Jingling перевод на турецкий
112 параллельный перевод
[Bells Jingling]
[Zil Şıngırdar]
[Bells Jingling]
[Ziller Şıngırdar]
I'm afraid your uncle's spurs are still jingling.
Korkarým ki amcanızın vuruşları hala hırpalaşır.
How can a man concentrate with that cowbell jingling every few seconds?
Bir adam o inek çanı durmadan çalarken nasıI konsantre olabilir?
( JINGLING )
( ÇINGIRAK SESLERİ )
( JINGLING CONTINUES )
( ÇINGIRAK SESLERİ DEVAM EDER )
[Bell Jingling]
[Çan çalıyor]
Coins are jingling in his pouch.
Çantasındaki paralar şıngırdıyor.
No normal person can stand that jingling.
Kimse bu tıngırtıya dayanamaz.
Don't hear nothing jingling.
Ses çıkaran bir şey yok.
- [Keys Jingling ] - [ Man] Mr. : Douglas?
Mr.Douglas?
I had heard a peculiar jingling sound, very much like the sound I heard in the library at Brompton.
Brompton'daki kütüphanede duyduğum gibi bir ses.
That's a rash statement, since this jingling has been heard only once.
Çan sesinin bir defa duyulduğunu düşünürsek, bu aceleci bir iddia.
Uncas heard a jingling sound like you described.
Uncas tarif ettiğin gibi bir çan sesi duymuştu.
[Man ] Let's go. [ Keys Jingling]
Gidelim.
♪ mix and mingle in a jingling beat ♪
Karıştır ve kaynaştır Şıngırdayan bir tempoda
[Keys Jingling] NOW OPEN THE DOOR.
Şimdi kapıyı aç.
The jingling of your anklet is in every beat of my heart
Halhal senin çingirtisindan kalp benim her bir yerim
Keep your spurs from jingling and jangling?
Nalları dizginleyebilecek misin?
[Keys Jingling]
[kulcscsörgés]
As I jumped over the hole... -... I heard a jingling sound.
Çukurun üzerinden atlarken sanki bir şıngırtı sesi duydum.
( footsteps, coins jingling )
"İki Çeyrekliğe Krallığım"
- Even more harrowing were the events of one April afternoon. - [Jingling]
Daha yürek parçalayıcı olanlar bir nisan akşamı yaşandı.
I'll have to drive him out to the woods if I'm ever gonna get any more schnick schnack. [Key jingling]
Bu gidişle aga nigi yapabilmek için Arthur'u ormana götürüp orada terk etmem gerekecek.
Why are your keys Jingling out there?
Niçin orada şu anahtarlarını şıngırdatıyorsun?
"Jingling bangles"
"Bilezikler şıngırdıyor"
"Glittering dot - Jingling bangles Sparking nose-ring"
"Bindim parlıyor, bilezikler şıngırdıyor, hızmam ışıldıyor"
"Glittering dot - Jingling bangles Sparking nose-ring"
"Bindin parlıyor, bileziklerin şıngırdıyor, hızman ışıldıyor"
- Jingling bangles Sparking nose-ring "
"Bindin parlıyor, bileziklerin şıngırdıyor, hızman ışıldıyor"
( jingling )
O zaman kayda değer bir şey biliyor olurlar.
Now, it says here in Blackmantle's Art of Punning that "punning is an art of harmonious jingling upon words which, passing in at the ears and falling upon the diaphragm excites a titillary motion in those parts and this, being conveyed by the animal spirits into the muscles of the face raises the cockles of the heart."
Now, it says here in Blackmantle's Art of Punning that "punning is an art of harmonious jingling upon words which, passing in at the ears and falling upon the diaphragm excites a titillary motion in those parts and this, being conveyed by the animal spirits into the muscles of the face raises the cockles of the heart."
Who's jingling?
Kim Jinling edilir?
Just hear those sleigh bells jingling...
Dinle bak kızak çanları Nasıl çalıyor?
In fact, no jingling of any kind.
Şarkı da yok.
What, we can't have a grace period? We can't have a normal family moment without them jingling?
Bir ödemesiz olamaz, onlara Jinling olmadan normal bir aile an?
Misha, your jingling's getting on my nerves!
Misha, şıkırtıların sinirimi bozuyor!
"And the house should forever echo with the jingling of kids'toys."
... büyümeye devam etsin.
Jingling my... balls?
Şıngırdatmak... yumurtalarımı?
Stop the jingling already.
Zaten Jinling durdurun.
Leo, the jingling is back. Can you help me get rid of it?
Leo, çınlama geri geldi, ne yapmalıyım?
It's the jingling in my head.
- Sorun ne? - Başımdaki çınlama.
I don't hear jingling.
Ben Jinling duymuyorum.
But seeing us dressed the same really feels right. ( BELLS JINGLING )
Ama aynı kıyafetleri giydiğimizi görmek, gerçekten iyi hissettiriyor!
- [keys jingling] - Run from what?
Koş mu, ama nereye?
First sound I remember was the sound of rings jingling on the shower-curtain rod when my mom was giving me a bath.
Hatırladığım ilk ses, banyoda perdelerden aşağı süzülen su sesiydi.
- [Ice Jingling] Mixed.
- Nedir bu?
Still walking around jingling that change in your pocket.
Hala cebindeki bozuk paralarla oynayarak etrafta dolaşıyorsun.
[Jingling] - God, it's him!
- Tanrım, bu o!
[Jingling of keys]
Ceketini çıkarsana.
[KEYS JINGLING] ISABEL : Oh, Jesse!
Duvar.
But it's the jingling, ok?
Ama işte çınlama tamam mı?