Kino перевод на турецкий
123 параллельный перевод
I don't think you ever met a real woman, nino.
Bence gerçek bir kadınla karşılaşmamışsın, Kino.
Good evening, Kino.
İyi akşamlar, Kino.
Tomorrow. club Kino. Ten'o'cIock.
Klüp Kino'da saat onda, tamam mı?
Hello there, my name is Kino. I'm on a journey, traveling to various places.
Bu şekilde eskiden olduğundan çok farklı birine, dürüst bir adama dönüştü.
I guess the medical field must be very developed in this country. This way!
Kino isterseseydin beni durdurabilirdin.
What are you doing? I'm fixing this motorrad.
Hikayemi dinlediğin için teşekkür ederim, Kino.
Because you're too skinny, right, Kino? A motorrad can run really fast, but he'll fall over if someone's not riding him and providing balance.
Ama gerçekten kötü insanlarla karşılaşsaydık silahımız olmadığı için muhtemelen kısa sürede öldürülürdük.
That's because they're adults. Yeah. Kino, what do you do?
Onu seviyorsun, öyle değil mi?
I'm just Kino. I'm just a man named Kino, that's all.
En çok dikkat etmen gereken şey, hayatını kaybetmemektir.
I love to sing songs! I like to sing as well. I often sing during my journeys.
Kino böyle devam ederse, benzinim bitecek ve sonraki ülkeye ulaşamayacağız.
Why did you become a traveler, Kino?
Eğer seninle konuşursa, bu onu bir süre avutabilir. Seni ona götüreyim.
Kino? What the?
Eğer hatırlayacak olursan eskiden olduğun kişi olabileceksin.
I'm just as in your debt, Kino.
Bir soru sorabilir miyim?
Huh? "Kino." When I asked for your name just now, that's what you said, right?
Tabancanın kokusundan ve tehditkar auradan.
I am Kino! What a great name! What about me?
Ve sonunda... kendilik bilinci ve arzuları olmayan ama yine de basit işleri yapabilecek kapasiteye sahip insanlar yapmayı başardılar.
You're Hermes, the name of Kino's old friend!
Ve sen? Evet.
Kino's Journey
Kino'nun Yolculuğu
Kino, if you had to keep doing the same work everyday, what kind of work would you want to do?
Sence ne güzeldir?
They had a bartender here, Keno, made the best rum Cannonball I've ever tasted.
Burada Kino adında bir barmen vardı. Şimdiye kadar tattığım en güzel romu yapardı.
I've got a Kino I bought in the French sector.
Fransız bölgesinde satın aldığım Kino var.
NASHE KINO film distribution and KAROPROKAT film company present
NASHE KINO Filmcilik ve KAROPROKAT Film Şirketi sunar.
This passage is a very short part that tells the story of Kino.
Bu parçada bize, Kino'nun başından geçen olaylardan yalnızca ufak bir kesit sunulduğunu görüyorsunuz.
Ma ~ kino!
Ma ~ kino!
I'm calling it a kino, you know, after the Russian- - Yeah- -
Adına "Kino" koydum, hani şu Rus...
Okay, so you figured out where they keep the kinos, What else have you figured out?
Kino'ları nerede tuttuklarını buldun peki başka ne buldun?
I'm calling it a kino- -
Adına Kino koyuyorum...
We can use the kino to find out.
Öğrenmek için Kino'yu kullanabiliriz.
They also have the kino.
Ayrıca, Kino da onlarda.
I put a kino into search mode and sent it into un-pressurized areas of the ship Looking for an active console somewhere.
Bir Kino'yu arama moduna getirdim ve aktif bir konsol araması için geminin basıncın yeterli olmadığı bölümlerine gönderdim.
I asked him how the kino works...
Ona Kino'nun nasıl çalıştığını sordum.
We saw what it was gonna be like on the Kino.
Zaten Kino'dan, nasıl bir yer olduğunu görmüştük.
VOLKER : Yeah, there was a Kino already there?
Evet, yani orada bir Kino mu varmış?
We dropped out of FTL, the gate dialed, then we sent a Kino to check out the planet.
IDH'den çıktık, geçit çevrildi ve gezegeni kontrol etmek için bir Kino gönderdik.
Sir, given the illness that developed on the planet, I suggest that we quarantine everyone who went through to retrieve this Kino.
Efendim, gezegende gözüken hastalığı göz önüne alarak gidip Kino'yu getiren herkesi karantinaya almayı öneriyorum.
On the Kino recording, Eli said Volker died because of it.
Kino kaydında, Eli Volker'ın bu yüzden öldüğünü söylemişti.
The Kino has night vision.
Kino'nun gece görüşü var.
So Scott thought that he was sending the Kino back to the Destiny, but he was actually sending it back to the planet but in the past.
Yani Scott Kino'yu Kader'e yolladığını sandı ama aslında gezegenin geçmişine geri yolluyordu.
God, that is so weird to think that was really us on the Kino.
Tanrım, Kino'dakilerin bizler olduğunu düşünmek çok garip.
RUSH : Us in a previous unaltered timeline, modified now by the introduction of the Kino from the future.
Geçmiş ve değiştirilmemiş bir zamandaki bizler gelecekten gelen bir Kino'yla şimdi değiştirildiler.
Getting Kino visuals.
Kino görseli geliyor.
If you've found this, it's because a solar flare interfered with gate travel, and I managed to send this Kino back in time.
Eğer bunu bulmuşsanız bir güneş patlaması geçit yolculuğunu engellemiş ve ben de bu Kino'yu zamanda geri gönderebilmişim demektir.
If they have to continue doing things that they hate, do they enjoy life at all?
Diğer insanlarla ilişki kurmaktan hoşlanmıyor musun, Kino?
According to your definition of a child, I don't think I'm that either. So what in the world are you, Kino?
Dinle, Kino.
Kino...
Gerçek şu ki, pek fazla ömrü kalmadı.
With your right hand turn the handle back and lean forwards. If you can do that, you'll be fine.
Söylesene Kino hiç "gerçek mavi gökyüzü" nü gördün mü?
Kino...
Acıyla veya üzüntüyle alakam olmadı.
What are we going to do, Kino?
Bilmiyorum.
Kino, I didn't know you worked. I do.
Ve... insanlar.
What's with the kino?
Kino'yla ne işin var?
We only sent one Kino, right?
Sadece tek bir Kino gönderdik, değil mi?
- Check the Kino footage!
Kino çekimlerini kontrol edin!