Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ L ] / Less than an hour ago

Less than an hour ago перевод на турецкий

133 параллельный перевод
After all, you phoned less than an hour ago.
Sonuçta, telefon edeli bir saat bile olmadı.
- Yes. They were delivered to me less than an hour ago.
Bir saat önce verildi.
It so happens that I was with Lionel less than an hour ago.
Şu tesadüfe bak ki, bir saat kadar önce Lionel ile birlikteydik.
It was taken less than an hour ago from the front of the cantina, the El Toro.
Bir saatten daha az bir zaman önce, kantinin El Toro'nun önünden götürülmüş.
The grim shadow of murder may have fallen over the desperate flight of the gold thieves tonight. Less than an hour ago, a passing motorist discovered the body of an elderly gas station attendant, shot to death near Lynn, Nevada.
Altın hırsızlarının çaresiz kaçışına, bu akşam gaddar bir cinayetin gölgesi düşmüş olabilir. 1 saatten daha evvel yoldan geçen bir sürücü Lynn, Nevada civarındaki benzinliğin yaşlı çalışanının vurularak öldürülmüş cesedini fark etmiş.
Less than an hour ago, guards at the small weighing station at Dalton, CA investigated the overweight load of a truck heading west and found one third of the stolen gold hidden in a load of coffee.
1 saatten daha evvel Dalton, Kaliforniya'daki küçük tartı istasyonunun muhafızları batıya yol almakta olan aşırı yüklü bir kamyonu incelemeye aldılar ve çalınan altınların üçte birini kahve yüklerinin içinde gizli bir hâlde buldular.
You talk of false pretenses after the tax avoidance scheme you tried to put over on me less than an hour ago?
Daha bir saat olmadan önce beni oyuna getirmeye çalıştığın... o vergi kaçırma planından sonra tutup sahtekarlıktan mı bahsediyorsun?
You were born less than an hour ago.
Sen doğalı bir saat bile olmadı.
Less than an hour ago, when he was here.
- Bir saat bile olmadı, o da buradaydı.
They all went off less than an hour ago.
Bir saat önce, hep birlikte gittiler.
I just got here less than an hour ago and I already miss you, need you, want you. Heinzberg, n. 10.
Heinzberg, n. 10.
It happened less than an hour ago.
Bir saatten bile az süre önce oldu.
Here's a photo taken by our reconnaissance pilots less than an hour ago.
Bir saat önce Keşif pilotlarımızın çektiği fotoğraflardan biri bu.
That one was taken less than an hour ago.
Bu çekileli bir saatten daha az oldu.
I JUST STOPPED IN TO SEE IF THEY NEEDED ANYTHING, AND I GUESS IT WAS LESS THAN AN HOUR AGO.
Bir şeye ihtiyaçları var mı diye uğramıştım... galiba daha bir saat bile olmamış.
I spoke to Blackadder less than an hour ago.
Blackadder ile konuşalı daha bir saat olmadı bile.
Mr. Lee owns a market. He was hit less than an hour ago.
Bay Lee'nin dükkanı 1 saat önce soyulmuş.
The body was discovered less than an hour ago by hikers.
Çocuk, bir saat önce, kır yürüyüşü yapan kişiler tarafından bulundu.
Uh, less than an hour ago.
Bir saat bile olmadı.
It was less than an hour ago. lt matches our pattern.
Bir saat önce olmuş. Bizim durumla eşleşiyor gibi.
One of the local hospitals admitted a J. O'Neill less than an hour ago.
Yerel hastanelerden biri bir J. O'Neill kabul etmiş, bir saatten daha erken.
I received a phone call less than an hour ago.
Bir saat önce bir telefon aldım.
- He coded less than an hour ago.
- Bir saatten az oluyor, kalbi durdu.
Same thing is been happening in the mess hall Food replicated less than an hour ago is already spoiled.
Aynı şey zaten bir saat önce yemek hanedeki yiyecekleri bozulmasıyla da ortaya çıktı.
