Lawsuit перевод на турецкий
2,009 параллельный перевод
We had a very specific problem with Ticketmaster, and they asked us to come and testify about our specific problem in regards to a larger lawsuit that was being brought, but it's always been perceived as, like, we were trying to break up Ticketmaster.
Ticketmaster ile oldukça belli bir problemimiz vardı, ve onlar bizim gelip bu belirli konu hakkında tanıklık etmemizi istediler çünkü olay daha büyük bir davaya dönüşmeye başIıyordu, ama bu her zaman dışarıdan, sanki biz Ticketmaster'ı yıkmak istiyormuşuz gibi algılandı.
No way. You're exposing the Ministry to a huge lawsuit.
Bakanlığı büyük bir davaya maruz bırakırsınız.
'Cause of some kid of pre-existing condition, depression, and if I went and got treatment, you would have to give me my job back, because otherwise there'd be grounds for a lawsuit, like wrongful termination or something, so now, I'm like, totally confused.
Çünkü yaşadığım durumdan sonra eğer tedavi olursam, işimi geri vermek durumundaymışsınız. Çünkü eğer yapmazsanız, bu bir dava sebebi olurmuş ve bu haksız işten çıkarmaya girermiş falan. Yani şu anda kafam karıştı.
You in there with her... that is a lawsuit.
Bu kadınla orada yalnız kalman yüzünden dava edilebiliriz.
We're not going to be using them to file a fraudulent lawsuit.
Endişelenme. Yaptığın sahtekarlık için sana dava açmayacağız.
So court records show that a lawsuit was filed against Zalman Drake a month ago.
Mahkeme kayıtları Zalman Drake'e bir ay önce bir hukuk davası açıldığını gösteriyor.
So it turns out a lawsuit was filed against Zalman Drake by a Jerome Aspenall.
Zalman Drake'e, Jerome Aspenall tarafından dava açıldığı ortaya çıktı.
When they dropped your lawsuit yesterday, did you decide to take the law into your own hands?
Dün davan kabul edilmeyince adaleti kendin yerine getirmeye mi karar verdin?
House for sale was removed, his wife, the divorce lawsuit.
Evi satışa çıkarılmış, karısı da boşanma davası açmış.
The lawyers borrowed $ 35 million to finance the lawsuit.
Avukatlar dava için 35 milyon dolar ödünç para almışlardı.
Uh, we loaned Mr. Canning $ 4 million for this lawsuit, so we needed to see all relevant documents.
Bu dava için, Bay Canning'e 4 milyon dolara verdik bu nedenle alakalı tüm belgeleri görmemiz gerekiyordu.
Ha, ha, I mean, yes, we lost a lawsuit.
Evet, davayı kaybettik.
You open yourself up to a lawsuit.
Size karşı dava açılmasına olanak sağlarsınız.
I need you to help Diane with this lawsuit.
Bu davada Diane'e yardımcı olmanı istiyorum.
Is this important for our lawsuit?
Davamız için önemli mi?
Our lawsuit against illegal downloads?
Yasadışı indirilen dosyalar için olan davamız mı?
Because you have a major lawsuit
Çünkü senin ellerin için
One claims she has P.T.S.D. and threatened a lawsuit.
Birisi P.T.S.D.'ye gitti ve davaya atandı.
Home of the world-famous " Julia Roberts lawsuit.
Dünyaca ünlü Julia Roberts davasının vatanı. "
The county's going bankrupt paying out lawsuit money. The D.A.'s office and L.A.P.D. Are hemorrhaging prestige, and many hardened criminals are out on the street way before they should be.
.. tabi birileri bir şeyleri feda edecek DA sorumluları konuşma yapacak
Or generic criminal scum, bogus lawsuit settlement scum.
Oyun düzüşmeleri ve saçmalıklar
Mr. Finley's firm is leading a class-action lawsuit against the Marina Parkway complex.
Bay Finley'nin şirketi Marina Parkway Sitesi'ne açılan bir grup davasının öncülüğünü yapıyor.
Well, the owner of the shop just lost a class-action lawsuit.
İşletme sahibi, toplu açılan bir davayı kaybetti.
He says, referring to the lawsuit which should by rights having him changing his underwear 3 times a day.
