Locally перевод на турецкий
367 параллельный перевод
Unit will be controlled locally.
Birim artık lokal kontrole geçecek.
Rain in most districts, some hail or sleet locally.
Bazı bölgelerde sürekli yağmur görüleceği bildirildi.
Did you purchase it locally?
Buralardan mı satın aldın?
There's not much to report on him, locally.
Burada yaptığı fazla bir şey yok.
Obviously not picked locally
Belli ki yöresel değil.
But you didn't pick them locally
Ama onları buradan toplamadın.
- Is it locally made?
– Yerel mi?
Police seem to think he's a man who works locally around here.
Polis onun buralarda çalışan bir adam olduğunu düşünmeye başlamış.
Locally?
Şehir içi?
No, this must be settled locally
Hayır, bunu kendi aramızda, sessizce halletmeliyiz.
I didn't know it was possible to grow this species locally.
Bu türlerin burada yetiştiğini bilmiyordum.
- We pierced the interference locally.
- Müdahaleyi lokal olarak durdurduk.
You are in charge of civil disturbances locally.
Siz yerel halkın sorunlarından sorumlusunuz.
As we have established our foothold locally... I would like to expand our territory
... bu kumarhane işi çok para getiriyor işi biraz genişletsek diyorum..
Divine has achieved a sort of fame lately... both locally and on the national level.
Divine son zamanlarda şöhrete ulaştı... hem lokal hem de ulusal seviyede.
Locally, the new District Attorney has firmed up his staff appointments.
Yerel olarak, yeni Bölge Savcısı personel atamalarını sağlama bağladı.
Well you won't find one locally.
- Burada bulamayacaksınız.
Locally initiated contact : Maybe their television broadcasts.
Temasta bulunduğumuz... belki de onların televizyon yayınları.
That's all very well, but, after years of stagnation, TV has woken up to the need for locally-based minority programmes, made by amateurs and of interest to only two people!
Bunların hepsi çok güzel de, yılların durgunluğundan sonra TV nihayet, amatörler tarafından yapılan ve sadece iki kişiden oluşan genç azınlıklara dayalı programlar yapmaya başladı!
I think it was manufactured locally.
Sanirim bu yapay. Bakin.
Known locally as Moose Juice, it consisted of equal parts Moose Brand beer and ethyl alcohol.
Bölgede Geyik Suyu adıyla tanınan bu içki eşit oranda bira ve etil alkolden meydana geliyordu.
He can't even do the simple things, like fail locally.
Yöresel başarısızlık gibi basit şeyleri bile yapamıyor.
The percentage of meteors that survive entry into the atmosphere is so small... that the odds against it happening locally to some one in our class... are astronomical, no pun intended.
Atmosferden geçmeyi başarabilen meteor sayısı o kadar düşüktür ki bizim sınıfta bir kişinin başına düşme ihtimali abartmıyorum astronomik boyuttadır.
In my crates. Made locally? .
Benim sandıklarımda mı?
Now, you wanna tell me if Quayle hired you locally, or were you assigned to him?
Şimdi Quayle seni buradan mı tuttu yoksa onun yanında mı görevlendirildin?
That night was locally famous.
O gece yerel olarak çok ünlüydü.
Since the water doesn't originate locally, it comes from far away.
Eğer yakında gelmiyorsa çok uzaktan geliyordur.
My men will solve it locally, Roseweed.
Bunu bölge polisi halledecek Roseweed.
You do understand the circuits cannot be cut locally?
Devreyi direk olarak kesemeyeceğimizi biliyorsun, değil mi?
You'll find a good man locally.
Civardan iyi birini buluruz.
We ought to be working locally for a while.
Bir süre buralarda çalışmalıyız.
Locally, a different kind of tragedy today.
Yurt içindeyse, bugün farklı bir trajedi yaşandı.
Locally, sheriff's authorities report that a bus transferring prisoners from the county jail to the maximum-security state prison at Mount Cascade ran off the highway early this morning, facilitating the escape of 1 2 prisoners while six others remained at the scene, seriously injured.
Yerel şerif yetkilileri bu sabah eyalet hapishanesinden mahkumları yüksek güvenlikli devlet hapishanesine nakleden otobüs'ün Cascade dağında yoldan çıkıp kaza yaptığını açıkladılar 12 mahkum kaçmayı başarırken 6 tanesi ağır yaralı olarak olayın yerinde bulundu.
I'll be staying locally at the Great Northern Hotel.
Great Northern Hotel'de kalacağım.
His stables are known locally as Shoscombe Old Place.
Onun ahırları Shoscombe'un Eski Yeri olarak bilinen yerde.
He's in business locally.
Şehirde işyeri vardır.
Most of these guys just work locally, but the better ones I can book out of town.
Bu adamların çoğu yöresel çalışırlar ama daha iyi olanlarını şehir dışındaki kulüplerde çıkartabilirim.
What began locally... has now broken out into a global epidemic.
Yerel olarak başlayan bu şey küresel bir salgına dönüşmüş durumda.
Locally, the mass killings appear to have moved inland.
Toplu cinayetler kıtanın içine doğru ilerlemiş görünüyor.
She's staying locally, actually.
Aslında burada kalıyor.
Locally, a car crash leaves one unidentified man dead.
Yerel haberlerde, kimliksiz bir adam, bir araba kazasında öldü.
The Riemannian manifold is "M" dimensional space that locally looks like "N" dimensional space when "M" is less than "N."
Yani Riemannian türleri M boyutlu mekandadır ve... ... yerel olarak N boyutlu mekan gibi gözükür, M, N'den daha az olduğunda.
It'll be primarily second - and third-year residents but seeing as you're our only locally-grown prodigy we'll give you the home field advantage.
Aslında 2. ve 3. yıl hekimler olacak ama burada yetişen tek dahimiz olduğunuz için avantajını size vereceğiz.
A freshly hewn stake, probably cut locally... peat and wood for fuel.
Yeni kesilmiş bir kazık, muhtemelen yakınlardan kesilmiş... ateşe atmak için kömür ve odun.
Over the last four years, we've had human fingers, partial hand, sent to three individuals, locally.
Geçtiğimiz dört sene boyunca... insan parmakları, yarım bir el... civardaki üç ayrı şahsa gönderildi.
Can you tell me about the weather in Copenhagen? Locally?
Kopenhag'ın hava durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Very locally? More precisely, above the Kingdom Hospital?
Özellikle Kingdom Hastahanesi civarı.
I'm gonna get that lousy description we have... and compare it with all the locally known registered sex offenders... which is what we should have been doing all along.
Elimizdeki şu iğrenç eşkâli alacağım... ve başından beri yapmamız gereken gibi, civardaki bilinen... tüm seks suçu işlemişlerle karşılaştıracağım.
Lozano's revolver turned up ten miles away... near the car of a man known locally as EI Barbero.
Lozano'nun altıpatları on altı kilometre kadar ileride oralarda El Barbero diye bilinen adamın arabasının yakınında bulundu.
Is there someone registered locally?
Bu civarda izni olan birisi var mı?
- Mm-mm. - Locally? - Uh-uh.
Şehir içi?