It took place less than an hour ago.
Bu olay bir saatten az bir süre önce oldu.
Somebody else configured an identical search less than an hour ago.
Birisi aynı aramayı yapmış, daha bir saat olmamış.
I just found out myself less than an hour ago.
Ben öğreneli bile bir saat olmadı.
- He was here less than an hour ago.
- Bir saatten az bir süre önce buradaydı.
- lt's okay. You were petting a shark less than an hour ago.
Sakin ol bir saat önce köpekbalıklarını besliyordun.
His cabinet invoked the 25th Amendment less than an hour ago.
Kabinesi bir saat önce 25. ek maddeye başvurmuş.
We were vulnerable to a 20-percent cut, it sailed through less than an hour ago.
Yüzde 20'lik kesintiye karşı korumasızdık ama bir saatten az bir süre önce tamamen onaylandı.
This one was left less than an hour ago.
Bu bir saat önce bırakılmış.
We took those photos less than an hour ago.
Bu pozları bir saatten de daha kısa bir sürede çektik.
Less than an hour ago millions of computers were streaming the trial of the secretary of defense.
Bir saatten daha kısa bir süre önce, dünya çapındaki milyonlarca bilgisayar, Savunma Bakanı'nın yargılanması olayına bağlanmıştı.
The San Gabriel Island reactor went into meltdown less than an hour ago.
San Gabriel Adası reaktörü bir saatten daha kısa süre önce eridi.
Less than an hour ago, we discovered that the man responsible for planning today's attacks, Habib Marwan, has been a long-term employee of McLennan-Forster, the third-largest defense contractor in the country.
Bir saatten daha kısa bir süre önce bugünkü saldırıları planlamadan sorumlu olan Habib Marwan'ın ülkenin en büyük üçüncü savunma firması olan McLennen-Forster'da, uzun bir süredir çalıştığını öğrendik.
Yeah. She stopped and had lunch here probably less than an hour ago.
Evet, muhtemelen bir saat kadar önce burada durdu ve yemek yedi.
He was here less than an hour ago.
Bir saat önce buradaymış.
- That's impossible. Less than an hour ago, he tried to kill me.
Bir saatten daha kısa süre önce, beni öldürmeye çalıştı.
It's showing that his card was used less than an hour ago at the executive entrance.
Aman Allahım. Bir saatten kısa süre önce, yönetici girişinde kartın kullanıldığı görünüyor.
Someone used a stolen key card to access CTU less than an hour ago.
Birileri, bir saatten daha kısa süre önce CTU'ya girmek için çalıntı bir anahtar kart kullanmış.
It stopped less than an hour ago.
Duralı bir saatten az olmuş.
I UNDERSTOOD THE BODY WAS FOUND NAKED ON THE BEACH LESS THAN AN HOUR AGO. HOW WAS SHE IDENTIFIED SO QUICKLY?
Bildiğim kadarıyla ceset, daha 1 saat önce çıplak halde sahilde bulunmuş.
She was abducted less than an hour ago.
Bir saat önce kaçırılmış. Polisi komşu aramış.
I added more wood less than a half an hour ago.
Bir saatten daha az biz süre önce, odun ekledim.
Look. The dude came in here about a half an hour ago... and scarfed down about two dozen mixed in less than five minutes.
Bak, o adam aşağı yukarı yarım saat önce buraya geldi ve beş dakika içinde iki düzineye yakın karışık yedi.
L... I had breakfast in that room less than half an hour ago.
Yarım saat önce şu odada kahvaldı yapıyordum.
Secretary Heller was kidnapped less than half an hour ago.
Bakan Heller yarım saat kadar önce kaçırıldı.
Heller was kidnapped less than half an hour ago.
Bakan Heller yarım saat kadar önce kaçırıldı.
He was kidnapped less than half an hour ago.
Bakan Heller yarım saat kadar önce kaçırıldı.
Less than an hour ago.
Bu ne zaman oldu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]