Jsa перевод на турецкий
59 параллельный перевод
Three days have passed since the hostilities at JSA.
JSA'da yaşanan çatışmanın üzerinden üç gün geçmiş bulunuyor.
South Korea's hostile provocation... to our North defence camp in JSA...
Birleşik Güvenlik Bölgesi'ndeki Kuzey savunma kampımıza... Güney Kore'nin yaptığı düşmanca provokasyon...
This states my dismissal from the JSA case from midnight tomorrow.
Bu, yarın geceyarısından itibaren, JSA davasından alındığımı belirtiyor.
Beyond that, he walked away from a JSA facility.
Bunun dışında, daha önceki yakalanmasında göz altı binasından kaçmış bulunuyor.
You keep walking away from JSA, we keep kicking your ass.
Sen gözaltından kaçıyorsun, bizde seni yakalıyoruz.
But Clark said that the assailant left the letters J-S-A.
Clark'ın dediğine göre katil JSA harflerini yazmış.
And I'll see if I can help Clark Unearth some answers about the elusive JSA.
Ben de gidip Clark'a JSA hakkında bir şeyler bulması için yardım edeyim.
Sylvester always told me that the JSA's brownstone Was considered a second home for everyone.
Sylvester her zaman bana JSA merkezinin onlar için ikinci bir ev olduğunu söylerdi.
The JSA has always done the right thing.
JSA her zaman doğru olanı yapar.
They're the best friends that I have, Carter, But I don't know if we'll ever be what the JSA was.
Onlar en iyi dostlarım Carter ama JSA'nın olduğu gibi olabilir miyiz bilmiyorum.
Chloe helped Courtney and I Locate the remaining members of the JSA,
Chloe Courtney ile bana JSA'nın kalan üyelerini bulmakta yardım etti.
I can still take down the JSA single-handedly.
JSA'yı tek elimle halledebilirim.
If he meant "checkmate," these are the same people who took down the jsa.
Eğer Checkmate'den bahsediyorsan bunlar Jsa'yı yakalayan kişiler olabilir.
She's not claimed JSA in the last 26 weeks, has she?
26 haftadır işsizlik parası talebinde bulunmamış, değil mi?
It's a huge decision to come off JSA without any other income coming in.
Başka hiçbir geliriniz olmadan İ.P. ile geçinmek çok zor bir karar.
Rex Tyler told us about the JSA.
Rex Tyler bize JSA'dan bahsetmişti.
The JSA are basically a group of super-soldiers.
JSA, süper askerlerden oluşan bir grup.
The actual JSA.
Gerçek JSA.
Reviewing my notes on the JSA.
- JSA notlarıma bakıyorum.
Nate, the JSA was pretty explicit on us not going back to 1942.
Nate, JSA 1942'ye dönmememiz konusunda kesin konuştu.
That mission the JSA went on to track down Baron Krieger in Paris, they're all gonna die there tomorrow.
Paris'te Baron Krieger'ı bulmaya gittikleri görevde yarın hepsi ölecek.
And this is where the JSA's gonna die?
- JSA üyeleri burada mı ölecek?
We find Krieger, we find the JSA.
Krieger'ı bulursak, JSA'yi de bulmuş oluruz.
You speak six different languages ; you have a tendency to run towards danger ; and you're related to a member of the JSA.
- Altı dil biliyorsun tehlikeye atılma eğilimin var ve JSA üyelerinden birinin akrabasısın.
No sign of Krieger or the JSA.
Krieger'dan ya da JSA'dan iz yok.
No member of the JSA would ever help the Nazis.
JSA'nın hiçbir üyesi asla Nazilere yardım etmezdi.
He's also a Legend, and Mick hasn't been off the ship since we dropped your team off at the JSA.
- Aynı zamanda da Efsanelerden biri. Sizi JSA karargahına bıraktığımızdan beri gemiden de ayrılmadı.
When I was a kid, I used to play JSA versus Nazis with my dolls.
Küçükken oyuncaklarıma JSA-Nazi savaşı yaptırırdım.
I miss the JSA.
JSA'yı özledim.
I was recruited by the JSA, and I realized that the world was much larger than just my village, and that there were people beyond its borders who also needed protection.
Beni JSA'ya aldılar. Ve dünyanın sadece köyümden ibaret olmadığının farkına vardım. Dışarıda da korunmaya ihtiyacı olan insanlar vardı.
If the JSA could get even a glimpse of all this, they would...
JSA, tüm bunların birazını bile görse...
It's because the JSA didn't encourage its members to fraternize.
JSA, üyelerini dostluk ilişkileri kurmaya teşvik etmiyordu.
The JSA has a training academy in D.C.
JSA'nın Washington'da bir eğitim akademisi var.
Great, you two reach out to the JSA while the rest of us break into the most secure residence in the country.
Harika, siz ikiniz JSA'ya ulaşın, geri kalanımız da ülkenin en güvenli konutuna sızalım.
This is the JSA Academy?
- JSA'nın akademisi burası mı?
The JSA Academy is hidden inside a crummy warehouse.
JSA'nın akademisi bakımsız bi depoda saklı.
What happened to the JSA?
JSA'ya ne olmuş?
Hey, every memo, every executive action relating to the JSA is top secret.
JSA ile alakalı her türlü not, her türlü faaliyet, gizlidir.
Sara, are you lis... Here's another diplomatic cable from 1956 from the British ambassador warning the JSA about Soviet spies in their midst.
Sara, beni duyuyo... 1956'da İngiltere Büyükelçisi'nin, JSA'yı aralarında Sovyet ajanları olduğu konusunda uyarmak için çektiği diplomatik bir telgraf daha.
From the JSA?
JSA'daki mi?
Oh, my God, I just killed a member of the Justice Society.
Aman Tanrım, az önce JSA üyelerinden birini öldürdüm.
One of Amaya's old JSA buddies, and, by old, I mean old.
- Amaya'nın eski JSA üyesi dostlarından biri eski derken de adamdan bahsediyorum.
Rex and I were going to leave the JSA after the war, try and start a new life with each other.
Rex'le birlikte savaştan sonra JSA'yı bırakıp yeni bir hayat kurmaya çalışacaktık.
For a fellow member of the JSA, it was nothing.
JSA üyesi dostlarımdan biri için hiç mühim değil.
After the JSA disbanded, I spent a lot of lonely years until I finally met someone, Amaya.
JSA dağıldıktan sonra birini bulana kadar yıllarca yalnızlık çektim Amaya.
Wait. He's talking about the JSA.
- JSA'dan bahsediyor.
You're here because I killed that moronic leader of the JSA.
JSA'nın şu salak liderini öldürdüğüm için buradasın.
No, Hitler invaded Poland, and the JSA had to ship out to Europe.
- Hayır, Hitler Polonya'yı işgal etti ve JSA da Avrupa'ya gitmek zorunda kaldı.
What's a member of the JSA doing this far into the future?
JSA'nın bir üyesinin bu kadar ileri gelecekte ne işi var?
I'm not condoning murder, but the JSA would've captured Rip without regard for sentiment.
Cinayeti desteklemiyorum ama JSA olsaydı duygulara bakmaksızın Rip'i yakalardı.
If this were a JSA mission, we'd probably also send someone undercover at the club.
- Bu bir JSA görevi olsaydı muhtemelen içeriye kılık değiştirmiş birilerini yollardık.