Koyu перевод на турецкий
3,848 параллельный перевод
Have you had your fill, mother, or would you care for some more dark meat?
Doydun mu anne, yokda bir az daha koyu et ister misin?
I'll give you everything I have... 738 ) } Crimson Killing Intent
150 ) } Elimdeki her şeyi sana vereceğim 150 ) } Elimdeki her şeyi sana vereceğim Koyu Kırmızı Kana Susamışlık
I also found a dark tint on one side.
Aynı zamanda bir tarafta da koyu renkli bir şey buldum.
Do the eye makeup a little darker.
Daha koyu yap.
And my mother's side was more, like, dark skin.
Annemin tarafı ise daha koyu tenliydi.
Most of the homicides were young, poor, working class black and brown kids.
Cinayetlerin çoğunun kurbanı genç, fakir işçi sınıfından siyah ve koyu tenli çocuklardı.
Dark hair.
Koyu saçlı.
Gates was with a woman in the cafe, described as tall, slim, dark hair.
Gates'in yanında bir kadın varmış. Uzun boylu, zayıf, koyu saçlı.
An infant with a thick Mexican accent.
Koyu Meksika aksanı olan bir bebek.
But before their dad died they lived in a cabin out by Trapingus Cove.
Ama babaları ölmeden önce Trapingus Koyu'nun kenarındaki bir kulübede yaşıyorlarmış.
I need you out at Trapingus Cove.
Trapingus Koyu'nun oraya gelmen gerekiyor.
It's not taupe.
Koyu kahve değil.
Hardman asked for taupe.
Hardman koyu kahve istemişti.
But it definitely isn't taupe, and don't try to tell me that it is.
Ama kesinlikle koyu kahve değil ve bana ne olduğunu söylemeye çalışmayın.
Hey, Louis, what color shades would go well with these taupe walls?
Louis bu koyu kahve duvarlara hangi renk gölge gider?
This is taupe.
Koyu kahve bu işte.
I took the liberty, ma'am, the material is somewhat darker than the shade you chose, but I felt it befits your complexion.
Biraz özgür davrandım, istediğinizden daha koyu renk seçtim. Teninize daha iyi uyacağınızı düşündüm.
Yeah, he had short... short, dark hair.
Evet. Kısa, koyu saçları vardı.
Sergeant Doakes, the Bay Harbour Butcher.
Liman Koyu Kasabı, Komiser Yardımcısı Doakes.
Are you the Bay Harbour Butcher?
- Liman Koyu Kasabı sen misin?
We're looking for a young woman, approximately five feet six inches, 125 pounds, looks like she has dark hair.
Genç bir kadın arıyoruz yaklaşık olarak 1.70 boyunda, 55 kilo koyu saçlı gibi görünüyor.
Would you say the kids in your fraternity are light-skinned like you or dark-skinned like Tre?
Birliğinizde senin gibiler açık tenli, Tre gibiler koyu tenli olarak mı ayrılıyordu?
Complexion appears dark. Dark?
- Teni koyu renkli görünüyor.
She was quite fair.
- Koyu mu? Bayağı bir açık tenliydi.
Is it a scarlet cannon against the dusky sky!
O koyu gökyüzüne karşı kırmızı bir toptur!
I take my coffee black, so don't factor that in.
Kahvemi koyu içerim, o yüzden onu etkilemiyor.
I just normally take my coffee black.
Normalde kahvemi koyu içerim.
Dark hair. What did he want?
Sıradan, senden biraz daha kısa, koyu renk saçlı.
You've been all over the inlet a dozen times. How long is it going to take?
Koyu defalarca taradınız.
The receipt indicates she was here at 8 : 35 a.m., wearing deep red lipstick.
Faturadan anlaşıldığına göre saat 8 : 35'te buradaymış. Koyu kırmızı rujlu biri.
male, six feet tall, dark hair... covering his entire body, partial to bananas...
Erkek, 1,85 boylarında, koyu saçlı tüm vücudunu gizlemiş muza düşkün...
The suspect is dark-haired, average height and build, possibly with a buzz cut, seen entering the Stanworth Hotel wearing a red hoodie.
Ortalama boy ve kiloda olan şüpheli koyu renk ve muhtemelen çok kısa saçlı. Amerika'nın en çok aranan adamı üstünde kırmızı, kapüşonlu bir "sweatshirt" le Stanworth Hotel'e girerken görülmüş.
Well, there are a few areas that are more dense than others, but if I pull out the areas that are less dense, I get this.
Diğerlerinden daha koyu olan alanlar var fakat bu alanları çekip çıkarabilirsem, daha az....... koyuluk kalır.
Why would those areas be denser than the rest of the blood?
Neden bu alanlar kanın geri kalanından daha koyu?
It was tall, dark and sticky and feathered and furred
Uzun, koyu, yapış yapış, tüylü ve kürklüydü.
Get me a black coffee, by which I mean a Sunkist.
Bana koyu bir kahve getir. Sunkist yani.
So am I. Lots of committed vegetarians eat insects.
Kısmen ben de. Koyu vejetaryenler bir sürü böcek yiyebilir.
I was wondering if there was any report of a missing... little boy... maybe younger.
8 yaşlarında, belki daha genç... küçük boyda.. koyu renk saçlı, biri hakkında Kayıp ilanı var mı diye merak ettim.
Brown hair and dark eyes.
Koyu renk saçlı ve kahverengi gözlü.
I was stuck in traffic for an hour, make my coffee extra strong.
Bir saat trafikte zor durumda kaldım, kahvemi çok koyu yap.
There's a place in Cornwall where my mother's family come from and where we used to spend childhood holidays called Dollar Cove.
Annemin ailesinin geldiği, çocukluğumuzda tatilleri geçirdiğimiz Dollar Koyu'nda, Cornwall adında bir yer var.
Only if the air was darker, it would truly ascend to the sky.
Keşke hava daha koyu olsaydı gerçekten gökyüzüne bile tırmanırdı.
The impasto.
Koyu boya vurma usulü.
The impasto is a caricature of Monet's actual brush handling, which was infinitely more subtle.
Monet'nin gerçek fırça kullanma biçimi koyu boya vurma usulü ile karikatürize edilmiş. Ki bu son derece kurnazca.
A line of men, like dark, straining statues, pulled the towrope with their sampan and slowly moved the heavy barge forward.
Koyu, yük heykelleri gibi bir dizi adam kayıklarıyla halatı çektiler ve ağır mavnayı ilerlettiler.
Are you a practicing Muslim, Doctor?
- Koyu Müslüman mısın, doktor?
You take it black, right?
Koyu seviyordun, değil mi?
Make the coffee black.
Kahve koyu olsun.
The dark buds of spring were on the branches.
Baharın koyu tomurcukları dalları sarmıştı.
- Black for you, milk for me.
- Koyu senin, sütlü benim.
It's so thick, it tastes like lukewarm mud.
Bu çok koyu, tadı çamur gibi.