Kalsa перевод на турецкий
1,404 параллельный перевод
Don't you think I'd rather see the lotto numbers?
Bana kalsa loto sonuçlarını görürdüm.
I got tired of hearing folks talk about what needs to be done... or what they would do if it was up to them.
İnsanların neler yapılması gerektiği konusunda konuşmalarından bıktım. Ya da onlara kalsa neler yapacaklarından.
He would have called by now if he were alive.
Şimdiye kadar... hayatta kalsa arardı.
It is cold enough to freeze your skin to stone in under a minute, even if a millimetre of it is exposed.
Derinizi kaskatı kesebilecek kadar soğuk. Ki bu da çok soğuk. Bir dakikadan kısa bir sürede, derinizin bir milimi bile buna maruz kalsa donarsınız.
Wow. I should probably hold on to that.
Vay be, bende kalsa daha iyi olur.
And, should she survive... You ought to know, Buffy, that there's no guarantee she'll... be as she was.
Hayatta kalsa bile Buffy, eskisi gibi olacağının hiçbir garantisi yok.
I know this is not the life you would have chosen, but it is the life that chose you, and you cannot deny the possibility that some other force is guiding you, choosing what you see.
Sana kalsa böyle bir hayatı seçmeyeceğini biliyorum. Ama bu hayat seni seçti ve seni başka bir gücün yönlendirdiği... neler göreceğini bu gücün belirlediği... ihtimalini yok sayamazsın.
You are important. I know this is not the life you would have chosen, but it is the life that chose you, and you cannot deny the possibility that some other force is guiding you, choosing what you see.
Sana kalsa böyle bir hayatı seçmeyeceğini biliyorum... ama bu hayat seni seçti ve seni başka bir gücün yönlendirdiği... neler göreceğini bu gücün belirlediği... ihtimalini yok sayamazsın.
- If I had my call, I'd stick with you.
Ondan çok şey öğrendim. Bana kalsa seninle kalmayı tercih ederim.
Ray, she's gonna want you in the coffin with her.
Ray, ona kalsa tabutta bile seni yanında ister.
He could be pinned under a box for a year in that place and you wouldn't know it... until the neighbors started to complain about the smell.
- Jess halinden memnun. - Emin misin? Çünkü o kutuların altında bir sene boyunca kalsa bile, komşular kokudan şikâyet edinceye kadar bunu fark etmezsin.
How sweet would it be if Oldie and Tiny were out of the picture?
İhtiyarla Zayıf resmin dışında kalsa ne kadar harika olurdu.
Couldn't you just stay with her through the holidays?
Tatil bitene kadar kalsa olmuyor mu?
I'd like the place to be full of'em.
Bana kalsa burayı O'nun gibilerle doldurdum.
I just think it's best if we keep this between us for now.
Bu şimdilik aramızda kalsa daha iyi olur bence.
My mom says my dad's good as dead as far as she's concerned.
Annem, kendisine kalsa babamın ölüsünü tercih edeceğini söylüyor.
I'd rather just cancel it.
Bana kalsa iptal ederim.
I ax all my homies if they be down with it.
Ona kalsa ; ev ödevi, ot, bok.
You just couldn't help yourself, could you?
Sana kalsa her şey gay.
If I had my way, they'd take metal altogether out of this world,
Bana kalsa tüm silahları yok ederim.
And the Fellowship of the Ring though eternally bound by friendship and love was ended.
"Yüzük Kardeşliği" ise ebedî sevgi ve kardeşliğe bağlı kalsa da nihayet buldu.
That I should have ordered hundreds of boxes of chocolate, that I should have made a snowman.
Ona kalsa, yüzlerce kutu çikolata sipariş edip kardan adam yapmalıymışım.
I... even if I live for only a single day...
Ben,... sadece bir günlük ömrüm kalsa bile,
If it were up to me, you wouldn't set foot on a ship for the rest of your life.
Bana kalsa, bir daha hiçbir gemiye komuta edemezdin.
Colonel Stuart, if I had my way, we would show no quarter to the enemy.
Yarbay Stuart, bana kalsa düşman tek bir santim bile göremez.
While surfing gets the glory, the real hero is whoever is driving the ski.
Bütün ün sörfü yapana kalsa da, asıl başarı jet-ski ile onu oraya götürendedir.
He's dead either way... if he stays out there or if he comes back.
Buraya da gelse orada da kalsa ölecek.
Can I keep on my necklace?
Acaba bir tek kolyem bende kalsa olur mu?
- That she should have stayed in bed.
- Yatağında kalsa daha iyi ederdi.
If it were only up to me,
Bana kalsa şimdiden...
But this is, this is ridiculous. I'll hold onto this until Nico gets back.
Bu bende kalsa iyi olacak.
I did believe you.
- İnan bana kalsa sözünü tutardım.
Imagine how different it would be, how we would live in peace, if the world were ruled by women.
Arkadaşlar, düşünsenize. Dünya kadınların ellerine kalsa nasıl da barış içinde yaşardık.
Wouldn't he go crazy if he's locked up for a long time?
Uzun süre kapalı kalsa delirmez mi?
The doctor says even if he can survive his brain will be seriously damaged
Doktorun söylediğine göre ; hayatta kalsa bile, beynindeki hasar kalıcı olacak.
Is it better to become an old maid like me?
O da benim gibi evde kalsa daha mı iyi?
Now, my idea for this little trick you pulled was three days'suspension and refusal of your prom tickets.
bana kalsa bu yaptığınızdan dolayı 3 gün uzaklaştırma verip balo biletlerinizi iptal ederim.
- That is not true! - If I have my way, you're never going to see your son again.
- Bana kalsa oğlunu bir daha asla göremessin.
Leave it as it is much longer, it'll be fatal to him.
Bu halde kalsa öldürücü olabilirdi.
What's one more day?
Bir gün daha orada kalsa ne olur?
If it was up to me, it'd be all marshmallows. Go.
Bana kalsa hepsi şeker olurdu.
Erm, if we've got to do this, do you mind keeping the hat on?
Eğer devam edeceksek, şapkan başında kalsa olur mu?
You know, a friend of mine was saying... that real life can't be like the movies... that maybe sometimes things are better left to mystery.
Bir arkadaşım demişti ki gerçek hayat, filmlerdeki gibi olamaz belki bazen, bazı şeyler gizemli kalsa daha iyidir.
- If it was up to them, you'd die alone.
- Onlara kalsa yalnız ölürmüşsün.
The less sperm we get to spray around.
İçinde son spermi kalsa da bu böyledir.
If not for him,
Ona kalsa,
I would have named you Kingsley if I'd had a say in it.
Bana kalsa, sana Kigsley adını koyardım.
They felt a weaver should remain a weaver, even if it meant, that he had to go hungry.
Onlara göre bir dokumacı aç bile kalsa dokumacı olmalı.
She always has to feel that she's the underdog the one who's real while I am false, somehow
Ona kalsa hep o mağdur hep o sahici. Ben sahteyim nedense.
- Don't pick on me! - l'm not, but every cunt's your enemy
- İyi de herkes düşman sana kalsa.
00, 00 : 55 : 39 : 13, And whenever there's a disaster movie, 13, 00 : 55 : 41 : 00, there's George Kennedy.
Orada George Kennedy olmuştur. "Rosa, gidelim." "Kalsa daha iyi olur."