Locksmith перевод на турецкий
325 параллельный перевод
Go get the locksmith.
Gidip çilingirciyi çağır.
Woodworker, locksmith, shoemaker, mechanic, as you wish!
Ahşap işçisi, çilingir, kunduracı, mekanik, istediğiniz gibi.
Oh, let me get a locksmith, please.
Bana bir çilingir bul lütfen.
I'm a good locksmith.
İyi bir çilingirim.
If you were a good locksmith, I could give you a pack.
Eğer iyi bir çilingir olsaydın sana bir paket verebilirdim.
The locksmith's here to put the chain on.
Kapıya kilit takacak adam geldi.
The locksmith, to put the chain on the door.
Anahtarcı, kapıya kilit takacak.
A locksmith?
Anahtarcı mı?
The police are looking for a locksmith!
Polis her yerde anahtarcı arıyormuş!
My father was the head locksmith of the penal colony of Toulon.
Babam Toulon'da pranga kilidi üretenlerin başıydı.
Will you please call a locksmith?
Bir çilingir çağırır mısınız, lütfen?
I almost called a locksmith.
Ben de bir çilingir çağıracaktım az daha.
This seal is an exact copy of a seal used by monk work of apprentice of Maitre Antoine, the locksmith of Bastille.
- Bu damga tam bir kopyadır. Keşiş'in sahip olduğu'nun aynısı. Bastille'de ki bir çilingir çırağının yaptığı bir iştir.
We should get a locksmith.
Çilingir çağırmalıyız.
I don't know who'd have a use for it. Maybe a locksmith.
Bizim işimize yaramaz ama belki bir çilingirin işine yarar.
Call a locksmith.
Çilingir çağıralım.
- How about a locksmith?
- Bir çilingir bulsak?
You had a locksmith here yesterday.
Dün buraya çilingir geldiğini biliyorum.
One of my men located your locksmith.
- Adamlarımdan biri çilingirdir.
One day he took it and had a duplicate made at the locksmith.
Bir gün onu almış ve anahtarcıda bir yedeğini yaptırmış.
Or he said he'd lost his key and had the locksmith work on the door when we were both out.
Ya da anahtarını kaybettiğini söyleyip, biz ikimiz dışarıdayken çilingirden kapıyı açmasını istemiş olabilir.
Mr. Black is a locksmith.
Bay Black bir anahtar ustası.
Now, we got it from the locksmith who put the Chinaman's locks in.
Çinlilerin kilit yaptırdıkları çilingirden aldık.
Had to call a locksmith.
Çilingir çağırmak zorunda kaldım.
Today he's a qualified machine locksmith.
Bugün o, nitelikli bir çilingir.
Is there any way of getting around the locksmith approach?
Çevreden bir çilingir bulma yolu yok mu?
The locksmith, when someone's lost their keys.
Çilingir, birisi anahtar kaybedince.
I call in the locksmith, he opens the box, he puts in a new lock.
Ben çilingir çağırırım kasayı açar, yeni bir kilit takar.
You realize we will have to call in a locksmith.
Bir çilingir çağırmamız gerektiğini, takdir edersiniz.
A locksmith?
Bir çilingir mi?
The locksmith will open it up, and then he'll put in a new lock.
Çilingir açacak ve yeni bir kilit takacak...
Call the locksmith.
Çilingiri çağır.
Or else we'll simply call in the locksmith.
Bulamazsam da çilingir çağırırız.
And the locksmith.
Ve çilingiri de.
I've got to see the locksmith.
Çilingire de gitmem lazım.
Good. That way I won't need a locksmith.
Güzel, böylece çilingire ihtiyacım olmayacak.
Yes, in the end we had to send for a locksmith to open it.
Evet, en sonunda kapıyı açması için bir çilingir çağırmak zorunda kaldık.
Mikael called the police and our friend, the doctor, and he came together with a locksmith, policemen and caretakers.
Mikael polisi, arkadaşımızı, doktoru aradı. Ve o, çilingir, polis ve bekçilerle birlikte geldi.
I'm a hotshot locksmith.
Ben tanınmış bir çilingirim.
I am Gwildor of Thenur locksmith and inventor.
Ben Thenur'dan Gwildor çilingir ve mucidim.
Said she heard about my fame as a locksmith.
Bir çilingir olarak ünümü duyduğunu söyledi.
It's the locksmith.
Bu, çilingir olmalı.
I have to call a locksmith.
Çilingiri aramam lazım.
OH, WELL. I'LL JUST CALL THE LOCKSMITH IN THE MORNING.
- O halde sabah çilingir çağırırım.
Locksmith is my favorite, breaking in, breaking out.
Demircilik benim gözde işimdi, içeri girerdim, dışarı kaçardım.
Marina says you're a good locksmith.
Marina senin iyi bir demirci olduğunu söyledi.
Appointed locksmith, Manfred Bagil, will facilitate entry at this point.
Bu noktadan sonra çilingir Manfred Bagil durumu ele alıyor.
And I am the locksmith.
Ben de çilingirim.
Gabcik, sir Josef Gabcik Born in Pilsum, Locksmith
Pilsum'da doğdum. Çilingirdim.
For my locksmith friends and I had sometimes gone into the family camp.
Birden, beni tanıyanlar yanıma yaklaştı.
Captions copyright 1988 Warner bros., inc.
Çevirmenler : oezel, CatEyes, Mr. Locksmith, sickthread, SyLaR _ 54, baxter prettywoman, kristin kreuk, beetlejuiceee, FLaxiSS, dampire, berres blamer, lost ambition, SweepeR, Lloth, Pınar.