Liras перевод на турецкий
226 параллельный перевод
- 50 liras going well?
- 50 liret olur mu?
S. Antonio has given 5000 liras.
Aziz Antonio ona 5000 liret vermiş.
That will be 3000 liras, sir.
3000 liret, efendim.
10,000 liras.
10 bin lira istiyorum.
To you, 10,000 liras.
Size 10 bin lira.
I'll give it you for 8,700 liras.
Size 8,700 liraya vereceğim.
E in lire italiane, quanti bilioni sarebbero?
Milyarlarca İtalyan Lirası ediyor.
30 liras.
20.
30 liras, huh?
Seni geberteceğim!
For 10 liras.
10 Lira karşılığında.
I wouldn't go for a 100 liras!
ben 100 Lira'ya gitmezdim.
Roman, give Bordin 10 liras.
Hey Romalı! Bordin'e 10 lira ver.
- You stole 30 liras from me!
- Benden 30 lira çalmıştın!
Countess, no offence, but there was 25 liras here.
Kontesim, kızmayın ama bunun içinde 25 lira vardı.
- 25 liras is too much for a...
- 25 lira senin gibi bir...
They say that he paid two liras to see a woman naked, and then he left.
Onun, çıplak bir kadın görmek için iki liret ödediğini, sonra da gittiğini söylüyorlar.
Then I want the rematch. Give me 8 points ahead and we'll play 20 lira.
O zaman tekrar karşılaştırma isterim. 8 puan bana ver ve 20 lirasına oynarız.
I made 12 liras a day, at the printing press.
Yazı basım işinden 12'lira kazanıyordum.
In a month you made 30 liras.
Bir ayda 30 lira kazanırsın.
- Third class? A hundred and 10 Turkish pounds.
Üçüncü mevki, 110 Türk lirası.
My daughter shall come to you with 500 Turkish pounds.
Kızım sana gelirken yanında 500 Türk lirası getirecek.
The class which gives highest value to its poor thousand liras, and founds on it a life
en yüksek değeri zavallı 1000 lirasına veren sınıfı ve onun üstünde bir hayat kurmak istiyor
And 500.000 liras for your travel expenses.
Seyahat masraflarınız için de 500.000 liret.
Maybe 20.000 liras can make a differenzio?
20.000 liret sizi harekete geçirir mi?
Here's 20.000 liras.
Buyurun 20.000 liretinizi.
500 liras of super.
500 Liretlik süper.
700 liras of regular gasoline.
700 Liretlik normal benzin.
- Give me 100.000 liras for the poor.
- Fakirler için 100.000 Liret versene.
With 11,750 liras a month, I don't think that...
Ayda 11,750 Liret ile hiç sanmıyorum ki -
About that with Castellan for that with the gall bladder, he prescribed me 4,500 liras of medicines.
Castellan safra kesem için 4,500 Liretlik reçete yazdı.
Yes, you owe me two million liras.
Tahminen 2.000.000 vermelisiniz
Don't mention the Oscar to Castagnier, or the liras.
Castagnier'ye Oscar hakkında tek kelime etmeyeceksin. Aksi halde, 10.400.000 papel... Tamam mı?
I came to claim the 7,000 liras you put on my head.
Başıma koyduğun 7 bin lirayı almaya geldim.
- 300.000 liras in cash.
- 300.000 nakit.
He took the jewels to make it look like a robbery, but left the 300,000 liras behind.
Hırsızlık süsü vermek için mücevherleri almış, ama 300.000 lirayı bırakmış.
900 liras.
900 lira.
There are 4,000 liras left.
4.000 lira arttı.
I got 30,000 liras in my shoe.
Ayakkabımın içinde 30.000 liret var.
At every change in the stock market, every bad opportunity, billions of liras go up in smoke.
Piyasalardaki her değişimde, her dalgalanmada milyonlarca liret buhar olup uçuyor.
I need 100,000 liras to pay the hotel damage.
Otelin zararını karşılamak için 100.000 lirete ihtiyacım var.
You owe me 100,000 liras.
Bana 100.000 liret borçlusun.
Chino only gets 3 million liras to kill someone.
Chino sadece 3 milyon lirete adam öldürüyor.
I have 5 million liras saved, take it and run.
5 milyon liret biriktirmiştim, onu al ve kaç.
The Americano doesn't care about the 30 million liras.
30 milyon liret Amerikalı'nın umurunda değil.
Chino is a hitman who kills for 3 million liras.
Chino 3 milyon liret için adam öldüren bir kiralık katil.
I didn't steal the 300,000 dollars, just like Chino didn't steal the 30 million liras.
300.000 doları ben çalmadım...,... tıpkı Chino'nun 30 milyon lireti çalmadığı gibi.
We get 500 lira in advance.
500 lirasını peşin alırız.
I must it 20,000 liras.
Sana 20.000 Liret borçluyum.
Give me 1,000 liras.
Ben aynısını geçen hafta Ostiya'da sahilde yaptım.
- 20.000 liras in total.
- Tamamı 20.000 liret.
He owed 40.000 turkish liras.
Paranın tamamını vermemiş.