Keeping secrets перевод на турецкий
624 параллельный перевод
I'm good at keeping secrets.
Sır tutmasını bilirim.
- He had a mania for keeping secrets.
- Sır saklamada bir numaraydı.
Are you keeping secrets from us?
Ektiniz bizi. Sakladığınız bir şey mi var?
We're not keeping secrets from each other, are we, little lad?
- Birbirimizden sır saklayacak değiliz, değil mi, ufaklık? - Hayır! Hayır!
I'm not very much at keeping secrets.
Sır saklamada çok iyi değilim.
I haven't been keeping secrets from you.
Senden şimdiye kadar hiç bir sırrımı saklamadım.
Marcie, I can't go on keeping secrets from you.
Marcy, aramızda gizli kapaklı bir şey olsun istemiyorum.
Women are supposed to be the ones who are good at keeping secrets.
Kadınların sır tutma konusunda iyi oldukları söylenir.
I was a champion at keeping secrets.
Ben sır saklamada şampiyondum.
That's what people get for keeping secrets.
İşte, sır tutarsan böyle olur.
- Besides, I am good at keeping secrets.
- Hem sır saklamada iyiyimdir.
Keeping secrets.
Sır saklıyorsun.
- You're keeping secrets from me.
- Benden sır saklıyorsun.
It's not easy keeping secrets from a Ferengi.
Bir Ferengi'den sır saklamak kolay değil.
Well, one of the things Walter has always been good at is keeping secrets.
Kimseye söylememişti. Walter'ın en iyi yaptığı şeylerden biri de sır saklamaktır.
Dr. Akagi, are you keeping secrets from me again?
yine benden bir şey mi saklıyorsun?
Sometimes there's an agency inside the Agency keeping secrets.
Bazen, teşkilât içinde sırları saklayan başka bir teşkilât var gibi.
Looks like you've been keeping secrets from me,
Senin de benden bazı şeyler sakladığın anlaşılıyor.
He's really good at keeping secrets.
Kendisi sır tutmada çok iyidir.
I'm good in keeping secrets.
Sır saklamakta iyiyimdir.
I mean, keeping secrets is a lot of work.
Sır saklamak çok yorucu bir iştir.
MAYBE SOMEBODY WHOSE BUSINESS IS IN KEEPING SECRETS.
Belki de işleri sır saklamak olan birileri tarafından.
I was never very good at keeping secrets.
Sır saklamada pek başarılı sayılmam.
Hiding behind walls. Keeping secrets.
Duvarların arkasına saklandığı, sır sakladığı...
We're past keeping secrets at this point.
Sır saklayacak noktayı çoktan geçtik.
It's hard enough for me to know that Cole's keeping secrets from me.
Cole'un benden sır sakladığını bilmek benim için yeterince zor.
Robots are good at keeping secrets.
Robotlar sır saklamada iyidirler.
They're keeping secrets from us, Gregorio... and I think it's our fault.
Çocuklar bizden birşeyler gizliyor, Gregorio... ve sanırın bu bizim hatamız.
There's no good in keeping secrets, you know.
Bilirsin, sır tutmak iyi değildir.
You're keeping secrets.
Benden sır saklıyorsun.
- You aren't good at keeping secrets. - What?
- Sır tutma konusunda iyi değilsin.
No, I'm just trying to do my job, only it gets hard to do if the person you're working with is keeping secrets and telling lies.
Hayır. İşimi yapmaya çalışıyorum. Ama iş ortağım sır saklayıp yalan söyledikçe işimi yapmam zor oluyor.
I've never have been very good at keeping secrets.
Hiçbir zaman sır saklayamamışımdır.
You have a hard time keeping secrets?
Yani sır saklamakta zorlanıyorsun.
Tell you what. You start keeping secrets and I won't tell Helena that you had so little faith in her that you called the cops.
Sen sır tutmaya başlarsan ben de Helena'ya güvenmeyip polislere haber verdiğini söylemem.
Any of you others been keeping such secrets?
Böyle başka sırları olan var mı acaba?
If they're keeping any secrets, this is where they ought to be.
Burada gizli bir iş çeviriyorsalar kesinlikle burada olmalı.
We're keeping enough secrets already.
Bizden sır çıkmaz dostum.
What secrets are you keeping from me?
Benden ne saklıyorsun?
Though the keeping of secrets seems less meaningful to me now.
Gerçi sır tutmak, bana pek de anlamlı gelmiyor artık.
- Some secrets are worth keeping.
- Bazı sırlar saklamaya değerdir.
Oh, yes, I'm keeping your secrets.
Evet, senin sırlarını saklıyorum.
I'm not used to keeping secrets from your dad.
- Lütfen söyleme.
You've been keeping secrets from me?
Bu öyle sıradan bir sır değil.
You've been keeping big secrets from me?
- Sadece senden değil. - Sana deri hastalığımı söylemiştim.
I mean, I'm the queen of keeping dirty secrets.
Demek istediğim, ben kirli sırlar tutmanın prensesiyim.
Keeping secrets is not in our rule book.
Sır saklamak bizim kitabımızda yazmaz.
Too busy keeping your deepest family secrets.
Senin o derin aile sırlarını korumakla uğraşıyordum.
Look, if there's anything those kids are used to doing, it's keeping their cool and keeping their secrets.
Bak bu çocukların yapmaya alışkın oldukları bir şey varsa, bu da havalarını ve sırlarını saklamaktır.
Maybe the corporation's keeping a few secrets down here.
Yada belkide şirket burada bazı küçük şeyler saklıyordur.
What won the war was secrets... knowing theirs and keeping ours.
Bize savaşı kazandıran, onların sırlarını bilip, kendi sırlarımızı iyi saklamış olmamızdır.