Left hand перевод на турецкий
2,076 параллельный перевод
And your left hand.
Şimdi de sol elini.
Well, except for what's on his left hand there.
Sol elinde bulduğum şey dışında.
I WANT YOU TO HOLD MY WRIST IN YOUR LEFT HAND,
Sol elinle bileğimi tutmanı istiyorum.
He went totally ambidextrous for, for feeding himself, and he even began to favor his left hand.
Yemek yemek için iki elini de tamamen kullanabiliyordu ve hatta sol elini daha çok tercih ediyordu.
Traumatic removal of the fingernails from the first, second and third digits of the left hand and the second and third of the right.
Sol elin birinci, ikinci ve üçüncü parmaklarının, sağ elin de ikinci ve üçüncü parmaklarının tırnakları sökülmüş.
Now try with the left hand.
Şimdi de sol elle dene.
General, if you will please place your left hand on the Bible and raise your right hand.
General, izninizle ; sol elinizi İncil'e koyun sağ elinizi de kaldırın.
And I got Left Hand Green.
Ve bana "sol el yeşilde" geldi
As the occupational forces and Sublime Porte bombarded the country with orders for his immediate arrest he was headed for Ankara to establish a new state, with a handful of followers, "carrying a gun in his right hand and gallows in his left hand" as he put it.
İşgal kuvvetleri ve Bâb-ı Âli yakalanması için emirler yağdırırken o, yanında bir avuç adamla, kendi deyimiyle "sağ elinde tabanca, sol elinde darağacı" taşıyarak, yeni bir devlet kurmaya Ankara'ya gidiyordu.
You just press the speech bubble in the left hand corner.
Sol köşedeki konuşma balonuna tıklaman yeterli.
Cut off her left hand
Sol elini kes!
Well, you're stardust because every atom in your body was produced inside the fiery core of a star. The atoms in your left hand may come from a different star from the atoms in your right hand, but you are literally a star child.
Eğer karadelikler uzay ve zamanda bir kestirme yol ise bilim kurgunun en küçük fikirlerinden birini gerçeğe dönüştürebilirler.
What doth though grasp firmly in thy left hand? !
Sol elinizde sıkıca tuttuğunuz şey nedir?
And especially, he held his sword by his left hand.
Ve özellikle kılıcı sol eliyle tutmuş.
He had lost his left eye, his left hand, or three fingers of his left hand, and his right hand altogether.
Sol gözünü sol elini ya da sol elinin üç parmağını ve sağ elinin tümünü kaybetmişti.
Well, there is a mathematical formula for getting out of a maze, which is if you put your left hand on the side of the maze and just keep it there, keep on winding round, you eventually get out.
Labirentten çıkmanın matematiksel bir formülü var. Sol elinizi hep labirente doğru kalacak şekilde tutar... ve dolanmaya devam ederseniz, sonunda dışarı çıkarsınız.
On the playground I forged an immortal left hand
# Ölümsüz bir el bıraktım, Oyun sahalarında #
Our Diego who art on the pitch, Hallowed be thy left hand.
Sahada sanatını yapan Diego'muz, sol eliyle kutsanmıştır.
Take this piece of paper in your left hand.
Şu kâğıdı sol eline alır mısın?
Remove your back-up piece with your left hand.
Yedek silahını sol elinle at.
And O, you got a hell of a left hand.
Ve O, senin de lanet bir sol yumruğun var.
You're gonna use a left hand lead to throw him off balance then connect with your right.
Sol elini Dengesini kaybettirmek için kullanıp sağa geçeceksin.
- Yes, what is it? - Remember, pick up the book in your left hand.
Unutma, kitabı sol elinle tutacaksın.
Pull it with your left hand then a quarter turn.
İpi sol elinizle çekip çeyrek tur döndürürsünüz.
Left hand, left hand.
Sağa doğru, sağa doğru.
Throttle, left hand, left hand.
