Juju перевод на турецкий
247 параллельный перевод
He's working himself into a juju.
Kendini transa sokuyor.
It's the Juju of the Masai, the Wakabaranda... and all the tribes from the east to the west coast.
Masai, Wakabaranda ve doğu kıyısından... batıya kadar her kabilenin inandığı bir tılsım.
Juju, that's why they're frightened.
Onlar için bir tılsım ya, o yüzden korkuyorlar.
Juju drums.
Tılsım davulları.
- Juju, bwana.
- Tılsım davulları bwana.
In the third place, no safari native could be induced to disregard the juju.
Üçüncü yolda jujuyu kimse göz ardı etmemeli.
- What's juju?
- Juju mu?
Juju, bwana.
Juju bwana.
Still clear on the juju side.
Juju'dan ses yok.
Men say juju.
Juju var diyor.
But Tarzan is such a juju to them they leave us alone.
Tarzan onlar için juju ve bize dokunmuyorlar.
- Tell chief bwana take away juju.
- Jujuyu alacağını söyle.
Tell chief bwana send one white man, two white women for juju.
Juju için bir beyaz adam ve iki beyaz kadın gönderiyor.
Tell chief bring white men, two white memsahibs for juju.
Juju için beyaz erkek ve iki kadın getirdiğimizi söyle.
Tell chief I make juju.
Şefe juju yaptığımı söyle.
Chief say he make juju.
Şef juju yapar.
It's juju, forbidden.
Juju, yasak.
- Yes, captive in some native juju hut.
- Evet, bir yerli kulübesinde mesela.
Juju!
Vudu!
Juju.
Vudu.
No, Tumbo, not juju.
Hayır Tumbo, vudu değil.
There's no juju if Tarzan wants you there.
Tarzan seni orada isterse, vudu olmaz.
Tarzan juju man, bwana.
Tarzan vudu adam, bwana.
He'll need plenty of juju if he's broken his neck... or if one of those slugs caught up with him.
Boynunu kırdıysa ya da kurşunlardan birini... yediyse bol miktarda vuduya ihtiyacı olacak.
Escarpment, juju, bwana.
Kayalıkta juju buana.
Bwana, juju-man come.
Buana juju geliyor.
Juju sent for her.
Juju onu çağırmaya gitti.
Juju is on the phone.
Juju telefonda.
This is my champ, Juju.
Bu benim şampiyonum, Juju.
Of course, Monsieur Juju
Tabii ki, Monsönyör Juju.
JUJU.
Juju.
It's the juju man, the new one.
O büyücü, yeni gelen.
We were making 4,000 a week until Juju got into our playpen... and now we're down to two.
Juju oyun parkımıza girmeden önce haftada 4,000 kazanıyorduk şimdi ikiye düştük.
Juju just told me to go up there, man.
Juju oraya çıkmamı söylemişti dostum.
Look, you tell Juju if he wants to play, come meet us after school.
Juju'ya söyle, oynamak istiyorsa okuldan sonra bizimle buluşsun.
Bad juju.
Kötü muska.
- Juju, relax! Trust me.
Juju, sakin ol, güven bana.
Here's a little juju from Nigeria to get you in the mood.
İşte küçük Juju. Nijerya havasında almak isteyenler için.
Some juju weed.
Biraz sihir otu.
That's black juju. Strong magic.
Güzelavratotu, Voodoo ile ritim kazanıyor.
So you heard that I was in a car accident and then decided to stop off for some Jujyfruit?
Demek kaza geçirdiğimi duydun ve Juju Fruit mi aldın?
A box of Jujyfruits?
Juju Fruits var mı?
I'm getting some really bad juju off this place.
Burada gerçekten kötü bir tılsım seziyorum.
Good juju.
Güzel juju.
- Juju?
Juju mu?
It's my good luck. My juju.
Benim uğurum.Benim jujum.
As the pesky poachers grunted and groaned... pushing and pulling the ponderous primate along... the trusty Tookie-Tookie bird was already winging to the rescue... making a bird-line for San Francisco... where George of the Jungle was trying to give the heiress Ursula... the courage to face her parents... by helping her discover the juju within.
Vahşi avcılar inleyip sızlanırken... bir yandan da kafesi itmeye çalışıyordu... Güvenilir TookieTookie ise... San Francisco'ya doğru uçmaktaydı...
- Emboldened with jungle juju...
juju ile cesaretini kazandın...
Bad juju.
Kötü güç.
The fetish- - Or juju- - Is believed to pass on magical powers on to its possessor.
Fetisler yada Jujularin sahibine büyüsel gücler gecirdigine inanilir.
So maybe it is cursed, all that bad juju.
Belki de gerçekten lanetli.