Loneliness перевод на турецкий
1,414 параллельный перевод
Loneliness.
Yalnızlık.
What about the loneliness?
Peki ya yalnızlık?
I'll die of loneliness!
Yalnızlıktan ölürüm.
I think that... loneliness is the most awful thing in this world.
Bence yalnızlık dünyanın en berbat şeyidir.
"Don't let me get lost in loneliness"
"Bu sefer yalnızlıkta kaybolmama izin verme."
Can anyone understand this pain, this loneliness?
Birileri bu acıyı anlayabilecek mi? Bu yanlızlığı?
So does loneliness.
Yalnızlık da öyle.
It means, "Loneliness".
"Yalnızlık" demek.
"This ecstasy, this loneliness"
Bu coşku, bu yalnızlık.
families, love and loneliness as well.
Aileleri, sevgiyi yalnızlığı da gösterir.
Leaving my loneliness
# Beni yalnızlığımla bırakın. #
That's why the life you gave me is doomed to loneliness. "
"Bu yüzden bana bahşettiğin hayat yalnızlığa mahkumdur."
It is in loneliness that God seems farthest away.
Görünüşe göre bu büyük bir yalnızlık ve Tanrı uzaklara kaçmış.
You have bear loneliness which no normal person can bear
Normal insanların kaldıramayacağı yalnızlığa dayanırlar
If you fall in love with an invincible swordsman, you've to share his loneliness and also suffer the torment of losing him at any time
Yenilmez bir silahşöre aşık olacaksan, onun yalnızlığını da paylaşacaksındır ve onu her an kaybetmenin acısı da dahil
My heart beats in loneliness
Kalbim yalnızlık içinde atıyor.
The things that loneliness does to me
Hep yalnızlıklar buluyor beni.
The children reach out to us in their abandonment, their incomprehensible loneliness.
Çocuklar terk edilmişlikleri ve anlayamadıkları yalnızlıkları içinde yardım istiyor.
"Loneliness is even more painful It sets my body, my mind afire"
"Benim, öpmek zorunda olduğum onun dudakları"
My unsound heart and the consuming loneliness of longing for someone
Hasta kalbim ve birine duyulan özlemin şiddetli yalnızlığı.
The days of her life pass in loneliness, a darkness without exit
Yalnızlıkla geçen hayatı, çıkışı olmayan bir karanlıktı.
Her feelings of loneliness Sorrow
Yalnızlık hissi, ıstırabı...
Her heart is overcome by a world awash in cruelty, harshness, hatred and loneliness
Zalimlik, acımasızlık, nefret ve yalnızlıkla dolu bir dünyaya karşı yenik düşmüştü kalbi.
My loneliness is very big.
Yalnızlığım çok büyük.
Most of the poetry, I think, was written after he lost his wife, since he talks about the loneliness of being in office, that he has nobody left any more and he's dying to join her.
Şiirlerinin çoğu, sanırım eşini kaybettikten sonra yazılmıştır, ofisinde yalnız kalmaktan şikayetçi olduğundan beri, kimsesinin kalmadığını ve eşine kavuşmak istediğini ima etmiştir.
In all his loneliness, there was only one refuge for the Sultan whose power, like his sorrow seemed limitless.
Tüm bu yalnızlığında, Sultan için tek bir sığınak kalmıştı, gücü de, acıları gibi sınırsız görünüyordu.
Or whether you remember the weakness and loneliness of people growing old.
Yaşlı insanların yalnızlık ve zayıflıklarını hatırlamanıza.
Is climbing into the spotlight for attention the way to fix loneliness?
Sence, ışıklar altında ilgi çekmek, yalnızlığı gidermenin bir yolu mu?
I remember the loneliness all too well.
Bütün o yalnızlığı hatırlıyorum.
And all you could see was the pain and the loneliness that made your life different from everyone else's.
Tek görebildiğin, hayatını diğer insanların hayatlarından farklı yapan acı ve yalnızlıktı.
Loneliness led to depression and then to suicide.
Yalnızlığın sonunda bunalıma girdi ve intihar etti.
Well, I think the veal might have died of loneliness.
Dana yalnızlıktan ölmüş sanırım.
Am I looking at a future filled with loneliness and memories of better days. or is Stan gonna die?
Yalnızlıkla dolu güzel günlerin anılarıyla mı yaşayacağım yoksa Stan ölecek mi?
The only thing this man seems to be in danger of is terminal loneliness.
Bu adam olsa olsa yalnızlıktan ölür.
I sense absolute, terrible, tragic loneliness.
Korkunç, trajik yalnizliklari sezerim.
No, i held a workshop on loneliness At my local community center for a year to help others.
Mahallemde baskalarina yardim etmek için bir yil boyunca yalnizlikla mücadele kursu verdim.
She used to sit in a room on her own once a week With a sign on the door that said "loneliness."
Her hafta kapisinda "Yalnizlik" yazan bir odada tek basina otururdu.
I sense the loneliness in this room.
Bu odada yalnizlik hissediyorum.
Are you suggesting we... i only want to heal your loneliness.
seyi mi teklif ediyorsun... Sadece yalnizligini iyilestirmek istiyorum.
Jane : i'm very worried About the size of your loneliness.
Yalnizliginin boyu beni çok endiselendiriyor.
Oh, are you trying to deal with your loneliness By surrounding yourself with friends?
Demek yalnizliginla arkadaslarini etrafina toplayarak bas ediyorsun.
The size of his loneliness?
"Yalnizliginin boyu" mu?
Loneliness is a thing I can talk about.
Yalnızlık konuşabileceğim bir şeydir.
How can we ever know if Yashodhara fell victim to anger to loneliness or bitterness after Siddhartha left her.
Yashodara'nın, Siddharta onu terkettikten sonra... öfke kurbanı olmadığını, yalnızlık ve acıların esiri olmadığını nereden bilebiliriz ki?
and nobody here knows of my loneliness
ve yalnızlığımı Kimse bilmiyor
I suppose after all these years of loneliness he finally saw the light, call it what you want.
Sanırım onca yıllık yalnızlıktan sonra... nihayet ışığı gördü, nasıI istersen öyle diyebilirsin.
Only the children are oblivious to our pain and loneliness.
Çektiğimiz acı ve yalnızlıktan sadece çocuklar bihaber.
Yes, comfort is good, but what about loneliness?
Evet, rahatlık iyidir, ama ya yalnızlık?
Look, in my business you're surrounded... by loneliness and finality.
Benim işimde insan yalnızlık ve ölümle çevrilidir.
In fact, loneliness is what ensures the propagation of our species.
Doğrusu yalnızlık insan türünün devamını sağlar.
As opposed to now, when all I can see is the pain and loneliness that makes our lives the same?
- Şu andakinin tam zıttı. Şimdi tek görebildiğim, hayatlarımızı aynı yapan acı ve yalnızlık.