Sol elini kullan.
There's a back door, right on the left hand side.
Hemen solumuzda, sağ tarafta bir arka kapı var.
All right, sir, slowly put your left hand behind your back.
Sol elinizi yavaşça belinize koyun.
They tell you to raise your right hand and place your left hand on the Bible.
Sağ elinizi kaldırıp sol elinizi İncil'in üzerine koymanızı söylerler.
Suppose you put your right hand on the Bible and you raise your left hand, would that count?
Diyelim ki sağ elinizi İncil'e koyup, sol elinizi havaya kaldırdınız bu sayılır mı?
Why not put your left hand on the Bible and let your right hand hang down by your side?
Mesela neden sol elinizi İncil'in üzerine koyup sağ elinizi yanınızda sallanır vaziyette bırakamıyorsunuz?
Support the bottom of your gun with the left hand.
Sol elinle silahına alttan destek yap.
He's missing the fourth and fifth fingers on the left hand.
Sol elinin son iki parmağını kurtaramadık.
Now slowly open the door with your left hand.
Şimdi sol elinle yavaşça kapıyı aç!
Face that wall, reach down with your left hand.
Yuzunu o duvara don ve sol elini asagiya uzat.
Is it your left hand or your right hand with a heart attack?
Kalp kriziyle beraber sol el mi, sağ el mi uyuşur?
It's the ice on my neck, man The wrist and my left hand
Boynumdaki buz parçası, adamım. Bileğim ve sol elim.
Remember, left hand is the gas, right hand is the brake.
Unutmayın, sol el gaz, sağ el fren.
Just remember, left hand gas, right hand brake.
Unutma, sol el gaz, sağ el fren.
I'm here with my right hand and my left heart!
Sağ salim buradayım!
Some prefer the left-hand, and some the right.
Bazıları sol elini kullanır, bazıları sağ.
There's several cases like this where a hand was purposely left to be found.
Bulunması için kasten el kesilen çok olay var.
How many punches you got left in that hand?
O elinle atabileceğin kaç yumruk kaldı?
I'm here as a witness. You can raise your right hand, put your left one on the Physicians'Desk Reference.
Şahit olabilirim, sağ elinizi kaldırıp sol elinizi bilim adamlarının başucu kitabına koyabilirsiniz.
It was north of Kirknairn, half a mile after the left-hand turn with the gravel heap on the side
Kirknairn'ın kuzeyinden yarım mil sonra sola döndük yan tarafta çakıl yığını ve sağda...
He raises up your enemies with his right hand, and then he smites you with his left. No, no, no, no.
Sağ eliyle düşmanlarını yükseltirken sol eliyle yüzüne okkalı bir tokat indirir.
Because she tried to take matters into her own hand, best left to qualified officers!
İşlerinin ehli memurlara güvenmek yerine başına buyruk hareket ettiği için!
But when she got it home, there was a mark on the upper left-hand corner- - a smudge, so she put a stop on the check.
Eve geldiğinde tablonun sol kenarında bir iz görmüş. Bu yüzden çeki iptal ettirmiş.
All that was left was a crazy wind drying every hand, every lip it touched in its path.
Bir deli rüzgâr kalmış geriye dokunduğu her eli her dudağı kurutup da geçen.
Look over there on the left-hand side.
Sol tarafa bak.
S beginwith the confidential document on the left-hand side of your packet.
Dosyanın sol tarafındaki gizli belgeyle başlayalım.
handsome 790
hand 531
handle 38
hands 577
handy 35
handcuffs 78
handed 1098
handyman 20
handled 28
handles 20
hand 531
handle 38
hands 577
handy 35
handcuffs 78
handed 1098
handyman 20
handled 28
handles 20
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187
hands behind your back 288
hands where i can see them 140
hand it over 300
hands above your head 53
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187
hands behind your back 288
hands where i can see them 140
hand it over 300
hands above your head 53