Just do as i say перевод на турецкий
261 параллельный перевод
You just do as I say.
Sen, ben ne diyorsam onu yap.
Just do as I say.
Sen ne diyorsam onu yap.
Just do as I say, will you?
Söylediğimi yap, olur mu?
Now, you just do as I say, darling
Sadece dediğimi yap, sevgilim.
And I don't really feel I have time to explain it all to you so just do as I say, and you'll stay healthy and everything will be all right.
Size açıklamak için gerçekten zamanım yok o yüzden dediğimi yapın ve sağlığınızı koruyun ve her şey yolunda gitsin.
- Just do as I say and act natural.
- Söylediğimi yap ve normal davran.
Just do as I say.
Sadece dediğim gibi yap.
Just do as I say.
Sadece söylediğimi yap.
Just do as I say.
Sadece söylediğim gibi yap.
Doesn't matter, just do as I say.
Fark etmez, sadece dediğim gibi yap.
- Just do as I say.
- Sadece dediğimi yap.
Please, just do as I say.
Lütfen. Sadece söylediğimi yap.
Just do as I say.
Dediğimi yap.
Just do as I say.
Ne diyorsam onu yap.
- Just do as I say.
- Sadece dedigimi yapin.
- Look, just do as I say, okay?
- Lütfen, içeri girin, olur mu?
Please, just do as I say!
Lütfen, şunu dediğim gibi yap.
Just do as I say, we don't have time to argue.
Dediğimi yap, tartışacak vaktimiz yok.
Just do as I say, please.
Lütfen dediğimi yap.
Just do as I say
Bizimle daha mutlu olursun!
Just do as I say and there won't be any bloodshed.
Sadece söylediklerimi yaparsan kan dökülmez.
Just do as I say, Aviva.
Sadece söylediğimi yap, Aviva.
Just do as I say.
Sadece sana söylediğimi yap.
Now... just do as I say.
Şimdi... ne diyorsam öyle yapın.
- Just do as I say...
- Sadece sana dediğimi yap...
I have this. Just do as I say, kid.
Mizuki her zamanki gibi harikaydı.
Now, just do as I say.
Şimdi, ne söylersem onu yap.
And you, you just do as I say, not as I do.
Ve sen sadece benim dediğimi yapacaksın, yaptığımı değil!
- Well, I'll do just as you say, naturally. In fact I'm very pleased.
Çocuklar New Orleans'taki yeni yıl partisine gitmek istiyor.
This is my house and you'll do just as I say.
Bu benim evim ve sen ne dersem onu yapacaksın.
If you take care of his needs, and thus help Mr. Kusuda, I will ask him to forget all this and I shall continue to employ you, just as before. What do you say?
Eğer ihtiyaçlarını karşılarsan ve bu sayede de Bay Kusuda'ya yardım edersen, ondan tüm bunları unutmasını isteyeceğim... ve eskisi gibi sana iş vermeye devam edeceğim.
- Just shut up and do as I say.
- Sesini kes ve dediğimi yap.
Just trust me and do as I say, and I'll explain it all to you when I get home.
Bana güvenip dediklerimi yap. Eve geldiğimde sana her şeyi açıklayacağım.
I will do just as you say.
Aynen dediğinizi yapacağım.
Just keep walking, Leo, and do as I say.
Yürümeye devam et ve dediklerimi yap Leo.
And, in closing, as I have to do... let me just say that in my opinion... you have coined the great motto of our time :
Ve, artık sözlerimi bitirirken, itiraf etmeliyim ki bence... çağımızın müthiş sloganını buldunuz :
Just do as I say.
- Dediğimi yapın.
I'll do just as you say.
Dediğiniz gibi yapacağım.
Do just as I say.
Sadece dediğim gibi yap.
You relax, do just as I say, and I'll get you home, all right?
Sakinleşin ve dediğimi yapın. Sizi evinize ulaştıracağım.
Let us just say for the moment... that I'm your host and that I will do everything in my power... to make your stay here at Mondschien Castle as pleasant as possible.
Bir an için... benim ev sahibi olduğumu ve sizi... Mondschien kalesinde elimden gelen en iyi şekilde tutmak için tüm gücümü kullanacağımı düşünün.
If you don't do just as I say, I promise you'll regret it.
Dediğimi yapmazsan, yemin ediyorum olacaklardan ben sorumlu değilim.
You know just as well as I do what they say.
Onların neler dediklerini sende benim kadar iyi biliyorsun.
All right, my lord and master, I'll do just as you say.
Pekala loerdum ve efendim, siz ne derseniz onu yapacağım.
Just shut up and do as I say!
Çeneni kapat ve ne diyorsam onu yap.
Just fear me, love me, do as I say and I will be your slave.
Benden kork, beni sev, dediklerimi yap ve ben de kölen olacağım.
Why don't you send a letter to us... and we will be happy to, as I say, take it under advisement... just as we do all requests to see the chairman.
Bu sefer talebinizi bize gönderin. Yönetim kurulu başkanımıza yapılan tüm görüşme talepleriyle birlikte sizinkini de değerlendirmekten mutluluk duyarız.
But, if you do not have styles, if you just say,'here I am as a human being, how can I express myself totally and completely?
Ama, eğer stiliniz yoksa, eğer sadece şunu söylüyorsanız : "işte buradayım ve sadece.. .. bir insan olarak kendimi bütünüyüyle nasıl ifade edebilirim?"
Just do as I say.
Ne istersen gör ama dediğimi yap.
They're dying to do whatever I ask them, as long as I just say the word, Doc.
Ne istersem yapmak için sadece benim emrimi bekliyorlar.
Just do exactly as I say.
Dediğimi yap.