Loire перевод на турецкий
84 параллельный перевод
Oh, this is probably a tributary of the river Loire.
Oh, muhtemelen loire nehrinin bir deresindeyiz.
The city slopes down to a river called the Loire.
Loire adlı bir ırmağın kıyısında kurulmuştur kent.
And the Loire?
Ya Loire?
In France it's considered a very beautiful river, due mostly to its light.
Fransa'da çok güzel bir ırmak sayılır Loire,... özellikle renginin aydınlığı yüzünden.
We were to meet at noon on the banks of the Loire.
Öğleyin buluşacaktık Loire'ın kıyısında.
When I arrived at noon on the banks of the Loire, he wasn't quite dead yet.
Öğleyin rıhtıma vardığım zaman... daha ölmemişti.
The banks of the Loire at dawn.
Loire kıyısı. Gün doğuyor.
The Loire.
Loire'i.
Not far from the Loire
Maine-et-Loire'ın bir köşesinde.
Chaulieu... the village of Chaulieu-sur-Loire — is it still the same?
Chaulieu-sur-Loire köyü... Hâlâ eskisi gibi mi? Nehir seddi?
Because when Albert was taken prisoner, at Chaulieu-sur-Loire, you remember... in June 1944, at Chaulieu-sur-Loire... when Albert was taken prisoner that morning at Isabelle Langlois'house, his sister in law... Isabelle Langlois, had three children.
Çünkü Albert Chaulieu-sur-Loire'da esir düştüğünde hatırlarsın Haziran 1944'de Chaulieu-sur-Loire'da Albert, İsabelle Langlois'nın evinde o sabah esir düştüğünde baldızı Isabelle Langlois'nın üç çocuğu vardı.
Albert... after his uncle who was taken prisoner at Chaulieu-sur-Loire... and who was called Albert Langlois.
Chaulieu-sur-Loire'da esir düşen dayısının ismini verdiler. Onun adı da Albert Langlois idi.
Yes... he was handed over to the Gestapo at Angers... in the Maine-and-Loire department.
Evet onu Gestapoya teslim ettiler.
Albert Langlois'wife? Did she marry again after her husband was arrested...
Kocası Chaulieu-sur-Loire'da tutuklandıktan sonra bir daha evlendi mi?
Yes. From Maine-et-Loire.
Maine-et-Loire bölgesinden.
Bleu du Maine is a cheese from Maine-et-Loire.
Bleu du Maine, Maine-et-Loire'dan gelir.
Chaulieu-sur-Loire?
Chaulieu-sur-Loire'da?
What did you do at La Charite sur Loire?
La Charité sur Loire'de ne yaptın?
On the Loire.
Loire'da.
Salmon from the Loire, sole from the Channel lobsters from Corsica oysters from Dieppe, sardines from Lorient.
Loire'den alabalık, Manş'tan dil balığı,... Corsica'dan ıstakoz,... Dieppe'den istiridye, Lorient'den sardunya...
I'd like to see the châteaux of the Loire.
Loire Şato'sunu görmeye gideceğim de.
I was born in France, near the river Loire, a few years before you.
Fransa'da Lore nehrinin yakınlarında, senden birkaç yıl önce doğdum.
He'll pack his wife and children off to the Loire Valley for the holiday.
Tatil için karısıyla çocuklarını Loire Vadisi'ne yolluyor.
Further up the Loire
Loire'ın yukarısında
It seems the germans are already on the Loire
Görünüşe göre Almanlar Loire'dalar
Blois. In the Loire valley.
Blois'li, Loire Vadisi'nden.
He wants to visit the chateaux on the Loire.
Loire'deki şatoyu ziyaret etmek istiyor.
The Loire River?
Bu Loire Nehri mi?
- We're going to the Loire... camping.
- Tuscany'ye. - Biz, Loire'ye kamp yapmaya gidiyoruz.
Loire Valley, my ass.
Sözde Loire Vadisiymiş.
I remember visiting the Loire chateau with my second wife.
İkinci eşimle Loire şatosunu... ziyaret ettiğimizi anımsıyorum.
This is worse than the Loire.
Bu Loire şatolarından çok daha yorucu oldu.
I wonder what chateau in the Loire Valley these came from.
Bunların Loire Vadisi'ndeki hangi şatodan geldiğini merak ediyorum.
Going on this bike tour through the Loire valley.
Loire Vadisinde bisiklet turuna katılacağım.
We could just be based there, you know, and just travel around to, like, the wine country, the Loire Valley.
Orayı üs olarak kullanabiliriz. Mesela şarap bölgesine gideriz, Loire Vadisi'ne gideriz...
I-I'm sorry. The what valley? Loire.
- Özür dilerim, ne vadisi?
Okay, we're going back to the tape.
- Loire. Tamam, kasete dönüyoruz.
Touring the Loire Chateaux, every evening in a different park.
Bununla her akşam başka bir parkta konaklayabiliriz.
I have a villa in the Loire Valley you can stay in.
Ne zaman Loire vadisine gelirsen haber ver, kalabileceğin harika bir villam var orada.
Cotard : the loire.
Loire gemisi.
It's our old friend the loire.
Bu bizim eski arkadaşımız, Loire.
Capitaine... The loire.
Kaptan... loire.
Pellew : you had no business to take on the loire, man!
Başka işin yok muydu da Loire ile kapıştın be adam!
I'd like to know what the loire Was doing there in the first place.
Ben Loire'ın ilk gördüğümüz yerde ne yaptığını öğrenmek isterdim.
You passed word to the loire About our rendezvous.
Loire'a haber verdin yapılacak görüşmeyi.
So your task was to delay us Long enough for the loire to intervene.
Yani, senin görevin bizi geciktirmekti,... böylece Loire yeterli müdaheleyi yapabilecekti.
Ah! Ah! Ah!
Maine-et-Loire'da bu olabilir.
- Yes, my nephew Albert Langlois... who was tortured at Chaulieu-sur-Loire. - at Chaulieu-sur-Loire.
- Chaulieu-sur-Loire'da tutuklamıştı.
- at Chaulieu-sur-Loire?
- Hayır.
In Chaumont-sur-Loire...
Chaumont-sur-Loire'da.
We toured the Loire Valley and we bought four cases of this.
- Karım ve ben geçen sene... Loire Vadisine gittik. Bu şaraptan dört kasa almadan edemedik.