, parça ve parçackların hemen Jeffersonian'a gönderilmesini istiyorum.
Hello. It's Dr. Brennan from the Jeffersonian.
Merhaba, ben Jeffersonian'dan Dr. Brennan
Why is every guy from the Jeffersonian out here?
Neden Jeffersonian'daki bütün erkekler burada?
Ben, Dr. Brennan is a forensic anthropologist with the Jeffersonian Institution.
Ben, Dr. Brennan adli tıp antropolugu Jeffersonian Enstitüsünden.
When I asked him to let me send the skull to the Jeffersonian, he told me I am not a cop and that I don't have any jurisdiction.
Kafatasını Jeffersonian'a göndermeme izin vermesini istedigimde ise, bana polis olmadıgımı ve burda hiçbir yetkimin olmadıgını söyledi.
Last night before I left, I used my FBI powers to force the sheriff to send the skull back to the Jeffersonian.
Gecen gece çıkmadan önce, FBI güçlerimi kullandım ve şerifi kafatasını Jeffersonian'a göndermeye zorladım.
- Harry Tepper, meet Dr Temperance Brennan.
- Harry Tepper, Jeffersonian'dan Dr. Temperance Brennan ile tanışın.
- I faiI to see what this has to do with us.
- Bunun Jeffersonian'la ne ilgisi olduğunu anlayamıyorum.
I curated this exhibit for the Jeffersonian myself.
- Bu sergiyi Jeffersonian için kendim yarattım.
The pirate bones you recovered came from the Jeffersonian to start with.
- Başlangıç olarak korsan kemiklerinin Jeffersonian'dan geldiğini anladınız.
Who brought them back to the Jeffersonian where they were stolen again?
- Dr. Hodgins. - Peki çalınan kemikler bize geri döndükten sonra kim aldı?
The FBI will provide whatever help you need to solve your breach of security.
- Dr. Goodman, FBI size Jeffersonian'daki güvenlik sorununu çözmek için gereken her türlü yardımı sağlayacaktır.
- We'll find out how those bones were stolen.
- Bu kemiklerin Jeffersonian'dan nasıl çalındığını bulacağız.
I sent 361's x-rays to the Jeffersonian.
361'in röntgenlerini Jeffersonian'a göndermiştim.
The local coroner found no obvious evidence of foul play and sent the remains, a few artifacts, and soil samples to the jeffersonian, hoping we could identify her.
Yerel savcı cinayetle ilgili açık bir delile rastlamamış ve kalıntıları bir kaç dokuları ve toprak örneklerini jeffersonian'a göndermiş, onu teşhis edebilecegimizi düşünmüşler.
Technically, your mother's been at the jeffersonian as long as you have.
Teknik olarak anneniz jeffersonianda sizin kaldıgınız kadar kalmış.
I'm having it trucked to the jeffersonian.
Onu Jeffersonian'a getirtiyorum.
I work at the jeffersonian institution ;
jeffersonian instütüsünde çalışıyorum ;
Mr and Mrs Krane, I realize this is very hard, but the reason why we asked you to come to the Jeffersonian...
Bay ve bayan Krane, bunun çok zor olduğunu anlıyorum, ama Jeffersonian'a gelmenizi istememizin nedeni... Ben bir adli tıp antropoloğuyum.
If she were to leave the Jeffersonian...
- Ne? - O Jeffersonian'dan ayrılırsa...
I'm Dr. Brennan with the Jeffersonian Institute, working in collaboration with the FBI.
Ben Jefersonian Enstitüsü'nden Dr. Brennan FBI ile birlikte çalışıyorum.
I've got the board of the Jeffersonian, the federal prosecutor and Nancy Grace ready to devour me if I don't hand them enough to indict Richardson.
Richardson'u suçlayacak bir şey sunamazsam Jefersonian yönetimi, federal savcı ve Nancy Grace beni yalayıp yutmaya hazırlar.
While you were away, Goodman decided that there should be a head of Forensics.
Sen yokken, Goodman, Jeffersonian'da adli bir yönetici olması gerektiği konusunda karar verdi. Yani Camille. - Bunu hiç düşündün mü?
Was the Jeffersonian able to confirm the driver was Warren Lynch?
Dr Brennan, Jeffersonian sürücünün Warren Lynch olduğunu teyit ediyor mu?
This is the Jeffersonian Institute.
Burası Jeffersonian Enstitüsü.
As far back as 1938, the director of the FBI, J. Edgar Hoover, wrote to the then-curator of the Jeffersonian Institution,
1938'lerde, FBI'ın başkanı
Professor Daniel Payne, to aid in the evaluation of specimens Hoover thought to be irrefutably human.
J. Edgar Hoover Jeffersonian Enstütüsü'nün o zamanki kanuni temsilcisi olan Profesör Daniel Payne'e, Hoover'ın kesinlikle insan kalıntıları olduğunu düşündüğü örnekler hakkında değerlendirmede yardım için bir yazı yazdı..
Get out there and bring us home a case, buddy.
Oraya gidip, bize bir dava getir, dostum. JEFFERSONİAN ANTROPOLOJİ ÜNİTESİ