Loans перевод на турецкий
1,037 параллельный перевод
A list of loans, and they weren't regular loans, man.
Kredilerin bir listesi ve onlar normal kredi değillerdi, dostum.
They were like shark loans.
Tefeci kredisi gibiydiler.
This is illegal loans, man.
Bu yasadışı krediler.
The union loans money to people in Vegas and New York.
Sendika, parayı Vegas ve New York'taki insanlara borç veriyor.
About the notebook, the loans, Smokey's death, how Zeke got his job.
Defter, krediler, Smokey'nin ölümü, Zeke'in işini nasıl aldığıyla ilgili.
It is you who are ruining yourself by loans so greatly to be condemned.
Bu utanç verici borçlarla kendini mahveden sen misin?
- now that the loans have been paid and everything.
Ama şimdi de tüm borçlarımızı ödedik.
On the side Gags was laying down juice loans on the street for this Attaglia.
Gags ikinci bir iş olarak Attaglia adına tefecilik yapıyormuş.
Yet those people are paying back loans... faster than some doctors and lawyers we have lunch with.
Ama bu insanlar borçlarını beraber yemek... yediğimiz kimi avukat ve doktorlardan daha hızlı ödüyorlar.
- He's financing this out of his own money, he took loans.
Bu işin masraflarını kendi çekiyor. Kredi çekti.
- And to get more loans from the bank, next week they're going to Paris.
Bankadan yine kredi isteyecekler. Haftaya Paris'e gidiyorlar.
- That our leaders took loans from the West, so they can lead luxurious life?
Ya'Ülke liderlerimiz sürdükleri lüks yaşantı için Batı'dan para alıyorlar'diyen?
I dabble a little bit in personal loans and politics.
Kişiliğimi politikaya karıştırırım.
Loans aren't secured by real estate or anything else down there.
Krediler herhangi bir ipoteğe veya teminata bağIı değil.
Peterson attracted national attention when he proved that long-time B.L.U. President Red Cunningham was making questionable pension fund loans to businesses linked to organized crime.
Peterson, uzun süre B.L.U. başkanı olan Red Cunningham'ın, organize suç örgütüne para aktardığı şüphesini kanıtlayarak dikkatleri üzerine çekti.
Ebert and Scheidemann pushed through war loans.
Ebert ve Scheidemann savaş borçlanmalarına itildiler.
I have six outstanding loans
6 tane geri ödenmemiş kredim var.
Why don't he make himself rich, so he can pay off his school loans?
Okul kredilerini ödemek için neden kendini zengin etmiyor?
You made 50 grand last year, and can't pay off your loans.
Geçen yıl 50 bin kazandın ve kredi borçlarını ödeyemiyorsun.
I got school loans, car loans, food - that's three bills a month. I need suits...
Okul kredisi, araba kredisi, yemek - ayda üç fatura eder. Elbiseye ihtiyacım var...
Forget the loans.
Krediyi unut.
Well, you do give out loans, though.
Ama kredi veriyorsunuz.
- where you'll see farmer after farmer biting the dust... - Mm-hmm. - losing their farms, can't get decent loans.
Çiftçilerin iflas bayrağını çektiği, çiftliklerinin yok olduğu, adam gibi kredi alamadığı her yer olur.
If we had the loans and grants that are sent to Israel, we wouldn't be losing our farms, which is the backbone of this country.
İsrail'e akıttığımız kredi ve hibelerle ülkemizin bel kemiği olan çiftliklerimizi kurtarabilirdik.
Rhoades, do you know how many loans you've written this year that have gone bad?
Rhoades, bu yıl sonu kötü biten kaç tane kredi anlaşması yaptığını biliyor musun?
If I don't come up with the green to retire those loans in two days... they're gonna retire us.
Borcumu ödemek için gereken parayı iki gün içinde bulamazsam bizi öldürecekler.
But i don't really know frank salazar, so - you expect me to believe that a man you don't even know... loans you a car in a dark place?
ama bu nedenle gerçek frank salazar! ın kim oldugunu bilmiyorum. buna inanmamı bekleyebilirsiniz.
I'm sorry, but all they talk about are bad loans, trusts or estate planning.
Üzgünüm, Tek konuştukları batık krediler, fonlar veya mülkiyet planları.
Realtor said we could get one of those home equity loans for improvements.
Emlakçı düzenlemeler için evi ipotek ettirebileceğimizi söyledi.
All right. Low-investment loans for people like shoes like yours.
Küçük yatırım kredileri senin gibi ayakkabıları olanları sever.
Wait. Your ad in the Yellow Pages said that you give high-risk loans... that you specialize in giving loans to people who can't get a loan anyplace.
Sarı sayfalardaki reklamınızda uzmanlık alanınızın borç bulamayanlar için yüksek riskli borç verme olduğu yazıyordu.
Neither the recommendations made, nor the people I saw... for examinations, qualifications... contests, transferences... the bank loans... the coffins.
Ne yaptığımız öneriler ne de sınavlar, eğitimler, kurslar atamalar için görüştüğüm insanlar ne bankadan gönderdiğimiz paralar ne de evler.
The CIA flies drugs for him so he loans us his troops.
CIA onun uyuşturucusunu taşıyor, o da karşılığında ordusunu kuruyor.
I'm sorry, but all that crowd talks about is bad loans or trusts or estate planning.
Üzgünüm ama, bütün o senet, tahvil gevezelikleri...
Mortgages, loans, everything!
İpotek, borç, herşey!
No loans. I am not a bum.
Borç yok.Ben serseri değilim.
The State Department issues him a new passport in 48 hours and loans him travel money.
ÖZEL HABER JFK Komplosu.. Jim Garrison'ın Davası.
You could take out loans... sign and endorse his notes...
Her şey çok daha kolay olacak. İşte Madam, "Her tür alım satım, ciro işlemleri vesaire vesaire."
Let him make himself rich so he can pay off his school loans.
Okul kredilerini ödemek için neden kendini zengin etmiyor?
- Yes. Current debts, credit cards, bank loans, about 25,000.
Şu andaki borçlar, kredi kartları, banka kredileri 25 bin dolar kadar.
The rate goes up, loans go up, everything goes up.
Oran yükseldikçe borç da yükselir.
The loans are legit.
- Borçlar yasal.
All the Las Vegas loans.
- Bütün Las Vegas borçları.
What'd I fuckin'do? Your loans...
- Borçlarınız...
On which... they... they laid out the scheme by which the pension fund would give loans.
Ne hakkında... bir sistem kurdular ki emeklilik fonu borç verebilecekti.
I never benefited one dollar from the loans made by the pension fund.
Emeklilik fonundan bir dolar bile kar yapmadım.
Legal loans.
Yasal borçlar.
Loans that made profits for the union, and what is wrong with that?
Birliğe kar kazandıran borçlar, ve bunun neresi yanlış?
We don't take out bank loans!
Banka kredisi falan almayız!
War loans have been approved.
Savaş borçlanmaları onaylandı.
You still can't pay off your loans!
Bu para nereye gidiyor? !