Kleber перевод на турецкий
33 параллельный перевод
No, you don't pin that on me, Kleber.
Hayır. Bunu benim üzerime yıkma, Kleber.
We'll try the spaghetti. Okay? Hey, Kleber.
Spagettiyi deneriz, tamam mı?
That the foreigner they just brought in, Kleber?
Seni beklerim. Getirdikleri yabancı o mu, Kleber?
This one's a specimen of his sputum, and here's one of the bullets Kleber recovered.
Bu, bir tükürük numunesi ve bu da Kleber'in çıkardığı mermi.
- Kleber.
- Kleber?
Hey, Kleber, what's going on around here?
- İyi. Hey, Kleber, neler oluyor burada?
Kleber, would you mind helping out? Okay, Doc.
- Kleber, mahsuru yoksa yardım eder misin?
Help Kleber down at the end, will you, Ben?
Harika. İşi bitene kadar Kleber'e yardım et, olur mu?
Simple soldier, one arm broken fighting beside General Kleber, Second Lieutenant in Lodi, Legion of Honor in Austerlitz, one of the three survivors of the Eylau cemetery.
General Kleber'in yanında savaşırken kolu kırılan rütbesiz er Lodi'de Asteğmen Austerlitz'de Şeref Madalyası Eylau mezarlığından kurtulan üç kişiden biri... 12.yarasını aldığı Friedland'da Yüzbaşı Waterloo'da Albay.
Hotel Raphael, avenue Kléber.
Kleber Caddesi, Raphael Oteli.
Building.
KLeber : Yap
Their language only has three words.
Kleber : Onların dilleri 3 kelimeden oluşuyor.
Slab and block.
Kleber : Kes, biç.
Some say they were once an advanced civilisation.
Kleber : Söylentilere göre zamanında çok ileri bir toplummuşlar.
Some biologists believe that mental processes create a field of information.
Kleber : Bazı biyologlara göre, zeka işleri bilgi alanı oluştururmuş.
I'm going to kill you in every world.
Kleber : Tüm dünyada seni öldüreceğim.
You will.
Kleber : Yapacaksın.
Dr Kleber's gone for the day.
Dr Kleber bugünlük gitti.
Dr Kleber says that he was only ever able to get a rudimentary consciousness going.
Dr. Kleber dedi ki ilkel bilinci takip edebildiklerini söyledi.
Kleber described it as kind of a fluctuating dream state.
Kleber dalgalı hayal durumundaki gibi olduğunu söyledi.
Corporal Bouquet Kléber...
Onbaşı Bouquet, Kleber.
And then one day, I found a note from Kleber Bouquet, known as Bastoche, saying to tie a coloured cloth at the window if he wasn't to come up.
Sonra bir gün Bastoche olarak tanınan Kleber Bouquet'in bir notunu buldum yukarı çıkmaması gerekiyorsa cama renkli bir kumaş bağlamamı yazmıştı.
I can't handle it right now, Klйber.
Şu an bunu yaşamak istemiyorum. Kleber, sana söylemiştim.
Hello, Marie. It's Klйber.
Merhaba Marie, ben Kleber.
The guy that gave her that bomb is at 14, Rue Kleber. Send backup.
Kıza bombayı veren adamın evi 14, Rue Kleber'deymiş.
Okay?
Hey, Kleber.
They are related to the Kléber sugar family.
Kléber şeker ailesi ile akrabalar.
It's the director of the Kléber-Lafayette Museum.
Kléber-Lafayette Muzesi müdürü bu.
On behalf of the director of the Kléber-Lafayette Museum, sir.
Kléber-Lafayette Müzesi müdürünü temsilen gelmiş efendim.
- The Kléber-Lafayette Museum.
- The Kléber-Lafayette Müzesi.
Kléber-Lafayette Museum. Senior Guard speaking.
Kléber-Lafayette Müzesi Güvenlik Amiriyim.
Jacquart speaking, Senior Guard at the Kléber-Lafayette Museum.
Kléber-Lafayette Müzesi Güvenlik Amiri Jacquart konuşuyor.
Klйber, it's me.
Kleber benim.