Let me see what i can do перевод на турецкий
252 параллельный перевод
So why don't you let me see what I can do before you look for a fence.
Bu yüzden, siz bir aracı bulmadan önce, Neden benim neler yapabileceğime bir bakmıyoruz.
Let me see what I can do for you.
Bir şeyler yapmaya çalışırım.
Let me see what I can do.
Bakalım ne yapabileceğim.
Let me see what I can do.
Bir bakayım.
But let me see what I can do.
- Yine de bakarım.
Let me see what I can do with those shoulders.
O omza ne yapabilirim bir bakayım.
Let me see what I can do.
Senin için birşeyler ayarlamaya çalışacağım.
let me see what I can do with the wine.
Bakalım şarapla ne yapabileceğim.
Let me see what I can do.
Neler yapabileceğime bakayım.
Let me see what I can do with this.
Gel haydi. Bakalım bununla ne yapabilirim.
Let me see what I can do.
Ne yapabileceğime bir bakalım.
Let me see what I can do.
Tüm kayıtlar içerisinde arama yaparım.
Well, keep still and let me see what I can do.
Tamam, sakin ol bakalım ne yapabileceğim.
I'll-Let me see what I can do.
- Bir bakayım.
All right, let me see what I can do.
Pekala, bakalım ne yapabilirim.
Let me see what I can do.
Bakalım, ne yapabilirim.
Let me see what I can do to relieve the swelling.
Şişlik için ne yapabiliriz bakalım.
let me see what I can do. [Mutters]
Neler yapabileceğime bakayım.
LET ME SEE WHAT I CAN DO.
- Ne yapabileceğimi görmeme izin ver.
It's all changing. Let me see what I can do.
Heykel için aynı şeyi söyleyemem.
This might take a little time but let me see what I can do.
Bu biraz zaman alabilir ama elimden geleni yaparım.
Let me see what I can do with that.
Birşeyler yapabilir miyim, bakalım.
Let me see what I can do.
Ne yapabileceğimi bir düşüneyim.
Let me see what I can do.
Ben ilgilenirim.
Let me see what I can do with the fuse box.
Bakayım elimden bir şey gelecek mi.
Let me see what I can do with him.
Bırak onunla ne yapabileceğimi göreyim.
- Yeah, let me see what I can do.
- Dur bir bakalım ne yapabilirim.
Let me see what I can do.
Bakalım ne yapabilirim.
You know what, let me see what I can do.
Biliyor musunuz, belki sizin için birşeyler yapabilirim.
Let me see what I can do on my end.
Bakalım neler yapabileceğim.
Let me see what I can do.
Ne yapabilirim bi bakalım.
Let me see what I can do.
Elimden geleni yapacağım.
Then let me see what I can do.
- O zaman ne yapabileceğime bir bakayım.
Let me see what I can do.
Ne yapabileceğime bir bakayım.
- Let me see what I can do.
- Müsaade edin de ne yapabileceğimi görün.
OK. Let me see what I can do.
Tamam bir bakayım.
It's pretty chewed up, but let me see what I can do.
- Evet. Fena hırpalanmış. Ne yapabileceğime bir bakayım.
Let me see what I can do.
Bakalım ne yapabiliriz.
Let me go up and see what I can do.
Ben gidip ne yapabileceğime bakayım.
Let me play around and see what I can do.
- Güzel. Saçlarla biraz uğraşayım, bakalım ne olacak?
Uh... let me see what I can do with it.
Ne yapılabilir bir bakalım.
- Just let me see what I can do.
— Acaba Göçmenlik Bürosu'yla konuşsanız?
Oh, uh, let me check, and i'll see what i can do, okay?
Ne yapabilirim bir bakayım. Tamam mı?
The Police Department won't let me! You will see once I don the uniform as to what I can do!
Bir kez bana izin verin sonra göreceksiniz müfettiş üniforması alayım..
Let me call around. I'll see what I can do.
Ben bakacağım.
Let me see what I can do.
- Silahı mı var? - Evet.
I know you got no reason to trust me, but... You let me walk, I'll see what I can do for Elise.
Bana güvenmek için bir sebebin olmadığını biliyorum ama izin verirsen yardım ederim.
Let me see what I can do.
- Dikkatli ol.
Let me see what I can do.
Ne yapabileceğimizi bir düşüneyim.
Let me go and see what i can do.
Gidip bakayım.
- Let me see what I can do.
Neler yapabileceğime bir bakayım.