Aslında bunlar da günde 3 kez iç çamaşırlarını değiştirmesini gerektiren davaya gönderme yapan kişinin söyledikleri.
Kyle wouldn't risk his lawsuit on some half-baked mindreader, so you must be working for Claire.
Kyle davasını acemi bir zihin okuyucu için riske atmaz, o yüzden Claire için çalışıyor olmalısın.
I have signed documents that prove Claire wasn't helping him with the lawsuit.
Claire'in Kyle'ın davasında ona yardım etmeyeceğini gösteren belgelerim var.
I got that deposition for that stupid lawsuit against Isaac and the city.
Aptal Isaac davasında ifade vermem gerek.
Do you know the definition of "lawsuit"?
"iawsuit" tanımı biliyor musunuz?
We'll be making the motion to dismiss the airline from the lawsuit today.
Bu gün hava yolu şirketinin davadan düşürülmesi teklifinde bulunacağız.
Do you want a gigantic veiny lawsuit up your fucking ass?
Dev, damarlı bir davanın kıçına girmesini mi istiyorsun?
Lawsuit like that could bankrupt me.
Böyle bir dava beni mahvederdi.
I don't want a sexual harassment lawsuit... again.
bi tane daha taciz davası istemiyorum.
Mainly because Mandi's team wants to file a lawsuit.
esasen Mandi'nin takımı dava açtı.
She won a big lawsuit a couple weeks ago.
Bir kaç hafta önce büyük bir dava kazanmış.
What was the lawsuit about?
Dava ne hakkındaymış?
But what I don't understand is how she ended up on the other side of your lawsuit.
Ama anlayamadığım şey... nasıl olur da Angela davada diğer tarafta yer alır?
You, you're worried about a lawsuit?
Dava acılmasından mı endişeleniyorsun?
- What? She's filed a new lawsuit with a new plaintiff.
Yeni bir davacı ile yeni bir dava açmış.
So, you have filed a wrongful death lawsuit against the company?
Demek, şirkete karşı, ihmal sonucu ölüm davası açtınız, öyle mi? Evet.
I don't like this lawsuit.
Bu dava hoşuma gitmedi.
Lawsuit's been filed.
Dava açıldı.
Trent, if this lawsuit goes forward, it not only gives me a black eye, but it'll blow back on the military and you guys will wind up with another Abu Ghraib on your hands.
Trent, eğer bu dava devam ederse, bu sadece benim gözümü morartmayacak, askeriyenin de kıçında patlayacak ve adamların senin ellerinden başka bir Abu Ghraip davasıyla tasfiye edilecekler.
If this lawsuit goes forward, it'll blow back on the military and you guys will wind up with another Abu Ghraib on your hands.
Eğer bu dava devam ederse, askeriyenin kıçında patlayacak ve adamların senin ellerinden başka bir Abu Ghraip davasıyla tasfiye edilecekler.
We're lucky if we come out of this without a lawsuit.
Bu işten dava açıImadan kurtulursak şanslıyız.
It's just some lawsuit against an Insurance company.
Bu sadece sigorta şirketine karşı açılan bir dava.
Mr. Michaels is dropping the lawsuit, and further, he agrees to drop all future lawsuits regarding the failed engagement plans and the loss of his grandmother's ring.
Bay Michaels şikayetini çekiyor, ayrıca büyükannesinin yüzüğünün kaybolması ve başarısız teklifiyle ilgili gelecekte de dava açmayacağını taahhüt ediyor.
I represent the family of Jeff Pyatt, and we have filed a lawsuit against the... radio station, relating to the death of Jeff Pyatt.
Jeff Pyatt'ın ailesini temsil ediyorum Jeff Pyatt'ın ölümüyle bağlantılı olduğu için radyo istasyonuna karşı dava açtık.
That is a lawsuit against your former prison, for starting fights with inmates so that they could extend their sentences, and I want you to be an expert witness.
Hey, Mike, bekle. Oliver, burada ne yapıyorsun? Tıpkı konuştuğumuz gibi
Yeah, just had some things that I wanted to run by him. On the Brooklyn Housing case or on your prison lawsuit?
Sen hayatımdaki en önemli şeysin.
Patty Hewes filed a new lawsuit.
Patty Hewes yeni bir dava açmış.
The lawsuit against High Star?
High Star aleyhine açılan dava konusunda.