Jiffy перевод на турецкий
354 параллельный перевод
We'll be off in a jiffy.
Hemen yola çıkarız.
Big Sam will get you out of this in a jiffy.
Koca Sam sizi şimdi buradan uzaklaştıracak.
I'll get the little nipper in half a jiffy.
Küçük hergeleyi hemen yakalarım.
Then he stopped talking, and after a jiffy we go in.
Konuşmayı bıraktı ve bizde bir saniye sonra içeri girdik.
We'll have ya fixed up in a jiffy.
Şimdi hallederiz.
Why, twixt the two of you, you'd have old Satan down in a jiffy.
İkiniz birlikte ihtiyar şeytanı bir çırpıda alaşağı ederdiniz.
I'll be back in a jiffy.
Hemen dönerim.
- I shan't be a jiffy.
- Bir saniye sürmez.
Pardon me, Howard, I will be back in a jiffy.
İzninle Howard, birazdan dönerim.
You put one foot here and one foot there, and you'll be up in a jiffy.
Bir ayağınızı oraya, ötekini de şuraya koyun, Hemen yukarı zıplamış olursunuz.
I'll be back in a jiffy.
Şimdi dönerim.
I'll be back in a jiffy.
Hemen dönüyorum.
Come to in a jiffy.
Hemen kendine geldi.
I'll have it ready in a jiffy.
Hemen hazırlarım.
We'll get you there in a jiffy.
Seni oraya bir çırpıda götürürüz.
I'll have this off you in a jiffy.
Bunu hemen çıkarıyorum.
I'll have it out for you in a jiffy.
Onu sizin için hemen çıkarayım.
I'll have you right in a jiffy.
Kısa sürede seni ayağa kaldırırım.
Have it in a jiffy, Papa.
Hemen yapıyorum baba.
Well, I can get us some more in a jiffy.
Ben gider hemen alırım.
- We'll toss them on for you and we'll get you to town in a jiffy.
Senin için yükleriz. Çabucak şehirde olursun.
No, we can move it in a jiffy.
Hayır, bir çırpıda kaldırırız.
Sure, sure. We'll be out of here in a jiffy.
Elbette, buradan hemen uzaklaşacağız.
Wait right here, varmint, and I'II get you one in a jiffy.
Bir yere ayrılma serseri, sana hemen bir tane getireceğim.
Bunny'll be asleep in a jiffy.
Bunny az sonra uyur.
I'll be out in a jiffy.
Ben hemen hazır olurum.
That'll put you back together in a jiffy. I was wounded too, back in'39, at Modlin.
Bu seni kaşla göz arasında geldiğin yere götürür 1939'da Modlin'de ben de yaralanmıştım.
Rest ye merry, we'll have you out of there in a jiffy.
Keyfine bak dostum, birazdan seni çıkaracağız.
I'll have it in your apartment in a jiffy.
Bunu bir çırpıda apartmanınızda yapabilirim.
He'll fix that TV set in a jiffy.
Şu TV cihazını bir dakikada onarır.
- I'll be off in a jiffy.
- Hemen çıkacağım.
Smoke your corn-cob pipe and dinnerll be ready in a jiffy.
Sen mumları yak, yemek hemen hazır olur.
I'll be up in a jiffy!
Hemencecik geliyorum!
We'll get you out in a jiffy.
En kısa zamanda sizi çıkaracağız.
Be ready in a jiffy.
Şimdi hazırlanırım.
"Jiffy Portable Hairdryer."
"Jiffy Taşınabilir Saç Kurutma Makinası"
You'll feel better in a jiffy.
Daha rahat hissedeceksin.
Most effective. They've gone in a jiffy.
Bir anda giderler.
Jiffy?
Jiffy?
- Jiffy makes you feel like a princess.
- Sizi prenses gibi hissettirir.
Be there in a jiffy.
Hemen orda oluruz.
But you need something that comes off in a jiffy.
Ama çıkarılması kolay birşeyler giymen lazım.
- I'll fix it in a jiffy.
- İsteseniz ben tamir edebilirim.
I'll wrap it for you in a jiffy, Miss Langford.
Bunu sizin için paketleyeyim, Bayan Langford.
We'll be there in a jiffy, come on.
Göz açıp kapayıncaya kadar varmış oluruz.
- I'll be back in a jiffy!
- Hemen döneceğim!
This will fix you up in a jiffy.
Bu seni hemen iyileştirecek.
With you, we'll finish him off in a jiffy.
Sen de bizimleyken onun işini çabucak bitirivereceğiz.
I won't be a jiffy.
Çabucak bitiririm.
If you fail her, by which I mean cancelling the account at Harrod's... or shortchanging her on winters in Jamaica, She'll be back to me in a jiffy, mewing for support.
Eğer başarısız olursan, ki Harrod'daki hesabını iptal ettirmekten ya da kışları Jamaika'da geçirmesine gücünün yetmemesinden bahsediyorum anında kürkçü dükkânına, yani bana geri döner.
Won't be a jiffy, then.
Hemen dönerim.