Kerri перевод на турецкий
99 параллельный перевод
- Kerri, how's the baby?
- Kerri, bebek nasıl?
Kerri's not gonna see this.
Kerri bunu izlemeyecek.
- And what's Kerri gonna think?
- Ya Kerri ne düşünecek?
Kerri, wait.
Kerri, bekle.
- Kerri.!
- Kerri!
Look, Kerri, l-I have told a few people... but every time I tell someone, they say, "What happened?"
Kerri bak, birkaç kişiye söyledim ama her seferinde ne oldu diye sordular.
Kerri, you're the one that called off the wedding, not me.
Kerri, düğünü iptal eden sensin, ben değil.
[Kerri] Hello.
Alo.
Since you and Kerri went away to school together... and stuck it out and made a life for yourselves... I mean, we couldn't be happier for you.
Sen ve Kerri okula birlikte gittiniz ve sonuna kadar gidip kendinize bir hayat kurdunuz.
Kerri is a beautiful, gorgeous girl... and quite frankly, I'm a little jealous.
Yani demek istediğim sizin adınıza daha mutlu olamazdık. Kerri güzel ve harika bir kız ve açıkçası, biraz kıskandım.
I mean, Kerri's a great catch.
Yani, Kerri harika bir eş.
Kerri and I broke up.
Kerri ile ayrıldık.
Kerri, people do understand.
Kerri, insanlar anlıyor.
[Cliff] Kerri, dinner.!
Kerri, yemek!
I hope Kerri's better at the single life than he is.
Umarım Kerri bekarlıkta ondan iyidir.
Kerri and Jeremy, ass head!
Kerri ile Jeremy'den, götoğlanı!
- How about the one where Kerri's screwing Siegfried and Roy?
Kerri'nin, Siegfried ve Roy'la yattığına ne dersin mesela?
Sitting around theorizing about Kerri and I?
Oturup ben ve Kerri ile ilgili teori geliştirmek mi?
- Oh! - Shut up, Kerri!
Kapa çeneni, Kerri!
Shut up, Kerri!
Kapa çeneni Kerri!
Kerri and I were just giving each other breast exams.
Kerri ile birbirimizin göğüslerimizi kontrol ediyorduk.
It's just that when you were with Kerri, you probably didn't realize how good you had it.
Sadece, Kerri ile beraberken de sen muhtemelen ne kadar iyi bir şeye sahip olduğunun farkında değildin.
Jer, don't let yourself be fooled into thinking you're missing something...'cause you're with Kerri.
Kerri ile berabersin diye bir şey kaçırdığını düşünerek budalalık etme.
But, Kerri, if you don't get some closure on this, it's gonna fuck you up for a long time.
Ama Kerri, eğer bu konuya bir son vermezsen, seni uzunca bir süre yiyip bitirecektir.
- It's not your fault. It's Kerri's.
- Senin hatan değil ki, Kerri'nin hatası.
- And you said her name is Kerri?
- Adı Kerri mi demiştin?
That's a pretty accurate description of Kerri and Marty.
Bu Kerri ile Marty'nin oldukça doğru bir tarifi.
Can you imagine Kerri and Marty doin'the nasty?
Kerri ile Marty'nin edepsizlik yaptığını hayal edebiliyor musunuz?
Marty definitely might be, but Kerri is not.
Marty kesinlikle olabilir, ama Kerri değil.
Is Kerri there?
Kerri orda mı?
I bet if we would've made it to a light switch, we would've seen Kerri sitting'with a gun.
Bahse girerim ışığı açabilseydik, Kerri'yi bir silahla otururken görürdük.
[Chuckles] I can't live here, Kerri.
Burda kalamam, Kerri.
Kerri, I need to talk to you.
Kerri, seninle konuşmam lazım.
Kerri, I need to know what's going on.
Kerri, neler oluyor bilmem lazım.
We've been together a long time, Kerri, since we were kids.
Uzun zamandır beraberiz, Kerri, çocukluğumuzdan beri.
I never intended to lose you, Kerri.
Seni hiçbir zaman kaybetmek istemedim Kerri.
Kerri, my God, if I knew I would lose you by not doing those things... I would buy you flowers every day.
Kerri, Tanrım, bunları yapmayarak seni kaybedeceğimi bilseydim sana her gün çiçek alırdım.
Kerri, I love you.
Kerri, seni seviyorum.
- Biscuit told Marty he wanted to become her and Kerri's manager... and watch'em go at it, and she flipped out.
Biscuit Marty'e, onun ve Kerri'nin menajeri olmak istediğini ve onları sevişirken izlemek istediğini söyledi. O da çıldırdı.
- [Kerri] Manager?
Menajer mi?
- [Kerri] Marty, the baby!
- Marty, bebek!
- [Kerri] Have a nice time.
- İyi eğlenceler.
- [Kerri] Bye, guys.
- Hoşçakalın.
Kerri Kowalski from Jackson, Mississippi.
Jackson, Mississippi'den Kerri Kowalski.
Kerri, I'm - I'm sorry, it's been such a long time -
Kerri, üzgünüm ama çok uzun zaman oldu...
Jesus, Kerri, that's not what that was.
Tanrım, Kerri, hiç de öyle değildi.
Kerri, I don't want you to move.
Kerri, yer değiştirmeni istemiyorum.
Kerri, this is stupid.
Kerri, bu aptallık.
[Laughs] Sorry, Kerri.
Kusura bakma, Kerri.
Good night, Kerri.
- İyi geceler, Kerri.
Uh, Kerri, could you come outside?
Kerri, dışarı gelebilir misin?