Let me out of here перевод на турецкий
1,316 параллельный перевод
Let me out of here.
Açın şu kapıyı.
You've got till five to let me out of here.
Beşe kadar sayıyorum Beni buradan çıkar.
Let me out of here!
Buradan çıkalım!
Let me out of here and I'll do all that... and more.
Beni serbest bırak bundan.... daha fazlasını yapayım.
Let me out of here, you bastard!
Çıkar beni burdan, aşağılık herif!
Let me out of here.
Beni buradan çıkar.
If you let me out of here, it's yours.
Eğer gitmeme izin verirsen,... o senindir.
Hey, you gotta let me out of here.
Hey, beni buradan çıkarmalısınız.
– Jesus, let me out of here. – Light.
- İsa adına, çıkartın beni buradan.
Come on, Carl, let me out of here!
Haydi Carl, çıkmama izin ver!
So why don't you save mine, and let me out of here?
Sen de gitmeme izin vererek benimkini kurtar.
Come on, pussy. Let me out of here. I'll fuck you up.
Çıkar beni buradan da sana gününü göstereyim.
- Let me out of here, damn it!
Çıkarın beni. Lanet olsun.
Let me out of here!
Bırak beni.
Let me out of here!
Gitmeme izin ver. Hayır!
Let me out of here!
Kurtarın beni!
Let me out of here!
Buradan çıkmama izin verin!
Let me out of here.
Çıkmama izin ver.
Push the reset button Let me out of here
Çatıda sigara serisi yaptım. Peki Dorleen. Hani kusursuz bir şey istediğini söylemiştin ya?
I mean, you wouldn't let a little kitty suffer much less a fellow human being, so come on, honey Let me out of here
Noel Baba, ben Jackie. Öncelikle, bir şey söylemek istiyorum.
Let me out of here!
Çıkar beni buradan!
Dear god, if you let me out of here.
Aman tanrım, buradan çıkmama izin verirsen.
Let me out of here!
Üzgünüm, Deb.
Let me out of here.
Beni burdan çıkarın.
You just let me out of here, you idiot.
Beni çöz buradan seni gerzek.
Let me out of here! Let me out of here!
Beni dışarı çıkar!
- Young man, open this door! Let me out of here!
Aç şu kapıyı çıkar beni buradan.
Let me get out of here and put my pack down.
Çantamı burada bırakayım.
Don't waste my time. Give me the money, and let me get the damn out of here.
vaktimi harcamayın parayı ver.... ve burdan çıkıp gidelim!
I told the guy out there I was a friend of yours and he just let me come on back here. So.
Dışarıdaki adama arkadaşın oluğumu söyledim, o da buraya gelmeme izin verdi.
Let's get out of here before he corners me.
Köşeye sıkışmadan buradan çıkalım.
You stay on your side of the room, let me figure it out over here.
Sen odanın diğer tarafında durursun, bende bu tarafta rolümü oynarım.
Why don't you let me take you out of here, right now?
Seni buralardan hemen götürmek istiyorum.
And let me tell you this, if we catch any of you... talking to those motherfuckers, we got security... we got surveillance cameras everywhere, you can get out of here.
Şunu sakın unutmayın. Birinizi bile o p... çlerle konuşurken görmeyeyim! Güvenliğimiz var.
Here, let me get you out of this stinky cage.
İşte, sizi şu kokuşmuş kafesten çıkarayım.
Mm-hm. You'll let me walk out of here?
Yani buradan ayrılmama izin vereceksin öyle mi?
Let me handle this. Get your people out of here.
Adamlarını buradan çıkar.
Joey, I'm out of here. lf you wanna work later, let me know.
Joey, ben gidiyorum. Daha sonra çalışmak istersen bana haber ver.
Let me get out of here!
Buradan çıkayım!
I will not let a flying rodent throw me out of my house, and neither will you my fault that have come here
Ben evimi bir kaç tane uçuşan kemirgene bırakmayacağım. Sizde bırakmayacaksınız.
Jane, let me ask you something. You think we're gonna get out of here alive?
Sence buradan sağ çıkabilecek miyiz?
Let me get you out of here.
Seni dışarı çıkarmam için izin ver.
Let me out of here!
Çıkarın beni buradan!
Let me conclude, before I walk out of here in all my "shame" by saying one thing to you. I'll say it three times for emphasis :
Tüm "utancımla" çıkıp gitmeden önce size son bir sözüm var.
Let go of my hair! Not until you let me out of here!
Güzel olmuş.
- What are you doing here? - They let me out of the hospital tonight.
Ne arıyorsun burada?
Let me go so I can return to my body. Get out of here before they steal your protoplasm too.
Bedenime dönebilmem için beni bırak, sonra buradan git onlar seni bulup protoplazmanı çalmadan önce.
Come with me and let's get out of here.
Gel, gidelim buradan.
Would you work for me if it meant I'd let you walk out of here?
Buradan çıkmana izin verirsem benimle çalışır mıydın?
Well, what about you, then? L-le - just let me get you out of here.
En azından seni buradan götürmeme izin ver.
Let me get Maura out of here first
Önce Maura'yı buradan çıkartayım.